Üçüncü Göz Gazetesi: Kaymakamlık makamı Kaymakam Beyin çiftliği değildir!

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

Ne acı değil mi! Böyle bir başlık altında yazı yazacağımı hayal bile etmezdim. Devletin kurumlarını öyle bir hale getirdiler ki rahmetli Kemal Sunal yaşasaydı zübük zade filmini yeniden çekmek zorunda kalırdı.

Devlet adamı, devlet terbiyesi gibi topluma mal olmuş çok özel ve de bize özgü tabirlerimiz vardır. Maalesef halk bu tabirlere yine bağlı olmasına karşın bzı kamu görevlilerinin bu tabirlerden zerrece haberlerinin olmaması çok üzücü bir durum. Bin kez yazdım, söyledim. Devlette ve de devlet işlerinde küslük olmaz. Şahsi meselelerini kimsenin kamu işlerine karıştırma hakkı yoktur. Düşünsenize doğup büyüdüğünüz memlekete Kaymakam olarak görevlendirilmişsiniz. Ailece kavgalı olduğunuz bir başka ailenin işlerini yaparken aile değerlerinizle mi bakacaksınız yoksa devlet adamlığı değerlerinizle mi! Elbette ki devlet adamlığı kimliğinizle hareket etmeniz gerekir. Etmezseniz ne olur! Etmezseniz devlet adamı olamadığınız gibi adam bile olamazsınız. Çünkü kamu görevine girdikten sonra sizin aile ve şahsi kimliğiniz rafa kaldırılmıştır. Kan düşmanınız bile olsa siz onun Kaymakamı olduğunuz için şahsi meselelerinizi bir kenara koymak zorundasınız.

Durum bu olmasına rağmen Orhangazi Kaymakamına ne oluyor ki bizleri kan düşmanı ilan etmiş. Devletin makamını şahsi kin ve kaprislerine alet etmektedir. Kaymakam Beye son kez hatırlatıyorum ki Kaymakamlık Makamı Sayın Kaymakam Beyin şahsi çiftliği ya da babasından miras kalmış mülkü değildir. O makamda olduğu sürece inanmasa da adil görünmek zorundadır. Halk olarak biz hancı, o yolcudur. Bu ilçeden çokkk kaymakamlar geldi geçti. Bu da geçecek ve de ya iyi anılacak ya da hak ettiği gibi.

İrfan Aydın bu ilçede 33 yılı aşkın süreden beri ikamet eden ve de 30 yıldır da gazetecilik mesleğini icra eden Türk Vatandaşıdır. Her Türk Vatandaşının vatandaşlıktan doğan haklarına sahiptir. Dahası kamu adına yaptığı görevler ki görevi gereği birçok suikastlara uğramış bir kamu görevlisidir. Kamu adına yaptığı görevlerden dolayı Devlet MEMURLARI KANUNUNA TABİ OLMADIĞI İÇİN TEK KURUŞ MADDİ DESTEK ALMAYAN, DEVLETTEN MAAŞ ALMAYAN bir kamu görevlisidir. Benim devletten maaşım yoktur ve de hiçbir zaman da talebim olmamıştır. Bu ülkede nice isimsiz kahramanlar can vermişken bizim böyle ucuz beklentiler içinde olmamızı düşünmek de aptallık olur. Ben görevimi en iyi şekilde yapmaya gayret ediyorum. Bu uğurda uğradığım saldırılar, gördüğüm baskılar, adaletsizlikte zirve olan 180'i aşkın hukuksuz davalar vs. hiç biri beni yolumdan alı koyamamıştır. Lakin Devletin Kaymakamının da çeteleri, uyuşturucu tacirlerini, suç örgütü mensuplarını vs memnun edercesine bize aleni savaş açmasını da kabul edemeyiz. Herkes yerini ve de konumunu bilecek. Sayın Orhangazi Kaymakamı Sülayman Özçakıcı beyin şahsıma yönelik bir kini, bir nefreti var ve de benden intikam almak istiyorsa yapacağı tek şey Kaymakamlık makamından istifa ederek kamu elbisesini çıkarmak olmalıdır. Sonrasında isterse mafyadan tetikçi tutsunlar, isterlerse sülalelerinden kabadayıları sevk etsinler ya da bildikleri başka yöntem varsa onları kullansınlar umurumda olmaz. Lakin hem kaymakam hem suç örgütleri… işte bunu kabul edemem. Hala daha bize suikast düzenleyen mafya eniklerine finans sağlıyorlar. Bu ne perhiz bu ne kaymakam turşusu…

