Üçüncü Göz Gazetesi: Püsküllü bela!

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

Halk arasında PÜSKÜLLÜ BELA diye bir tabir vardır. Yani belanın da püsküllüsü manasında. Hayatımızda o kadar çok var ki bu püsküllü belalardan, yazsak sayfalara sığmaz. Lakin öyle biri bu topraklarda yaşadı ki onun gibi püsküllü belayı bir daha Allah bu millete göstermesin!

Hem belası püsküllü, hem de kendisi püsküllü! Evet, anlayanlar hemen anladı. Yakın zamanda Yunanlı işgalci dostlarına kavuşan Püsküllü Kadir Mısırlıoğlu'ndan söz ediyorum. Kendisi gitti lakin açtığı fitne kapıları kapanmadığı ve de İngiliz fikir babalarından aldıkları zehiri aşılayarak gittiği için belası da fitnesi de püskülü de hala daha devam ediyor. Fetö'nün fitne ağı olan Abant Toplantılarının müdavimi Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın da hocası olan püsküllü belayı ateşi ile baş başa bırakalım da açtığı fitne kapılarını kapatmaya çalışalım.

Atatürk düşmanlığının Yunan İşgaline son verilmesi tarihine kadar uzanan püsküllü bela, "Keşke Yunan Galip Gelseydi" diyecek kadar kimliğini ortaya koymuş bir sapkındı. Deli raporu arkasına sığınarak yaptığı hakaretlere Cumhuriyet Savcıları sessiz kalmış olsa da müritleri onun hezeyanlarını vasiyet gibi benimsemeye devam ediyorlar.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatı ile Koca Türk Milleti yasa boğulurken, püsküllü bela ve onun gibi vatansızlar bayram yapıyorlardı. 10 Kasım Yüce Türk Milleti için Atasına olan özlemin zirveye çıktığı ve de insanlık için çok çalışması gerektiğini bir kez daha kavradığı bir tarihtir. 10 Kasım saat Dokuzu Beş gece ülkede bir dakikalığına hayat durur. İnsan olan herkes saygısını gösterir. Lakin püsküllü bela tam da o saatte müritlerine kenefe gitmelerini tavsiye ettiği için soyları kuruyasıcalar o saatte son kalan insani görüntülerinden de sıyrılırlar.

İşte bu ihanet şebekesinin eline fırsat geçmesi durumunda neler yapabileceklerinin en bariz örneğini Milli Savunma Sanayimize de ürün satan TFFA firma yetkilileri ortaya koydular. Normal bir insanın sapkın düşünceleri yoksa tuvaletinde resim bulundurmayı aklının ucundan bile geçirmezken, TFFA yetkilileri yönetim katlarındaki tuvaletlerine Atatürk'ün ve de Milli Mücadele Kahramanlarımızın fotolarını asmış olmaları tesadüf değildir. Bu sapkın püsküllü belanın yolundan gittikleri bariz belli olan bu ihanet şebekesine yönelik Cumhuriyet Savcıları görev yapabilecekler mi bilinmez lakin görevini kötüye kullanan, O şerefli mesleğin hakkını veremeyen Cumhuriyet Savcılarının unvanları önündeki Cumhuriyet ibaresinin onlar için zül olduğu hakikatini de söylemeden geçemeyeceğiz.

Bizim en ufak sözlerimize bile hukuksuz dava açan savcılara Cumhuriyet Savcısı olmaları gerektiğini hatırlatıyoruz. Re'sen bu konuda dava açmaları gerekmektedir. Haberi okuyup da kayıtsız kalan savcıları şimdilik Allah'a, yakın zamanda da hukuka havale edeceğiz. Püsküllü belanın müritleri bu kadar azıtmışlarsa varın gerisini siz düşünün. Bu ihaneti ortaya çıkaran Atatürk'ün Gizlenen Vasiyetinin Muhafızı Meriç Tumluer Beyefendiye de teşekkür ediyoruz. 3.Göz Medya Ekibi olarak konunun takipçisi olacağız. Utanmadan bir de bizi tanımadan haberi yapmayalım diye bize rüşvet teklif ediyorlar. Bilmiyorlar mı ki İrfan Aydın bn kez canını verir de bir kez yolundan dönmez.!

Lütfen sizler de gereğini yapınız. Bu kadar tepkisiz kalmayınız.

Koruyucu Meleğim Kadir Abiyi Hakk'a Yolcu Ettik

Evet, sevgili dostlar iki haftadır bu konuda yazacağım lakin bir türlü elim varmıyordu. Mahallemizin gülü, Kara Kartalı, Beşiktaş aşığı KADİR DEMİRLER abimiz evinde geçirdiği ani kalp krizi sonrası Hakk'a vuslat etti. Kadir abi hem çok iyi bir komşu hem de katıksız Atatürk aşığı bir Yiğitti. 2019 yılında mafya ve uyuşturucunun üzerine gitmememiz için kapımıza gönderilen enikler bize dört kurşun sıkmış fakat bizi yıldıramamışlardı. Devlet talimatıyla bize sağlanan koruma tedbirleri siyasi baskıyla kaldırılınca sabahlara kadar Kadir abim Gazetemizin girişini gözetler, en ufak şüpheli bir durumu bize ve Emniyete bildirirdi. Böylesi vefalı, candan, adamlık abidesi bir değerdi Kadir Abim. Ama ne yazık ki bir Pazar günü aramızdan aniden ayrıldı ve biz Onun vefatını ancak bir gün sonra öğrenebildiğimiz için cenaze törenine bile katılamadım. Bu hayatta cenazesine katılamadığım için hayıflandığım özel insanların listesine Kadir Abimi de ekledik. Mekânı cennet olsun güzel insanın. Lütfen bizi sevenler Kadir abimizin ruhu için bir çocuğu ve bir sokak hayvanını sevindirsinler. Sevenlerine ve kıymetli ablamıza da sabırlar diliyoruz. Ruhu şad olsun.

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ / diğer yazıları