Üçüncü Göz Gazetesi: Seçmeni terörize ederek mi terörle mücadele edilecek!?

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ
huseyni1661 @ gmail.com

40 yılı aşkın süreden beri PKK terörü ile mücadele ve mücadelemsi ediliyor. 40 yıl önceki teröristler Ogünlerde 20li yaşlardaysalar şimdilerde 60lı yaşlarda olurlar ve de dağ şartlarına daha fazla dayanamazlar. Oysaki öldürülen PKKlı teröristler ne hikmetse her zaman 20li ve 30lu yaşlardaki gençler. O zaman şapkaları önümüze koyup düşünme vakti gelmedi mi!?

Dağda teröristle mücadele eden Mehmetçik, bir adım geri durmuyor. Şehit oluyor, şehit veriyor lakin terörle can pahasına mücadele etmekten geri durmuyor. Mehmetçik bunu yaparken geriden terörist takviyesi oluyorsa siyasiler ve de yöneticilerin de sorgulanmaları gerekmiyor mu? Nasıl oluyor da asker öldürüyor, siyasiler ve yöneticiler yeni teröristlerin yetişmelerine ya vesile oluyorlar ya da bu işi beceremeyip daha büyük ihanet ediyorlar. Kardeşim belli ki terörist takviyesine engel olamıyorsunuz. Öyleyse bırakın o koltukları daha fazla meşgul etmeyiniz.

Dahası bırakın dağa terörist yetiştirmeyi, bazı siyasilerin söylemleri o kadar keskin ve de bölücü ki seçmen kitlelerini terörize ediyorlar. Bilhassa Ak Parti adına kurulan trol hesapların etkisiyle milyonlarca seçmen terörize olmuş durumda. Buna İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kullandığı ayrıştırıcı ve de kışkırtıcı lisanın da etkisi çok büyük. Zaten bu trol hesapların çoğunun Onun gölgesinde faaliyet yürüttükleri kamuoyunda alenen dillendiriliyor. Bakan beyin de zaten bir itirazı olmuyor.

Geçenlerde bir sokak röportajı dinliyorum. Başı kapalı bir hanıma Millet İttifakının adayı sizce Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu arasında hangisi olması lazım diye soruyorlar. Hanımın direk verdiği cevap "ONLAR TERÖRİST. KEMAL KILIÇDAROĞLU VATAN HAİNİ. MANSUR YAVAŞ TERÖRİST, İMAMOĞLU DA VATAN HAİNİ" Allah aşkına bu tarz söylemlerin yüzlercesi sosyal medya hesaplarından yayınlanıyor. Milyonlarcasına da sokaklarda rastlamanız mümkün. Şimdi kim kime karşı terörist diyebilir ki. Neye göre. Kim veriyor bu yetkiyi. Biz kamu yararını önde tutan bir gazeteci olarak malum siyasetçileri saygı ve hukuk içinde eleştiriyoruz diye adliyelerden geri gelemiyoruz. Peki bu vatandaşları terörize edenler nasıl olur da terörle mücadelede sözüm ona kahraman kesilebilirler ki.

Milleti terörize eden anlayışla terörle mücadele edilemez. Açık ve de net söylüyorum. Süleyman Soylu ve onun tarzında ayrımcı dil kullananların terörle mücadelesine inanmak safdillik olur. Kadim Türk Devlet Töresinde böyle idarecilere bir gün bile görev verilmez. Milletiyle dalga geçmez, milleti bölüp parçalamak, ötekileştirmek hele hele terörist ilan etmek, vatan haini demek cahilliğin ötesinde bir olgudur. Gerçi atalarımız der ki" Bir insan yedisinde neyse yetmişinde de odur" bu arkadaşın yetişme şartları belli. Babası Kör Hasan diye anılan Hasan Soylu geçmişte 20li yaşlarda CİAnın kurduğu Komünizmle Mücadele Derneğinin Trabzon yöneticisiydi. Aynı tarihlerde FETÖ lideri Fethullah Gülen Erzurum temsilcisi, PKK lideri Bebek Katili Abdullah Öcalan da malum derneğin Ankara yöneticisiydi. Ne tesadüf değil mi. Şimdi kendisini Süleyman Soylu'nun avukatı zanneden bazı savcılar bu ifademden dolayı da bana dava açabilirler. Lakin unuttukları bir şey var ki halk tabiriyle DEVEDEN BÜYÜK FİL VAR. çetelerden büyük devlet, kabile devletlerinden büyük de Kadim Türk Devlet Yapısı vardır. Birgün adalet ve hukuk onlara da lazım olacak. Tıpkı FETÖ döneminde bu asil milletin hizmetkarı Paşalarımız ve de aydınlarımıza kurulan ERGENEKON, BALYOZ kumpaslarıyla hukuksuz yargılama yapan hakim ve savcılara Ogünlerde hukuk size de lazım olacak dediğimiz gibi bugün de Süleyman Soylu etkisi altındaki hakim ve savcılara diyoruz ki adalet ve hukuk yakında size de lazım olacak. Bizim anlayışımıza göre hakim ve savcıya adil ol demek bile zuldür. Lakin geldiğimiz noktada siyasilerin talimatlarıyla kararlar alınıyorsa adil olun demeyi adalete zul sayarız. Zira Adalet Bakanı sayın Bekir Bozdağ bile isyan etti. Siyasilere ve de bilhassa Süleyman Soylu ve onun adına iş yapan bazı siyasilere yönelik "Çekin adliyelerden ellerinizi. Bırakın Hakim ve Savcılar görevlerini yapsınlar. Siyasetçiysen git işini yap, başka iş yap kardeşim. Ama adalete müdahale etme" diye feryat edeli bir ay olmadı. Şimdi Adalet Bakanının sözünü hatırlattığım için de bir dava açılacak bana ama açmazlarsa….

Bu cennet vatanı ne hale getirdiler. Bizler zoru gördüğümüzde kavgayı bırakıp vatan için, namus için, din için bir araya gelen nadir bir milletiz. Bakın Kıbrıs Barış Harekatına. En çok gönüllü asker DİYARBAKIRdan gitti. Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Alevi Sünni ayrımı yapılmaz bizde. Şu partili bu partili ayrımı da olmazdı. Maalesef şimdilerde kullanılan lisan ayrımcı ve de bölücü bir lisan. Yeminle konuşuyorum ki sözüm ona Cumhur İttifakını savunduğunu söyleyen bazı siyasetçiler, gazeteciler, seçmen, çıkarcı gruplar vs. öylesi ayrımcı bir kullanıyorlar ki HDPli siyasetçiler bile böylesi ayrımcı dil kullanmıyor. Yazıktır. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve de kurmay kadrosunun bir an önce bu tür söylemlerde bulunanlarla yol ayrımına gitmesi gerekir. Saniyen de İçişleri gibi milli birliğin sağlanması öncelikli görevi olan bakanlıkta acilen revizyona gitmesi gerekmektedir. Aksi halde O seçimi, bizler de vatanımızın birliğini kaybetmekle karşı karşıyayız.

İrfan AYDIN / HÜSEYNİ / diğer yazıları