HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 29 EKİM 2025, ÇARŞAMBA

UYUMDER Gençleri Yeniden Hayata Bağlıyor

20.07.2023 12:36
UYUMDER Gençleri Yeniden Hayata Bağlıyor
UYUMDER Gençleri Yeniden Hayata Bağlıyor
Yaptığı programlarla ülke gündemi, belirleyen Araştırmacı Gazeteci İrfan Aydın, Sansürsüz Canlı Yayında uyuşturucu ve kurtulma yollarını işin uzmanı ile masaya yatırdı. 2018 yılında Uyuşturucu, Bağımlılıklarla ve Alkolizmle Mücadele Derneği (UYUMDER) Başkan Yardımcısı ve Milli Takım Tekvando antrenörü Yaşar Erbil'i konuk eden İrfan Aydın,3. Göz Medyanın özellikle Kardelen Gençlik projesi ile körü alışkanlıklarla da yıllardır mücadele edip yayın ilkesi olarak uyuşturucu ile mücadeleyi şiar edindiklerini belirtti.

UYUMDER BAŞARI İLE MÜCADELE VERİYOR

Bağımlılık, günümüzün önemli hastalıklarından biri ve çoğu hastalık gibi o da tedavi edilebiliyor. Bu tedavi modern tıp ilkeleriyle hekim kontrolünde ya da Isparta'daki örnekte olduğu gibi rehabilitasyonla da yapılabiliyor. Isparta Valiliği'nin "Bağımlılıkla Mücadele Eylem Planı" kapsamında 2018 yılında Uyuşturucu, Bağımlılıklarla ve Alkolizmle Mücadele Derneği (UYUMDER) ile birlikte hayata geçirdiği Bağımlılık Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde bağımlılıklarından kurtulmak isteyen gönüllü gençler rehabilite edilerek yeniden hayata bağlanıyor.

VALİLİKTEN BÜYÜK DESTEK

51 bin metrekare üzerinde kurulu merkez de Isparta Valiliği başta olmak üzere çeşitli hayırseverlerin katkılarıyla birçok iş yurdu oluşturulmuş durumda. Türkiye'nin çeşitli illerinden buraya gelen gençler; demir doğrama, ahşap doğrama, hayvancılık ve tarım faaliyetleriyle ilgilenerek yeni hayatlarına hazırlanıyorlar. Gençler ayrıca Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan mehteran, mantar yetiştiriciliği, özel güvenlik, aşçı yardımcısı, arıcılık, ağaç şekillendirme ve sürü yönetimi elemanı gibi kurslarla da kariyer planlarını yapıyorlar.

UYUMDER'in geçtiğimiz yıl Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı'na sunduğu proje kabul edildi. Projeyle birlikte merkezin iş atölyelerine teknik ekipman desteği sağlanarak mantar yetiştirme seraları kuruldu ve uzmanlar tarafından gençlere eğitimler verildi.

Valilik yetkilileri de bulduğu her fırsatta merkezi ziyaret ederek gençlerle bir araya geliyor. Valililik yetkililerinin son olarak destek kapsamında merkezin ahşap atölyesine alınan Cnc makinası (bilgisayar kontrollü imalat tezgahı) ve lazerli ahşap işleme cihazını incelemek üzere merkezi ziyaret etti.

SPOR-OYUN-HOBİ BAHÇELERİ…

30 kişinin aynı anda rehabilitasyona tabi tutulduğu merkezde bağımlı gençler durumlarına göre 6 ile 8 ay arasında kalarak bağımlılıklarından kurtulmaya çalışıyorlar. Bağımlı gençler; merkezde psikolojik danışman desteği de alarak çeşitli sosyal etkinlikler, meslek kursları, spor ve eğitim faaliyetlerinin yanında tarım ve hayvancılık uygulamalarıyla eski yaşantılarını unutmaya çalışıyorlar. Merkez ilk kurulduğunda usta öğreticilerden meslek öğrenen ve merkez sayesinde bağımlılıklarından kurtulanlar şimdilerde ise yeni gelen arkadaşlarına usta öğreticilik yapıyorlar. 1500 metrekare kapalı alana sahip merkezde gençler için at çiftliği, iş atölyeleri, hobi bahçesi, oyun salonu, kütüphane, spor salonu gibi çok sayıda faaliyet alanı bulunuyor.

İlk temelleri 2015 yılında atılan Isparta UYUMDER'de bu güne kadar 300 civarında genç içinde bulundukları bağımlılıktan kurtularak, burada öğrendikleri bir meslekle yeniden topluma kazandırıldılar.

İRFAN AYDIN UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Araştırmacı Gazeteci İrfan Aydın ise; "Uyuşturucu ile mücadele lafla değil icraatle olur. Asrın vebası olan uyuşturucu ile mücadele milli ve insani bir görevdir. Herkesin elini taşın altına koyması gerekmektedir. 3.Göz Medya, yılların verdiği tecrübe ve birikimle bu konuda üzerine düşen görevleri yerine getirmekten geri durmayacaktır. Ne zaman bu konuya öncelik versek kurumumuza yönelik saldırılarda artış olsa da biz geri adım atmayacağız" dedi. Haber-Muharrem Değirmen-3. Göz HRA





 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.