Üçüncü Göz Gazetesi: Kripto hücreler uyandı! AKPliler Ak Partiye savaş açtılar!

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

Yaklaşan Başkanlık seçimleri öncesi Kripto Fetö hücreleri her alanda uyanmaya başladılar. Yerelden genele, medyadan siyasete, emniyetten adliyeye kadar her alanda uyanışa geçen kripto hücreler muhalefet partileriyle yapamadıklarını Ak Partisi içindeki hücreleriyle yapmaya başladılar.

Ak Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafını saran Fetö yapılanması partisini de ele geçirmiş durumda. Bilhassa yarım kalan 15 Temmuz kalkışması sonrasında Ak Partisi içindeki hücrelerini uyuma moduna sokan fetö yapılanması, muhalefet partilerine verdikleri destekle Erdoğan'ı devirebileceklerini zannediyorlardı. Bu konuda muhalefetin beceriksizliği başarısızlığı da beraberinde getirdi. Erdoğan'a yönelik operasyonlarda muhalefetin tek başına işe yaramayacağı ortaya çıkınca uyuyan hücrelere uyanma talimatı verildi. Önce dalkavukluğu bile aratan şekilde Recep Tayyip Erdoğan yalakalığı basında kendini göstermeye başladı. Ne kadar FETÖ artığı varsa yerelden genele sözde Erdoğan aşığı kesildiler. Toplumun değerlerine savaş açtılar. Yolsuzlukları savunup, temiz toplum isteyenleri yerden yere vurdular. Bunu yaparken de kendilerini hep Erdoğancı ilan ettiler. Sayın Erdoğan'a sempati besleme ihtimali olanlar bile bu dalkavukların iğrençliklerini görünce Erdoğan'dan uzaklaştılar.

Sonrasında Ak Partisi içindeki AKPliler devreye kondu. Önce gerçekten Erdoğan'a gönülden bağlı bireyler tek tek ve topluca partiden küstürüldüler. Sonrasında imar rantları, yolsuzluklar, parti içinde namussuz ilişkiler, gayri meşru yaşantının alenileştirilmesi vs. yollarla Ak Partisine halkın güvenini kırmaya başladılar. Üstüne üstük bir de Ak Partili belediyelerin AKPliler tarafından ele geçirilmesiyle yolsuzluklar iyice zirveye çıktı. Belediyeler hizmet merkezleri değil, adeta zulüm ve rant merkezleri oldu. Halkın en basit sorunları bile çözülmezken rantçılar için seferberlik ilan edilir oldu.

Eski ve esaslı yol arkadaşları korunurken dava inancıyla partilerinde hizmet edenler küstürüldü. Belediyelerdeki en kritik komisyonlar eski fetö sevdalılarına verildi. Erdoğan ve Ak Partisi için canla başla çalışanlar itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Gelinen noktada artık Ak Partisi Teşkilatlarının büyük bir kısmı kripto AKPlilerin eline geçmiş durumdadır. Onlar da Erdoğan'ın seçimleri kaybetmesi için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.

Emniyet ve adliyelerde de durum bundan farklı değil. İnsanlar artık adliyelere güven bunalımı yaşıyorlarsa, fötöcüler, uyuşturucu tacirleri, tecavüzcüler korunup, mazlumlar suçlu ilan ediliyorsa bunun tek bir gayesi vardır. O da devlete ve de yöneticilere olan güveni sıfırlamaktır. Böylece ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyorlar. İnsanların adalet istiyoruz diye feryat etmeleri açlıktan da ekonomik krizlerden de çok daha önemlidir. Bu seslere kulak verilmesi gerekir.

PEKİ, AK PARTİSİ AKPLİLERDEN NASIL KURTULUR!?

