HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 08 EYLÜL 2024, PAZAR

En büyük dert hayat pahalılığı

08.07.2024 11:02
En büyük dert hayat pahalılığı
En büyük dert hayat pahalılığı
Türkiye'nin önemli sorun sıralamasında hayat pahalılığı ilk sırada yer aldı. 2020 yılında hayat pahalılığı yüzde 17.3 iken 2021 yılında yüzde 28.1'e, 2022 yılında ise yüzde 33.8'e çıktı.

Tüketici Birliği Federasyonu tarafından yayımlanan "Türkiye 2014-2024 ekonomik görünüm raporu" son 10 yıldaki yoksullaşmayı ortaya koydu. Rapor, ücretli ve emeklilerin oluşturduğu büyük bir nüfusun hızla yoksullaştığını gözler önüne sererken, gelir dağılımı adaletsizliğinin derinleştiğini gösterdi. Türkiye'nin son üç yılına damgasını vuran en önemli sorun sıralamasında hayat pahalılığı ilk sırada yer aldı. 2020 yılında hayat pahalılığı yüzde 17.3 iken 2021 yılında yüzde 28.1'e, 2022 yılında ise yüzde 33.8 çıktı.  Hayat pahalılığını ise yoksulluk ve işsizlik takip etti.

Süregelen enflasyonist ortam OECD ve AB ülkeleri ile karşılaştırılamayacak hale gelirken 2023 sonu itibarıyla AB Avro Bölgesi'nde yüzde 2.9, OECD G20 ülkelerinde yüzde 6.5 ve ülkemizde ise TÜİK verilerine göre TÜFE yüzde 64.77 oldu. Mayısta enflasyon ise yüzde 75'i gördü.

ASGARİ ÜCRET ERİDİ


Tüketici Birliği Federasyonu Yürütme Kurulu Üyesi Rifat Bayatlıoğlu ile raporu ve son ekonomik verileri konuştuk. Yüksek enflasyonda G20 içinde Arjantin'den sonra 2. sırada olduğumuzu aktaran Bayatlıoğlu, "Bu ortamdan en çok etkilenenler en düşük emekli maaşı alanlarla asgari ücretlilerdir. En düşük emekli aylığı alan bir emekli, 2018 yılında 1372 adet ekmek alabilirken, 2024 yılında sadece 1000 adet ekmek satın alabiliyor. Raporda da ifade ettiğimiz gibi yine bir emeklinin 2018 yılında maaşı 55 kg dana kıyma satın almaya yetiyorken, 2024 yılında maaşı ile sadece 32 kg. dana kıyma alabiliyorlar" dedi.

KARTLI HARCAMALAR KATLANARAK ARTTI


2023 mart ayında 514 milyar lira olan kartlı harcamalar, bu yılın aynı ayında 1 trilyon 311 milyar liraya ulaştı. Bu büyük artışın çoğunluğunu taksitli harcamalar oluştururken, son 3 ayda taksitli harcamalar, peşin harcamaları geçmeye başladı.

Yüksek kredi kartı harcamaları, Merkez Bankasının enflasyon endişesini artırdığını söyleyen Bayatlıoğlu, "Merkez Bankasının kredi kartlarına yeni sınırlamalar getirebileceği konuşulmaktadır (getirilmiştir de). Harcama limitleri düşük olan insanlarımız günlük harcamalarını kredi kartları ile yapmaktadır, düzenlemeler yapılırken vatandaşlarımızın mağduriyetlerini arttırmamaya da azami dikkat edilmesi gerekmektedir" dedi. 

YURTTAŞ ÜCRETLERE ZAM İSTİYOR


Çiğli Kasaplar Meydanı'nda ve Buca Koop pazaryerindeki yurttaşlarla geçtiğimiz Kurban Bayramı ve işçilerin talebi olan temmuz zammına ilişkin konuştuk. Yurttaşlar geçinemediğini kaydetti. Esnaf, geçmiş bayramda 'Bayram edemediklerini' kaydederken, işçi ve emekçiler temmuzda zam beklentilerini yineledi.

Belediyede kamu personeli olarak çalışan Volkan Yılmaz, "Şu anda fiyatlar çok uçuk. Biz iyi kötü bir şey alabiliyoruz ama alamayan çok aile var. Gelip de buradan bakıp giden çocuklar, aileler var" dedi.

'HALKA GELİNCE KISIN DENİLİYOR'


Tasarrufu Saray'ın yapması gerektiğini kaydeden Yılmaz, "Halk zaten tasarrufta. Eskiden insanlar bir pazara gittiğinde kilo kilo alabiliyordu. Şimdi insanlar pazara da gitmiyor. Pazarda adet işi yok, manavlardan alıyorlar" dedi.