Kamu adına yaptığım bu tehlikeli görevde arkamızı Kaymakam beyin toplaması gerekirken tetikçilere, çetecilere, uyuşturucu satıcılarına bana karşı cesareti kaymakam bey veriyor. Ama bilinçli ama bilinçsiz. Böyle devlet adamlığı olmaz. Her an suikasta uğrayabilirim. Geçmişte de benzer uyarılarımız oldu ilgili görevliler gerekli tedbirleri almadılar. Şimdi aynı süreç yaşanıyor fakat b8ırakın tedbir almayı şimdi kamu eliyle ön veriliyor.

Sayın Kaymakam Bey, ilçe protokol listesinden 3.Göz Gazetesi ve İrfan Aydın'ın adını nasıl çıkarabilirsiniz. Siz kimin kaymakamısınız. Devletin adına kaymakamlık yapıyorsanız buna hakkınız yok. Derhal sorumlular hakkında işlem yapmalısınız. Paralel yapıların adına iş görenlerle hesaplaşmamız zaten sürüyor. Fakat İlçe Kaymakamı hakkında suç duyurusunda bulunmak istemiyorum.

Bir an önce şahsi kin ve nefretle hareket etmeye son verilip, kamu imkânlarının şahsi çıkarlar için kullanılması durdurulmazsa, tetikçilere sağlanan imtiyazlara son verilmezse biz de gerekli yasal süreci başlatmak zorunda kalacağız. Bizden hatırlatması.

Tescilli Irz Düşmanlarının Sesleri Çok Çıkmaya Başladı!

Bu ilçede garip şeyler olmaya başladı. Eskiden suç işlenir ama suç işleyenler kenara çekilirlerdi. Sesleri fazlaca çıkmazdı. Şimdilerde işler iyice raydan çıktı. Sanki batan gemiden ne kurtarırsak kârdır anlayışıyla fütursuzca ortalığa çıkanlar var. Dahası tescilli ırz düşmanlarının bile sesleri çok çıkmaya başladı. İyi de bu ilçe ne zaman bu ölçüyü kaçırdı! Irz düşmanlığı zaten başlı başına toplumsal değerlere savaş açmaktır. Bu pisliğin içinde yer alanların seslerinin çıkmaması gerekirken en çok onların sesleri çıkmaya başladı. İşçisinin ailesine musallat olanlardan, çalıştırdığı personellerini ağına düşürenlere kadar, siyasi çalışma yapıyoruz gerekçesiyle ahlak fukaralığı yapanlardan, kamu imkânlarını saltanat mirası görüp çalışanları cariye zanneden aptallara kadar ne ararsanız bulunur. Fakat açık ve net söylüyorum ki bu toplumda hırsızların konuşma hakları vardır ama ırz düşmanlarının sokağa çıkma hakları bile yoktur. Kafamız bozulmaya başladı bile. Kimsenin gayri meşru çocuğuna babalık yapacak değiliz. Başta siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, basın ve eğitim kurumları olmak üzere hiçbir kurumun bünyesinde ırz düşmanı barındırma hakkı ve de salahiyeti yoktur. Kim bu konuda gevşeklik gösterirse yarın kendini ifşa olmuş bulursa kapımıza gelmeye kalkmasınlar. Son kez uyarıyoruz. Bu pisliğin içinde olanlar toplumun önünde adamlık ya da insanlık dersi vermeye kalkmamalıdırlar. Kimsenin gayri meşru ilişkisiyle ilgilenmiyoruz. Fakat ırz düşmanlığı bambaşka bir rezalettir. Ona da göz yummamız imkânsızdır. Boşanın ailelerinizden ne … yiyecekseniz yiyin. Anlayana sivrisinek sav, anlamayana yakında anlatırız.

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ / diğer yazıları