Üçüncü Göz Gazetesi: Hakkını Aramayan Şereflerini de Kaybeder

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

Adaletin timsali, mazlumların sığınağı, ilim şehrinin kapısı, cesaretin manası Mevlamız Hz. Ali (Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır. Hadis i şerif) şöyle buyurmuştur; "Hakkını aramaya güç yettirdiği halde hakkını aramayanlar gün gelir şereflerini de kaybederler"

Bugün bilhassa İslam aleminin yaşadığı zilletin en önemli nedeni budur. Yerelden genele ve tüm İslam alemine bakın bu neticeyi göreceksiniz. Hak arayanları dışlayan toplumlar onur ve şereflerini de kaybediyorlar. Onun için siz siz olun lütfen hakkınızı aramaya gücünüz yettiği sürece hakkınızı arayınız.

Hak aramak da bir ibadettir. İbadeti sadece bedenin spor, aklın ticaret, kalbin fesat ile avunduğu ve Allahın lanet ettiği namaz ile sınırlı zanneden ölü kalpler söylediklerimizi elbette ki anlayamazlar. Öyle ki Süleyman dönemi devam ediyor olsaydı onun soytarılarından bir grup çıkar ve namaza hakaret ettiğim iddiasıyla benim için isimsiz şikayet dilekçeleri bile verirlerdi. Allah'tan hakkı ve hakkını savunan bizler gibi onurlu insanların mücadelesi neticesinde bu ülkenin başına gelmiş geçmiş en kötü yöneticilerden biri olan eski İçişleri Bakanı Süleyman Efendi işgal ettiği makamdan alındı da ülke biraz olsun nefes almaya başladı.

Gördüğünüz gibi bu da bir hak arayışın sonucunda gerçekleşti. İşleri yapan Allah'tır. O ne dilerse o olur elbette. Lakin unutmayınız ki Yüce Allah kullarına akıl ve irade verdi. Siz istemezseniz Allah neden istesin ki. Kulun istemesi gayretidir. Sizler mücadele edeceksiniz ki Yüce Allah da neticesini versin.

Hani bir hikaye vardır ; köyün hocası köyün en güzel kadınını sabah akşam dereye çağırıp taciz ediyormuş. kadının oğlu bu durumdan rahatsız her gün babasıyla kavga ediyormuş. "ya baba sen nasıl erkeksin hoca anamı sabah akşam derede taciz ediyor sen hala burada tespih çekip Allah'a dua ediyorsun" diyormuş. Adam da oğluna "bak oğlum ben sabah akşam Allaha dua ediyorum ki o şerefsiz hocanın belasını versin diye. sen korkma oğlum Allah büyüktür elbet o hocanın belasını verecek.."

Çocuk günlerce beklemiş hoca gene iş tutmaya devam ediyor. gene bir sabah çocukla babası evde otururken hocanın salası verilmiş. hoca ezan okuduktan sonra minareden inerken ayakları kaymış aşağıya kadar yuvarlanmış. boynu kırılmış. ölmüş. adam oğluna demiş ki. "gördün mü benim sabırsız yavrum. nasıl Allah dualarımı kabul etti de hoca belasını buldu." çocuk sinirlenmiş babasına... a benim …. ben hoca ezan okurken minareye çıkıp merdivenlere nohut dökmeseydim işimiz de Allaha kalsaydı o hoca daha çok ….. karını..

Hikaye bu. Lakin imam arkadaşlar darılmasınlar lütfen. Hikayeyi ben yazmadım. Gerçi daha birkaç ay önce "Ben istediğim arkadaşımın hanımıyla … yaparım diyen arkadaş da belediye kadrosundan imamlık yapıyor ve de buna hala daha hiçbir imam arkadaş da tepki göstermiş değil. Neyse bu onların ve arkadaşlarının sorunu. Biz dönelim hak arayışına. Evet, dostlar hakkımızı ararken elbette ki Allah'tan yardım talep edeceğiz, dua edeceğiz. Fakat nohutları kullanmasını da bilmemiz lazım. Yoksa sadece dua ile bu işler neticeye varmaz.

Hamas denilen terör örgütü İsrail destekli olarak İsrail'li sivillere füze atar, İsrail bunu bahane ederek çocuk, kadın, mazlum demeden Gazze'yi bombalayıp işgalini büyütür.. sonrasında da ülkemizde hikayedeki adam! gibi sokağa dökülen, coca cola döken, inanmadıkları Allah'a dua tiyatrosu yapanlarla dolar. Olmuyor beyler olmuyor. Nohutları merdivene dökmeden İsrail belasından kurtuluş olmuyor…

Filistin, Kıbrıs Rum Kesiminin yanındadır, Filistin zalim Çin'in yanındadır, Filistin işgalci Ermenistan'ın yanındadır… ama biz Filistin'in yanındayız… Kudüs İslamın Başkentidir. Mescid i Aksa ilk kıblemizdir ama Filistin bizden değildir. Dahası Mescid i Aksa diye sırf daha gösterişli diye Hz. Ömer döneminde yapılan Camiyi gösterip de Hz. Peygamberi ağırlayan gerçek Mescid i Aksanın fotoğrafına yer vermeyen ahmak Müslümanlarla sorunlar çözülmez. İşimiz gösteriş. Mabet ne kadar gösterişli olursa o kadar kutsal! Oluyor. Böyle bir inanç sahiplerinin inandıkları Allah vallahi de billahi de Alemlerin Rabbi olan Allah değildir. Onlar cahiliye dönemi alışkanlıklarıyla uydurdukları Allah'a inanıyorlar.

Sözün özü hak arayışı sadece dua ile olmaz. Harekete geçmek gerekir. 3.Göz Medya ekibi olarak bunu yaptığımız için başımıza gelmeyen bela kalmıyor. Lakin çok şükür hak arayışında her daim netice alıyoruz, halkımızın gönlündeki yerimiz her geçen gün çok daha derin olmaktadır. Gelin hep birlikte hak arayışında silkinip kendimize gelelim. Gün ayağa kalkma günüdür. Gülyüzünüzü güldürecek günler dilerim.

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ / diğer yazıları