Üçüncü Göz Gazetesi: Bu Topraklarda Radikalizme Yer Yoktur!

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

Dünyamız her geçen gün daha da yaşanmaz bir hal almaya başladı. Savaşlar, salgınlar, zulümler ve radikalizm insanlığı tehdit eder boyutlara ulaştı.

Barış dini olan İslam bile şiddetin ve zulmün kaynağı olarak kullanılmak isteniyor. Ruhunu bilmedikleri şeriat söylemleri, her bir grubun put yaptığı kendine özgü Allah inançları, insanlığın Yüz Akı Hz Peygamber Efendimize yapılan iftiraları din diye sahiplenmeler vs. bu misalleri çoğaltmak mümkün.

Oysaki Ku'an'ın ifadesiyle Yüce Allah insanoğlunu yaratmayı murat ettiğini meleklerine bildirince onlar " Ya Rabbi, yeryüzünde kan dökecek, fesat çıkaracak insanlar mı yaratmak istiyorsun!" diye görüş beyan ettiklerinde Yüce Yaratıcı "Şüphesiz ki sizin bilmediklerinizi ben bilirim" diye onlara cevap vermiştir. Öyleyse daha yaratılmadan evvel kan dökeceği, fesat çıkaracağı belli olan insan neden yaratılmıştır! İşte bu soru tüm sorunların çözümünü de içinde barındırıyor. Nitekim Yüce Allah Zariat Süresi 56. ayette şöyle buyurmaktadır "Ve ben, Cinn-ü İnsi ancak bana kulluk etsinler diye yarattım" buradaki kulaktan muradın tanımak olduğunu tasavvuf erbabı beyan etmektedir. Öyleyse Yüce Yaratıcıyı tanımak, Onunla bir olmak, Ona ulaşmak için gayret etmemiz gerekirken herkesin kafasına göre algıladığı Tanrılarını yarıştırma gayesi ne ola ki! Tanrı'ya varmak için yarışması gereken insanoğlu Tanrılarını yarıştırmak bir yana Tanrılarını savaştırmayı din zanneder olmuş. Oysaki kim nasıl inanırsa inansın Tanrı birdir ve de sonsuz kudret sahibidir. O isterse herkes anında iman eder ya da helak olur.

Şimdi bir yandan Tanrı'yı tarif ederken sonsuz kudret ve güç sahibi olarak tarif edeceksin, buna böyle inandığını iddia edeceksin, diğer yandan Tanrı adına hüküm verip kan dökeceksin ya da başkalarına yaşam hakkı tanımayacaksın! Olacak iş değil. Bu zehirli kafa yapısından kurtulmamız gerekmektedir. Müslümanların radikalleri de böyle, Hıristiyan ve Yahudilerin, Hinduların ya da ateistlerin de böyle. Kimse kimseye yaşam hakkı tanımak istemiyor. Fırsatı eline geçiren diğerini yok etmek istiyor. Bu ne çirkin bir yaklaşımdır böyle. Yüce Allah dünyayı ve de insanları tek düzey yaratmaktan aciz miydi de bizler Onun adına karar verip farklı din, dil, ırk, mezhep vs.de olanları yok etmeyi dini görev belliyoruz. Hadi Hıristiyan dünyayı geçtik, onlar yüzlerce yıllık bağnaz bir yapının baskısı altındaydılar. İyi de Müslümanlara ne oluyor da barış dini olan İslamı terör ve şiddet ile andırıyorlar! Hadi diyelim ki, batı bunu körüklüyor!

İyi de o zaman adama sormazlar mı Hazreti Peygamberin şahadetinin üzerinden daha üç gün geçmeden Onun Pak Ehlibeytine zulmedenlerin inancı neydi, dahası Kerbela'da Hazreti Peygamberin pak nesline savaş açan, kadın, çocuk demeden katliam yapanların dini görüşleri neydi! Onlar da Müslüman'ız demiyorlar mıydı!? Demek ki ezberden kolaycılığa kaçmaktan uzak durmalıyız. Radikalleşmek Müslüman'a da Hıristiyan'a da Musevi'ye de yakışmaz. Dahası insan olan kimseye yakışmaz.

Biz önce insan olacağız ki sonra dini tercihlerimizle öne çıkabilelim. İnsan olmadıktan sonra Müslüman olsan ne olur, Musevi olsan ne olur. nitekim bu topraklar her zaman insan yetiştiren, insani değerleri öne çıakran topraklar olmuştur. Yunuslar, Mevlanalar, HACI Bektaş Veliler, Eşrefoğlu Rumiler ve daha niceleri.. hepsi de insana insan olmayı hatırlattılar. Bir olalım, diri olalım. Oğuz Türk Töresi de bunu emretmiyor mu bize!? Ne diyor Yunus Emre "Erenlerin Yolları İnceden İnceymiş, Süleyman'a Yol Kesen Şol Bir Karıncaymış"

Yani siz Kral Süleyman Peygamber kadar güçlü olsanız, Onunki kadar büyük ordulara sahip olsanız bile hükmünüz karıncanın dur demesine kadardır. İşte Anadolu toprakları budur. Haklı olan Karınca bile olsa koskoca bir Kral Peygamber Ona yol vermek zorundadır. Bizim inancımız da yolumuz da budur. Haklı olan bu topraklarda her zaman güçlüdür. Güçlü olan haklı değil, haklı olan güçlüdür. Bu ince çizgiyi yakaladığımız zaman hangi inançtan olursanız olun Tanrı sizinle olur ve ister Allah deyip dua edersiniz, ister Ulu Tanrım diye isterseniz de YEHOVA diye dua edin. Hepsi de yerini bulur. Fakat biz insan olamadıktan sonra yaptığımız her şey boşa gider. Onun için de birlik, birlik, birlik diyoruz. Rabbim birliğimizi daim eylesin.

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ / diğer yazıları