Üçüncü Göz Gazetesi: Tehdit eden ahmaklar ve tehdide boyun eğen korkaklar esas bizden korksunlar!

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

Evet, sevgili canlar. Uzun bir aradan sonra Hüseyni köşede sizinle buluşmanın huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz. 19 Mayıs Atatürkçe Diriliş Ruhuyla yeniden 3.Göz Gazetesinin baskısına başladık. Hızır aleyhisselam yarenimiz olsun.

Tüm baskılara, saldırılara, suikastlara ve de kumpaslara rağmen hak bildiğimiz üzere zerrece sapmadan yolumuza devam ediyoruz. Allah şahittir ki hayatımın her anını Ehlibeytin de Atası olan Atamız Oğuz Kağanın Tanrı buyruğu olarak ferman eylediği Oğuz Töresinin dirilişine hizmet etmeye adamış birisi olarak korku ya da döneklik nedir bilmedim. İnanmadığım yola girmem, inanarak girdiğim yoldan da ölsem de geri durmam. Onun içindir ki her daim diyoruz ki Gölgesinden Korkanlar Günyüzüne Çıkmasınlar. Gazetecilik mesleğini icra edene haberci denir. Habercinin Farsça adı da peygamberdir. Yıllar önce MESAJ TV'de ruhumun seyir Kaptanı Prof Dr Haydar Baş Hocam ile merhum Baki Bektaş Hocamın bir söyleşisi vardı. Orada haber, habercilik ve de gazetecilik üzerine çok özel bir söyleşi olmuştu. Merhum Baki Bektaş Hoca gazeteciliği tanımlarken "İlk haberci Hz. Adem'dir. Allahtan aldığı haberi insanlara aktarmıştır. Bu manada baktığımızda haberci peygamber mesleğini icra etmektedir. Nasıl ki peygamberler doğru kaynaktan aldıkları bilgiyi yalın bir şekilde en doğru ve de en hızlı şekilde insanlara aktarmışlarsa, gazeteciler ( haberciler) de beşeri haberleri aynı hassasiyetle aktarmaları gerekmektedir. Peygamber mesleği yapmanın hassasiyetiyle hareket edilmeli ve de haberi doğru kaynaktan alıp, en yalın şekilde ve de en hızlı şekilde ilgililere aktarmak gazetecilerin görevidir" demişti. Meslek hayatımın kilometre taşlarından olan bu benzetme beni derinden sarsmıştır. Onun içindir ki yaptığımız haberleri araştırır, derinlemesine inceler ve de kimseden de çekinmeden ilgililere aktarmaya çalışırız. Cesur haberciliğin adresi olmamızın nedeni budur. Şükür ki okurlarımız da bundan dolayı bize "Haklı Olanın Cesur Sesi" unvanını layık gördüler.

