Kız Çocuğunun Bir Damla Gözyaşı İçin Dünyayı Yakan R. Sedat Peker Suç örgütü Lideri! 6 Yaşında Kız Çocuğunun Evlenme! Fetvasını veren Diyanet Milli Kahraman!
Uzun bir başlık olduğunun farkındayım lakin tam da bugünlerdeki çocuğa tecavüz meselesine ışık tutan bir başlık oldu.
Öncelikle meseleyi özetleyelim. Cübbeli Nakşi tarikatında ezelden beri süre gelen ve bunu yaparken de sünnete uydukları safsatasıyla ibadet mantığıyla yapan Nakşi tarikatında 6 yaşındaki bir kız çocuğuna yapılan tecavüze kilitlendi tüm ülke. Tüm ülke demişsek anlayın işte. Siz biz ve bir avuç vatanperver. Yoksa yandaşlıkta ölçü tanımayan namus fukaralarının gündeminde böyle bir şey yok. Diyanet bile Kız Çocuklarının diri diri gömülmesinin önüne geçen Hz. Peygamber Efendimize atılan bu iftirayı hakikatmış gibi uydurma kitaplarına koymuyor mu! Yani Diyanete göre 6 yaşındaki bir kız çocuğuna nikah kıyılabilir, ona tecavüz edilebilinir! Allah bunları kahretsin. Hz. Peygamberden intikam almak için her yolu deneyen lanetli soyun iftiralarına din diye sarılmışlar. Emevi uydurmalarını hadis diye bize yutturmaya çalışıyorlar. Neymiş efendim Buhari'de geçiyormuş. Eee ne olmuş yani Buhari böylesi bir sapkınlığı eserine taşımışsa. Buhari dediğiniz şahıs Hz. Peygamberden 200 yıl sonra yaşamış bir kişi. Yani hadis diye rivayet ettiği sözler ondan 200 yıl öncesine ait. Hem de ondan önce yazılı olmayacak şekilde. Dilden dile aktarımla 200 yıl sonra Buhariye ulaşmış, o da hadis diye kaleme almış. Öncelikle şunu net söyleyelim ki Kur'an ile çatışan hiçbir söz Hz. Peygamber Efendimize ait olamaz. O canlı Kur'andı. Hz. Peygamber, sağlığında kendisinden hadis yazılmasını yasaklamış, yazan varsa da bunları yakmasını emretmiştir. Bir tek İmam Ali Efendimize "Benden duyduklarını yaz ya Ali" diye emir ferman buyurmuş, İmam Ali Efendimiz de "Unutmamdan mı korkuyorsun ya Resulellah" diye cevap verince Hz. Peygamber" Hayır Ya Ali! Allaha dua ettim. Sen asla unutmazsın. Senden sonrakilere miras kalması için yaz ya Ali" diye cevap vermiştir.
Onun içindir ki 2. Halife Ömer bin Hattab döneminde Hz. Ali'den gayri hadis rivayet edenler kırbaçlanmıştır. Buna en bariz örnek Ebu Hureyre'ye verilen cezalardır. Hadis yazma ya da rivayet etme yetkisi olmayanlara dayandırılan yüz binlerce söz Hz. Peygamberin vefatından 200 yıl sonra kutsallığı tartışılmaz dogma olarak dinin kaynağı gösterilmiştir. Oysa ki Hz. Peygamberin "Benden duyduklarını yaz ya Ali" dediği adaletin ve ilmin güneşi Hz. Ali'den zoraki olarak 200 civarında hadis rivayet edenler, peygamberi toplamda iki yıl görenlere atfen binlerce sözü hadis diye kaynaklarına aldılar. İşte sorun da buradan kaynaklanıyor. Emevi zulmünün acı meyveleri bugün bile İslam dünyasını karanlığa çekiyor.
Hangi akıl, vicdan 6 yaşındaki çocuğu cinsel obje olarak görebilir ki! Bu nasıl bir zihniyettir. 25 yaşına kadar evlenmeyip, 25 yaşındayken de 40 yaşındaki Hatice i Kübra annemizle evlenip yaklaşık 25 yıl mutlu, huzurlu, bereketli bir hayat süren Hz. Muhammed (s.a.v.) sümme haşa peygamber olduktan sonra mı sapıttı da 6 yaşındaki çocukla evledi! Bu nasıl bir ihanettir böyle. Kendi kızı Fatıma'yı 17sinde hem de Hz. Fatıma'nın rızası olmadan evlendirmeyen hz. Peygamber, nasıl olurda kendisi bir çocukla evlenir. Allah bunlara akıl versin de ne kadar aptal olduklarını anlasınlar. Bu iftiranın nedeni kız çocuklarını diri diri toprağa gömen anlayışın intikamından başka bir şey değildir. Lütfen aklınızı başınıza alınız. Önce diyanetin ihanetini düzeltmek gerekmektedir. Sonrası zaten kolay. Türk Töresinde çocuk zaten çocuktur da bir kıza Kağan dahi talip olsa kız istediğine varır. Hatta öyle ki kendisine talip olan yiğitleri güreşe davet etme, yenileni ret etme hakkına sahiptir. Şimdi bu anlayışı bırakıp sapkın Arap kültürüne din diye sarılmak mıdır marifet.
İşte onun için diyoruz ki kız çocuğunun gözyaşı için dünyayı karşısına alan sayın Reis Sedat Peker'den diyanetin de öğreneceği çok şey var. Şimdi bu hassasiyetteki Sayın Peker, suç örgütü lideri oluyor, 6 yaşındaki kız çocuğuna evlenme fetvası veren diyanet de dini ve milli kurum! Bunu kabul etmemiz imkânsızdır. Sayın Sedat Peker, kız çocuğuna verilen önemi tüm dünyaya göstermiştir. Hatta öyle ki dünya kamuoyu "Bu Türkler kız çocuğuna ne kadar değer veriyor böyle" diye şaşırmışlardı. Şimdi ise çocuğa tecavüze fetva veren diyanet ve de Hz. Peygamber'e atılan iftirayı dini görev zanneden aptalların çocuk istismarını dini ayin zannetmeleri sonucu ortaya çıkan rezilliği konuşuyoruz. Diyanet hala daha sessiz. Ak Parti cephesi sessiz, CHP çalıları dolaşıyor, yandaş medya zaten konuşamaz, CHP medyası da bir türlü içeriğe giremiyor. Tutturmuşlar bir tarikat olayı. Kısır döngüde dönüp duruyorlar. Tarikat dediğin şey Alevilikteki 4 Kapı 40 Makam hakikatinde dört Kapıdan biridir. Sen neye karşı çıkıyorsun. Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre …bunlar tarikattan yetişen insan ı kamiller değiller mi. Bir şeye karşı çıkarken neden karşı çıktığını da ortaya koyman gerekir. İnsan ister istemez "Keşke sayın Peker video çekebilseydi de bu rezalete dur deseydi" demeden edemiyor. Kızının gözyaşı için dünyayı karşısına alan sayın Peker, çocuklarımıza tecavüze fetva veren bu ihanet şebekelerini perişan ederdi. Onun içindir ki millet muhalefetten ümidini kesti sayın Peker'den medet bekliyor. Ülkenin hali bu. Boşuna demiyoruz "Bu kavga Oğuz Soyu ile Dönme Soyunun Kavgasıdır" diye.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.