Üçüncü Göz Gazetesi: Can Yakanlar Canlarının Yanacağı Günü Beklesinler!

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

Hakikat ehli ana ve olaylara değil, olayların evveline ve sonrasına bakarlar. Her şey sebep sonuç ilişkisi içinde yaratılmıştır. Bu dengeyi gözetenler en ala fırtınaları bile en az zararla atlatmasını bilirler.

Çok sevdiğim bir hikaye vardır, hani lokantaya yazmışlar "Siz yiyin, hesabınızı torununuz ödesin" diye. Adam da tıka basa doyurmuş karnını ve hesap ödemeden çıkacağı sırada lokanta sahibi "Bey amca hesabı ödemeden mi gidiyorsun?" deyince "Evladım, hesabı torun ödeyecek yazıyor ya!" diye cevap verir bey amca. Lokantacının da cevabı nettir "İyi ya, bu senin değil dedenin borcu!"

Şimdi hayatımızda bazı borçlar vardır ve de bizler de gelecek nesillere birçok borç bırakırız. Geçmişin borcunu ödersek ve de geleceğe yük bırakmamaya özen gösterirsek gelecek nesiller de rahat bir nefes alırlar.

Başta da söylediğim gibi "Can Yakanlar, Canlarının Yanacağı Günü Beklesinler" hiçbir şey karşılıksız kalmaz. Bugün iktidar nimetlerinden yararlanıp etrafına zulmedenler yarın zulme uğradıklarında sığınacak liman arayacaklar. Gelenler geçmiştekiler gibi intikam alma derdine düşerlerse de bir dönem sonrasına onlar da düşman biriktirmiş olurlar. Onun içindir ki adalet her devir ve dönem için en iyi sermaye, en iyi sığınılan limandır. İster iktidar sahipleri olsun isterse de yönetilenler, herkesin ortak kutsalı adalet olmalıdır. Bugünkü iktidar döneminde zulüm zirveye çıktı. Adalet yerlerde sürünüyor, adam kayırmacılık, rüşvet, yolsuzluk almış başını gidiyor. Katiller dışarıda gezerlerken fikrini söyleyenler mahpusa atılıyor. Tüm bu misalleri çoğaltmak mümkün. Lakin muhalefet de bu konuda çok da güven vermiyor.

Mesela, bu hükümet döneminde yandaş basının aşırı derecede yemlendiğini ve de korunduğunu görüyor ve şikâyet ediyoruz. Lakin olası bir CHP iktidarında durumun değişeceğine dair de bir umudumuz yok! Zira, CHP şimdiden ablukaya alınmış durumda. Bakın, sayın Kılıçdaroğlu ve CHP kurmaylarının salon konuşmalarına kürsüde sadece ANKA AJANSIn mikrofonunu görürsünüz. Yani diyorlar ki bizim haberlerimizi ANKA AJANStan alın. Neden!? Çünkü ANKA, daha önceki medya kuruluşlarını FETÖya satan Tuncay Özkan'a ait.

Gel de bunlara güven. Nasıl olacak. Yarın CHP İktidara gelirse Anka Ajansı tekel mi olacak! İşte biz zulmün her türlüsüne karşı olduğumuz için halktan destek, iktidar yanaşmalarından köstek görüyoruz.

Basın özgürlüğü ancak size muhalif olanlarla taraftar olanlar arasında eşit ve de hakkaniyetli davrandığınızda ortaya çıkar. Aksi halde her iktidar kendi yandaş basınını oluşturur ki zaten tiniyeti bozuk olanlar için iktidarda kimin olduğu değil, iktidar olmaları önemlidir. Buraya yazıyorum! Yarın olası bir CHP iktidarında A Haber ile Halk Tv arasında pek bir fark kalmayacaktır. Biz yine muhalif medya olarak anılacak, yine yanlış gördüğümüzün karşısında olacağız. Bir farkla ki Süleyman Soylu ve yalakaları olmayacağı için bu kadar hukuksuz ve de mesnetsiz davalarla karşı karşıya gelmeyeceğiz. Bu da iyi bir gelişmedir.

Bizim parti taraftarlığımız yoktur. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Adalet herkes için ölçü olmalıdır. Adil, özgür ve de bağımsız bir yönetim istiyoruz. Terörün her türlüsüne karşı olan bir anlayış bekliyoruz. PKK kötü de Hizbullah cici çocuk değil. terörün hepsi aynıdır. Herkes yasalar çerçevesinde haklarını aramalı, yasalara karşı koyma cesaretini gösteriyorsa da neticesini göze almalıdır.

Şimdi makalenin başına dönersek, kim için ve de ne adına kavga ediyoruz! lütfen bunları gözden geçirelim. Siyasi partiler bugün var yarın yok. Ama komşuluk hukuku devam edecek. Hepimiz bu ülkenin vatandaşlarıyız. O hain, bu hain.. öyle bir mantık yok. Partilerin programları vardır. Bir de iktidara gelenlerin icraatları. Bakarsınız hangisi size uygun geliyorsa onu desteklersiniz. Ama kalkıp da diğer siyasi parti taraftarlarını ihanetle suçlamazsın. Bu acizliktir. Lütfen birbirimizin yüzüne bakabilecek, cenazesine katılabilecek kadar eleştiri yapalım.

"Sezai Katmer Hunharca Öldürülebilir" diye Bir Yasa mı Var!

Çok net bir soru! Sezai Katmer için özel bir yasa mı çıkarıldı!? Merak ediyoruz. Zira katiller belli, işkence belli, olay yeri, olayın işleniş şekli…sonuç… merhum Sezai Katmer gördüğü işkence neticesinde hunharca katledilmiş ama katilleri de bir yıl içinde serbest bırakılmış oldu. Şimdi ikinci altın soruyu soralım! Yeniköylü Katmer Ailesi utanmadan, sıkılmadan Sezai Katmer'in milyonluk mirasını nasıl bölüştürdüler. Sezai için bir avukat bile tutamayan bu aile cinayetin neresinde yer alıyor! Hadi ailenin tutumu şaibeli!iyi de bu ilçede adliyesinde Cumhuriyet Savcısı yok mu!? Neden olayın peşini araştırmıyorlar. Bu kadar vahşice işlenen cinayetin zanlıları hatta hükümlüleri nasıl olur da ilçede ellerini kollarını sallaya sallaya yeni suikastlar için sermaye toplayabilirler! Orhangazi mafya eniklerine mi teslim edilmiş de haberimiz yok! Beyler! Kendinize gelin. O kurşunlar illa savcı hanımı ya da çocuğuna doğrulursa mı işlem yapılacak.! Resmen akıl tutulması yaşanıyor. Herkes sussa biz susmayacağız. Bunu da herkes çok iyi bellesin. Defalarca bize suikast düzenlendi zerrece geri durmadık. Bundan sonra ölümüz bile konuşur bu da böyle biline…

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ / diğer yazıları