Üçüncü Göz Gazetesi: Sinan Ateş Cinayetinde MHP Yönetimi Nihayet Doğru Adım Atmaya Başladı!

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

Ankara'nın en güvenlikli caddesinde pusuya düşürülerek şehit edilen Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Doç. Dr. Sinan Ateş, milletin bağrındaki kutlu yerini aldı. Sinan Ateş suikastı sonrasında ortaya çıkan bilgiler, bu suikastın münferit bir olay olmadığını ortaya koyuyor. Daha ilk günden beri su cinayetin SİYASİ CİNAYET kapsamında ele alınması gerektiğine vurgu yapıyoruz. Nihayet olaylar bizi bir kez daha haklı çıkardı.

Şehit Sinan Ateş cinayetinin ayrıntıları ve de neticeleri ortaya çıktıkça cinayet sonrasının da planlandığı net bir şekilde görülmeye başlandı. Daha ilk günden itibaren 3.Göz Medya ekibi olarak cinayetin MHP içindeki hesaplaşmadan kaynaklı olarak gösterilmesinin ya da görülmesinin sakıncalarına vurgu yapmış, bu suikastla birlikte seçim öncesi kaos çıkarılmak istendiğini belirtmiştik. Hatta 9 Ocak tarihli 3.Göz Gazetesindeki köşe yazımda bu konuyu ayrıntılı olarak ele almış, katıldığım twitter sohbet odalarında da süreci bu minvalde değerlendirmiştim. Rahmetli Sinan Ateş, şahadetiyle öyle bir ateş yaktı ki kim ne yaparsa yapsın. Ne kadar pusu kurarsa kursun bu ateş millet için Çoban Yıldızı, Milletimize pusu kuranlar için de yakıcı bir ateş olacaktır. Tıpkı Kerbela'da yok edilmek istenen Ehlibeyt Ocağına düşen ateşin islamın ve insanlığın dirilişine vesile olduğu gibi Sinan Ateş suikastı da milletin bağrına kor ateş düşürse de dirilişin de ışığı olacaktır.

Suikast haberi geldiği ilk dakikalardan itibaren merhum Ateş ile olan köklü birliktelikleri nedeniyle MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili sayın İsmet Büyükataman hedefe konmuştu. Ne yalan söyleyeyim ben de başta sayın Büyükataman'a rağmen böylesi bir cinayetin işlenemeyeceği kanaatindeydim. Her ne kadar zerrece konduramamış olsam da yine de kafam karışmadı değildi. Sonrasında yaptığımız araştırma neticesinde suikastın perde arkasının nasıl bir karanlık olduğunu fark ettik. Merhum Sinan Ateş cinayeti ile hem sokağı ateşlemek hem de MHPyi seçim öncesinde ekarte etmeyi amaçlamış olmalılar ki bu kadar profesyonelce planlanmış suikastı üç beş çapulcunun yaptığı havasını yaymaya kalktılar. Cinayet sonrasında MHP Genel Merkezinin açıklama yapamaması, okları sayın Bahçeli'den ziyade, Bahçeli sonrasında MHP için en potansiyel lider olarak görünen sayın İsmet Büyükataman'a çevirmişti. Küçük olsun SEMİZ olsun anlayışını hâkim kılabilmek için MHP Genel Merkezinin cinayete karşı duyarsız kalması planlanmıştı. Nitekim kısmen de başarılı oldular ve bu menfur cinayet sonrasında MHP'ye köklü bir darbe indirilmiş oldu. Hele hele sayın İsmet Büyükataman'ın sessizliği nedeniyle Ülkücü Camianın yüzüne çıkamaz hale getirilmesi ilk aşamada başarılı da olmuştu. Lakin dedik ya kurt kışı geçirir de yediği ayazı unutmazmış. Onun için sayın Büyükataman'dan beklenen Bozkurt ahlakıyla Ona vurulan darbelere aldırış etmeden oyunu bozmak için dimdik ayağa kalkması ve de içerdeki hainlere fırsat vermeden sorumluluğunu yerine getirmesidir. Bunu yapacağından da şüphem yoktur.

Genel Merkeze yakın bilgi kaynaklarımızdan edindiğimiz bilgilere göre MHP Yöneticileri, Sinan Ateş suikastı sonrasında bir nevi Kurt Kapanı taktiğini uygulamış, geri çekilir görünümü vererek operasyonun içinde yer alan içerdeki ve dışarıdaki hainleri fenersiz yakalatmışlar. Turan Taktiği de denilen bu yöntemle nice imkânsız savaşları zafere döndüren Türk Milleti, bu badireleri de aşmasını bilecektir. Şimdiden Genel Merkez nezdinde merhum Sinan Ateş için "ŞEHİT" ifadesinin kullanılmaya başlandığını huzurla söyleyebiliriz. Başta sayın Büyükataman olmak üzere MHP camiasının AK SAÇLILAR dediği bilgelerin bir an önce Kurt Kapanını kapatıp, kapana kısılan hainleri imha yoluna gitmeleri gerekmektedir. İçerde ve dışarıda kimler bu suikastın bir parçası olmuşsa ve de suikast sonrasında hem MHP'ye hem de milletin huzuruna darbe indirmeye çalışan kesimlere anlayacakları dilden cevap vermelidirler. Merhum Sinan Ateş'in 40'ı çıkmadan katillerinin tasmasını tutan ellerin deşifre edilmesi hem Ateş Ailesinin hem de Yüce Türk Milletinin bağrında yanan ATEŞ'in bir nebze de olsa dinmesine vesile olacaktır.

Bir diğer önemli konuysa bu soruşturmanın selameti için Soylu'nun ekibinin derhal soruşturmadan el çektirilmesi gerekmektedir. Aksi halde istenilen neticeye ulaşmak zor görünüyor.

3.Göz Medya Doğru Bildiği Yoldan Şaşmaz!

Her fırsatta söylüyoruz ki "Basın, görevini %10 yapsa, sorunlar %90 çözülür" Kapıkulu anlayışına teslim olmuş iradesizlikten gazetecilik beklemek beyhudedir. Gazeteci, özgür ve özgün fikirlerini paylaştığı sürece mesleğini icra edebilir. Birilerini memnun etmek için rüzgâra göre hareket edenlerden ancak KAPIKULU olur, gazeteci olmaz. Onun içindir ki kimse bizden yandaş ve günü kurtarma yazıları beklemesin. Eksik ve yanlış bilgi neticesinde yanlış yazdığımız olabilir, fakat doğru bilgiye ulaştığımızda anında onun gereğini de yerine getiririz. Ayrıca, medya kuruluşlarımızda adı geçen herkesin cevap ve düzeltme hakları vardır. Bu haklarını kullanmaktan geri duranların da nasıl bir yol izleyecekleri ile ilgilenmiyoruz. Yazılan gelir başa… Hüseyni

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ / diğer yazıları