HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 31 EKİM 2025, CUMA

DEPREM VAKTİ DEPREMİ HATIRLIYORUZ

10.03.2023 13:30
DEPREM VAKTİ DEPREMİ HATIRLIYORUZ
DEPREM VAKTİ DEPREMİ HATIRLIYORUZ
Ülke gündemi yeniden deprem konusu ile yatıp kalkarken Orhangazi'de de deprem konusu 3. Göz TV'nin efsane fenomen programı "Sansürsüz Ters Köşe" de Araştırmacı Gazeteci İrfan Aydın'ın 3.Göz Gazetesi Siyasi Danışmanı Yüksel Akbayrak tarafından masaya yatırıldı. Geçtiğimiz hafta yaşanan Düzce depremi sonrası Orhangazi'de de çalışmaların ne düzeyde olduğu ve neler yapıldığının İlçe Kaymakamı tarafından açıklanması gerektiğini söyleyen İrfan Aydın; "Orhangazi gerekirse olası deprem öncesi özellikle sıkıntı çekilmemesi adına her anlamda tedbirler alınmalı ve depolarla bu sağlanmalıdır. Bunun yanı sıra derhal Orhangazi'de binalar kontrolden geçirilmeli sadece deprem olunca tedbirler hatırlanmamalı" dedi.

Aynı zamanda İnşaat Teknikeri de olan 3.Göz Gazetesi Siyasi Danışmanı  ve Program yapımcısı Yüksel Akbayrak, özellikle Orhangazi'de deprem toplanma alanlarının halkın daha kolay bilip öğreneceği şekilde duyurulması gerektiğine işaret ederek; "Özellikle kamu binaları başta olmak üzere tüm yapı stokları depreme dayanıklılık testinden geçmelidir. Zira son Düzce Gölyaka depreminde önce kamu binalarının yıkılması acı gerçeği de ortaya sunmuştur" dedi.

Haber-Muharrem DEĞİRMEN / 3. GÖZ HRA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.