Üçüncü Göz Gazetesi: Baronlara beyefendi diyerek UYUŞTURUCU ile mücadele edilemez!

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

Eskilerin güzel bir sözleri vardır " Kula bela gelmez Hakk yazmayınca / Hakk bela yazmaz, kul azmayınca"

Evet, belayı yazan Hakk Teala hazretleridir, lakin hak eden de kuldur. Şimdi şapkamızı elimize alarak düşünelim. Allah bu uyuşturucu belasını bize neden ve nasıl verdi! 13 / 14 yaşındaki çocuklarımız bile bu belanın içine çekilmişken mülki amirlerimiz baronlara beyefendi muamelesi mi yapıyor!? El cevap tabi ki EVET. Ben öyle lafı evirip çevirmeyi sevmem. Uyuşturucuya bulaşmış gençlerimize gösterilen tepkinin binde biri uyuşturucu baronlarına gösterilmiyor! Kimse kusura bakmasın. Kaymakam, savcı, başkan vs memnun olsun diye yazı yazacak değilim. Zaten onlara yalakalık yapan kalem sayısı oldukça fazla. Biri de çıkıp "Kral çıplak" demelidir. Kaymakam beyin rahatını biraz kaçırmış olabiliriz lakin hakikat ortadadır. Orhangazi'de uyuşturucu aldı başını gidiyor ve maalesef hiçbir önlem alınmıyor. Alınır görünen tedbirler de çözüme değil, çözümsüzlüğe hizmet ediyor. Herkes çözümü emniyet yetkililerinden bekliyor olmuş. Zaten anlayışlarının iflas ettiğinin en bariz nişanesi de budur. Uyuşturucu ile mücadele emniyetin değil kaymakamlığın görevidir. Emniyet zaten üzerine düşeni her zaman yapar. Eksik yapan olursa tamamlayanı da bulunur. Polis ancak uyuşturucu kullananları alır, adliyeye sevk eder. Onlar da adliyeden ellerini kollarını sallayarak çıkar ve diğer gençlere kötü örnek olurlar.

Uyuşturucu ile mücadelede en önemli faktör sorunun ne olduğunu bilmektir. Sorunu bilmeden çözüm üretmek olmaz. Şimdi sorsan idarecilere hepsi bu işin profesörü kesilirler fakat hiç de öyle değildir. Sigara içen birisine " sigarayı bırak" dediğinizde sigarayı bırakabiliyor mu da uyuşturucu kullanan birine "uyuşturucuyu bırak" dediğinizde bu illetten kurtulabilsin. Onun içindir ki uyuşturucuyla mücadele madde bağımlılarıyla mücadele etmekle başarıya ulaşmaz. Esas olan satıcı ve üreticilerle mücadele etmektir. Peki, bunu kim yapacak!? Uyuşturucudan geçinen ve uyuşturucu ağına düşürdükleri gençleri sapkın emellerine alet eden sözüm ona kravatlı gavatlara "beyefendi" muamelesi yapan yetkililerle mi uyuşturucu sorununu çözeceğiz!. Ya da "sokak aralarında uyuşturucu satanları gördüğünüzde kafalarını, kollarını kırın ve suçu benim üstüme atın!" diye açıklama yaptığı halde uyuşturucu baronları ile foto çektirip yayınlatmakta sıkıntı görmeyen içişleri bakanı ile mi başarıya ulaşacağız! Geçin bunları kardeşim geçin.

Uyuşturucunun arkasında cinsel istismar vardır!

Şimdi gelelim işin özüne. Eskiden uyuşturucu sokaklara parasal kazanç için yayılırdı. Şimdi içenin de satanın da cebinde sigara parası bile yoksa işin içinde başka iş var demektir. Uzun süreden beri esrarla mücadeleyi uyuşturucu ile mücadele olarak yansıttıkları için kimyasal uyuşturucu konusu perde arkası yapıldı. Oysaki esrara karşı verilen mücadelenin binde biri kimyasala karşı verilmiş olsaydı sokaklar bu halde olmazdı. Peki, hiç düşündünüz mü neden kimyasal uyuşturucu bu kadar yaygınlaştırılıyor! Arkadaşlar, yazının başında da dediğim gibi açık konuşmayı severim. Lafı evirip çevirmem. Cinsel sapkınlıklarına rahat sermaye! Bulabilmek için kimyasal uyuşturucuyu 13 yaşına kadar düşürdüler. Tek dertleri sapkın duygularına alet edecekleri kızlı erkekli gençleri uyuşturucu sayesinde her an hazır hale getirmektir. Normal koşullarda parası olan bile sapkın ilişkileri için her arzu ettiğinde potansiyel genç bulamaz. Fakat uyuşturucu kullanımı yaygınlaştırılırsa kız – oğlan fark etmeden her türlü sapkın arzuları için aradıkları sermayeyi! sokak aralarında bile bulurlar. Bu konuyu ayrıntılı olarak ele alacağız.

ÇÖZÜM: Önce Kaymakamlık makamında oturanlar şahsi meselelerini makama taşımamayı öğrenecekler. Sonrasında bir kişiyi kurtarmak için bile günahı kadar sevmediği kişilerle birlikte çalışabilmeyi öğrenecek. Sonrası kolay.

ORHANGAZİ ADLİYESİ UYUŞTURUCU VE ÇETELERİN ÜZERİNE GİTMEMİZİ İSTEMİYOR!

Bu nasıl bir başlık dediğinizi duyar gibi oluyorum lakin tam da başlıkta yazdığı gibi. Evet, maalesef bir dönem ( 2010 / 2015 yılları arası) FETÖ yapılanmasını deşifre ettiğimiz için otuzun üzerinde hukuksuz davalarla bizi boğmaya çalışan, dahası 2012 yılında şahsımı 5,5 saat sorguya çekerek " Açıklayacağın çete içerisinde benim adım var mı? Fetö ve Salya Sümük Çetesinden kastın Fethullah Hocaefendi mi? Listeleri bize ver, biz gerekli yerlere iletelim vb. şeklinde baskı kurmaya çalışan, sonrasında da "özür dile yoksa seni tutuklamaya sevk etmek zorunda kalacağım" diyen savcılık iradesini de gördük. Ama hiç bu kadar çetelerin ve de uyuşturucunun ve dahi FETÖnün üzerine gidilmesine engel olunmaya çalışan bir iradeyle karşılaşmamıştık. Orhangazi Cumhuriyet Başsavcılığı ne kadar uğraşırsa uğraşsın FETÖ, PKK, DAİŞ vb terör örgütlerinin yanı sıra onlara finans sağlayan yapılarla ve de uyuşturucu ile mücadele etmeye devam edeceğim. Tek farkla ki artık Orhangazi Cumhuriyet Başsavcılığına güvenmediğim için ifade vermeye gitmeyeceğim. Ta ki HSK ve Adalet Bakanlığından müfettiş gelinceye kadar. Sözün tamamı deliye söylenir. Kaymakam bey, belediye başkanı ve başsavcı İrfan Aydın gündemiyle toplanacaklarına İrfan Aydın'ı davet etsinler ne soruları varsa sorup cevap alsınlar. Kimse Kadim Türk Devletinden üstün değildir.

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ / diğer yazıları