Öncelikle şunu açık ve de net bir şekilde söylemek isterim ki ben ne Ak Partisi ne de AKP taraftarıyım. Her zaman olduğu gibi Oğuz Töresine sımsıkı bağlı, Atatürk'ün aydınlanmasına teslim olmuş siyasi iradelere saygı duyarım, onun haricindeki hiçbir siyasi görüş beni temsil etmez, edemez. Lakin, Ak Partisi içinden yapılan müdahaleler ülkenin birliği ve güvenliğini tehdit eder konuma gelmişse bizler de elimizi taşın altına koymasını biliriz. Her zaman söylüyorum ki her siyasi partinin teşkilatlarının çok güçlü olmasını isteriz. Misal, Orhangazi'de Ak Partisi, CHP, İYİ PARTİ, MHP, BTP, Saadet Partisi, DP, Gelecek Partisi, Yeniden Refah Partisi vs. hülasa ilçede teşkilatı bulunan partiler ne kadar güçlü olurlarsa o ilçeye hizmet de o kadar kuvvetli gelir. Bu her yerde böyledir. Güçlü teşkilatlar, kaliteli hizmetin alınmasına sebebiyet verirler.

Şimdi gelelim Ak Partisi içindeki kripto AKPlilerden nasıl kurtulur sorusunun cevabına.

Öncelikle bu hale nasıl geldiler ona bakmak gerekir. Paralel yapıyla mücadele adıyla başlatılan operasyonların birçoğunu maalesef KRİPTO FETÖ yürüttüğü için istedikleri gibi toplumu ve kamu kurumlarını maniple ettiler. Tabi bu operasyonlardan Ak Partisi de nasibini aldı. Şöyle ki; Ak Partisi Teşkilatları dinamik bir yapıya sahip ve de liderleri Erdoğan'a tam bağlı teşkilatlardı. Önce bu sadakatin kırılması gerekiyordu. Onun için de teşkilat mensuplarına güvenmeyen bir Genel Merkez iradesi gerekiyordu. Önce bunu yaptılar. En basit bir belde başkanının seçimini bile genel merkezdeki hediyesini yağlı alan birileri yaptı. Böylece teşkilatların yönetimlerini teşkilat mensupları yerine seçilmiş!ler yaptı. Zamanla bu olaylar silsilesi Ak Partisi içinde kitlesel kırılmalara yol açtı. Oysaki çözüm çok basittir. Sayın Erdoğan, önce Genel Merkezindeki ajanları temizleyecek, sonra da teşkilat mensuplarına güvenecek. Sorun yaşanan teşkilatlarda bir an önce revizyona gidilmesi gerekir. Mesela Orhangazi'de hem belediye başkanı hem de Ak Partisi İlçe Başkanı damdan düşer gibi getirilmişlerdir. Teşkilat yok sayılarak dikta edilmiştir. Onlar da esas bağlı oldukları merkezlerden aldıkları talimatla keselerini doldurmayı hizmet! Bilmişlerdir. Ak Partisinin Orhangazi'de kâğıt üzerinde olsa da 10 binin üzerinde üyesi vardır. Yeni başkanı delegelerin değil, bu üyelerin seçmesi gerekir. İşte o zaman teşkilat mensupları partilerine bağlanırlar ve de canla başla hizmet ederler. Yok sayılan teşkilat mensupları onları yok sayanları günü geldiğinde yok sayar.

AKP İLE CHP İYİ PARTİYE KARŞI BİRLEŞTİLER!

Şu rant ne sihirli bir kelimeymiş ki bir araya gelmez denilenleri bile bir araya getiriyor. Tıpkı Orhangazi Belediye Meclisinde olduğu gibi. 3 yıldır meclis toplantılarına katılmayan CHPli Alevi meclis üyesi Soner Yıldırım CHP ve AKPnin ittifakıyla bu ay da meclis üyeliğinden düşürülmedi. Alevi vatandaşlarımızı temsilen meclise gireceğini ve de bu kutlu inancın gereğince layıkıyla görev yapacağını beyanla CHPden meclis üyesi seçilen Soner Yıldırım, inanç hassasiyetine de ilçeye de CHPye de ihanet ediyor ama AKP tarafından destekleniyor. Çünkü Yıldırım'ın meclis üyeliği düşerse İYİ Partili Bülent Bakış meclis üyesi olacak. Yazıklar olsun. Bu anlayış ya da irade ülkeyi yönetmeye mi talip….

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ / diğer yazıları