Şimdi gelelim yazı başlığımıza. Sevgili canlar, evet, bir süreden beridir 3.Göz Gazetesinin baskısına ara vermiştik. Bunun nedenlerini süreç içinde uzun uzun anlatırız. Öncelikle 1992 yılından beri özel görevle takibini yaptığım ve de hayatımın her anında aleni bir şekilde zararlı etkilerini yok etmek için mücadele verdiğim ve de 2011 yılında adını bile resmiyette bizim koyduğumuz FETÖ yapılanması maalesef hem güçlü hem de arsız bir yapılanmaydı. Onun için de yılarca bir başımıza verdiğimiz mücadeleyi bu ilçede yediden yetmişe herkesin bilmesine rağmen 15 Temmuz ihanetinin ardından ilçedeki AKP içindeki FETÖ yapılanmasının en büyük korkusu İrfan Aydın olmuştu. Onun için de dönemin paralel yapının yerel medya uzantısı Tuna Gazetesi ve Bil Koleji etrafında kümelenen Kripto Fetö artıkları imza şov yaparak bize kumpas kurmuşlardı. Ne yazık ki dönemin AKP ilçe Başkanı Mustafa Kaya da bu ihanet şebekesi içinde yer almıştı. Beş buçuk ay bu kumpas neticesinde mahpus yattıktan sonra PARDON denilerek mahkemeye bile çıkarılmadan tahliye edilmiş sonrasında da 8. Ağır Ceza Mahkemesinde bir celsede beraat kararı ve tazminat hakkı ile bu maceranın ilk devresi sonuçlanmıştı. O süreçte 3.Göz Gazetesinin yıllık abone tahsilatı olarak 100 bin TL piyasada kalmıştı. Biz de sosyal medya hesaplarını hareketlendirmiş, dijital haberciliğe dönmüştük. Her şerde bir hayır saklıdır hakikati gereği İrfan Aydın Youtube kanalını kurduk ve ülkemizdeki mafya sistemine tarihinin en büyük darbesini vuran ve de milyonluk izlenen videolar çektik. Orhangazi'de boğmak istedikleri İrfan Aydın'ı bir anda ülkenin mafyasının başına bela etmişlerdi. Yetmedi yayınlarımızı uluslar arası arenaya taşıdık Hollanda Kraliyet Ailesi ve Baybaşın için sonun başlangıcı için ilk adını atmış olduk. Bu konunun ayrıntılarını sizlerle paylaşacağız. Yol uzun. Lakin biz baskıyı durdurmuş olmamız gazeteyi ya da gazeteciliği durdurduk manasına gelmediğini bugün tüm ülke biliyor. Yaptığımız haberler ülke gündemini değiştiriyor. Her şey gün gibi ortadayken gazetemizin baskısını geri çekmemiz bazı aymazlara zemin açmış olmalı ki ahmakça ve de hadsizce bazı kesimleri tehditleri ile baskı altına almayı başarmışlardı. Başta her dönemin güç merkezlerinin etkisiyle fır dönen Tuna Gazetesi eski personelleri olmak üzere bazı kesimler bizimle ilgili ahmakça birilerini tehdit etme hadsizliğini göstermişlerdi. Tabi onların bu tehditlerine boyun eğen KORKAKLARA ne demeli. Neymiş efendim İrfan Aydın'ı basın toplantısına davet ederseniz haberlerinizi ulusal basına geçmeyiz. Ona reklam verirseniz belediye ile olan iyi ilişkilerimizi kullanır size gününüzü gösteririz. Ve daha neler neler. Şimdi son kez kamuoyuna ve o ahmak cesareti gösterenlere, korkaklara vs sesleniyorum. TEHDİT ETME HADSİZLİĞİNİ GÖSTERENLER DE KORKSUNLAR, KORKUDAN BİZE MESAFE KOYMAYA ÇALIŞAN AHMAKLAR DA KORKSUNLAR. Aralarında kamu görevlilerinin de olduğu bu KORKAK zümrenin Hasan Bozbey ya da Musa Öztürk'ten korktukları ne olabilir ki. Kaçak et olsa da bizden korkun, maklube toplantısı olsa da bizden korkun. Onlar sizi ele veremezler. Zaten elimdesiniz. Tam bir FETÖ sünepesi olmuşlar. Görünüşte koca koca adamcıklar. Hele hele aralarında savcı olanlar da var, başkan olanlar da. O kadar acizler ki. Şimdi Atatürk'ün işgal kuvvetleri için söylediği sözü biz de onlar için söylüyoruz. "Geldiğiniz gibi gideceksiniz". Hodri Meydan. İrfan Aydın ile ilgili sorunu ve de Sorusu olanlara sesleniyorum. Gelin milletin huzuruna çıkalım, bana özel hayatım dahil her alandan soru sorulabilsin. Size de istediğiniz konuların haricinde soru sorulamasın. Buyurun ya azıcık namuslu olun ve bu aşamadan sonra benim ve kurumum hakkında arkamdan ileri geri dedikodu fitne yapmayın. Ya da azıcık cesaretiniz varsa milletin huzuruna çıkalım. Yine söylüyorum bana özel hayatım dahil her alandan soru sorulabilsin, size sadece istediğiniz konu başlıklarından soru yöneltilsin. Aksi halde yeminle söylüyorum ki bu tür korkalar için zerrece insafım kalmadı. İster vali olsun ister veli numarası yapsın fark etmez. Herkes işine bakacak.

Bir de ilçeyi idare edenler bu ilçede haberin ve de haberciliğin en doğru adresinin 3.Göz Medya olduğunu herkes çok iyi bilir. Siz ne diye basın arasında ayrım yapıyorsunuz. Birileri işgal ettikleri devlet makamını kullanarak ilçede gazeteci olarak fetö ile mücadele edenleri değil de fetö sofrasından beslenenleri muhatap alırlarsa biz de onları devlet görevlisi değil, potansiyel FETÖ artığı olarak görür ona göre muamele ederiz. Gölgesinden Korkanlar Günyüzüne Çıkmasınlar. İrfan Aydın / Hüseyni /3.Göz Gazetesi Köşe Sayı 500

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ / diğer yazıları