Yılmaz, "Temmuzda asgari ücrete artış yok ama peki enflasyonu aşağı çekebilecek mi? Enflasyon yükseldikçe zam gelmiyorsa burada bir yanlışlık var. Halka gelince 'kısın' diyorlar ama hiçbir şeyde kendi zevki sefalarından kısmıyorlar" diyerek sözlerini sonlandırdı.

'SADECE HALKA VERGİ YÜKLEMEKLE OLMAZ'


Emekli Öğretmen Fatih Selçuk ise, "Para yetmiyor. Aldığımız maaş emekli maaşı. Köşeyi döndüler her tarafı talan ettiler" dedi.

İktidarın 'Asgari ücrete temmuz ayında zam yapılmayacak' ifadelerine yönelik Selçuk, "Asgari ücretin açlık sınırının ne kadar altında olduğunu herkes biliyor. Açlık sınırının altında nasıl yaşanacak? Bir kira bedeli başka bir şey değil" dedi.

Belediye İşçisi Faik Özel ise, "Tasarruf sadece bu halkın üzerine vergi yüklemekle olacak bir şey değil. Zaten halk da şu an parasız durumda. Verginin vergisinin vergisini almak bu halka bir zulüm. Şu anda diyoruz ya 'Almanya bizi kıskanıyor'. Evet doğru bizi kıskanıyor, bu maaşlarla nasıl geçiniyorsunuz diye kıskanıyor" dedi.

Asgari ücretin sefalet ücreti olduğunu düşünen Özel, "Şu anda kimsenin cebinde para yok. Bakmayın siz şimdi eskiden Çiğli cıvıl cıvıl olurdu. Eskiden az para alıyorduk ama daha iyi yaşam şartları vardı. Eskiden 40 TL'ye iskender yiyordun, şu anda tavuk döneri 60-70 TL'ye yiyorsun" dedi.

'BAYRAMIN BİZİM İÇİN ANLAMI YOK'


Pazar Esnafı Yavuz Aksakal, "Ekmek parası için pazardayız. Her şey çok pahalı yanına yaklaşılmıyor. Alıyoruz satamıyoruz. Satıyoruz yerine koyamıyoruz. Her gün farklı zam. Bugün 10 liraya alıyoruz yarın bir gidiyoruz 15-20 lira. Bu sefer müşteri geliyor siz mi zam yaptınız diyor iş potansiyeli düşüyor. Yerler kira, mazot aldı başını gidiyor. Devlet baba indireceğiz diyor ama görünen hiçbir şey yok" dedi.

Bayramın iyi geçmediğini dile getiren Aksakal "Sadece evde oturduk gelenle gidenle merhabalaştık başka hiçbir şey yok. Bayramın bizim için hiçbir anlamı yok çünkü bayramda da çalıştık" dedi.

"Temmuz'da ara zam yapılmalı mı" sorumuza ise, "Yapılmalı. Neticede hak etmişler emekli olmuşlar ama 10 bin lirayla kim geçinebilir? Bugün en kötü ev kirası 10 bin lira. Nereye verecek, nasıl yapacak. Bu insanlar ne yiyip ne içecek. Gerçekten biraz el vicdan. 60-70 bin liraları ceplerine koyuyorlar emekliye 10 bin lira vermek hak mı? Ben niye emekli olayım ki o zaman" yanıtını verdi.

'FİYATLARDA İNDİRİM BEKLİYORUZ'


Kuruyemiş sektöründe olan Kasım Özdemir bayram hakkında, "Alıcı düştü. İki üç sene önceki gibi değil. Beklentimizin aşağısında oldu. Bizim için bayram orta geçti" dedi.  Emeklilere yapılacak zammın fazla olması gerektiğini belirten Özdemir, "Maaş çok düşük. Asgari ücretin de yükselmesi lazım. Bu şartlarda geçim sıkıntısı çok. Biz esnafız işimizden memnunuz ama bir de diğer insanları düşünmemiz lazım yeterli değil" dedi.

Emekli Yasemin Uğurlu, "Bayram bizim için kötü geçti. Maddi olarak zaten kötü manevi olarak da eski tatlar yok onun için bayram gibi geçmedi" dedi.

Zamma ilişkin de konuşan Uğurlu, "Maalesef maaş bana yetmiyor ama zam da beklemiyorum. Maaşlara zam gelince piyasaya çok daha fazla zam geliyor. Onun için fiyatlarda indirim bekliyoruz" dedi.

'GELECEK DİYE BİR ŞEY KALMADI'


15 yıldır pazarcılık yapan Sidar Bilmez bayramda çalışmak zorunda olduğunu belirtti. "Her bayram olduğu gibi her şeye zam geliyor. Üç beş tane fırsatçı yüzünden alan kişi de satan kişi de zamlı alıp zamlı satıyor. Ama olan hep tüketiciye oluyor. Ekonomi şu anda çok iyi bir durumda değil. Gelecek diye bir şey kalmadı. Kaygılarımız şimdiden daha çok çoğalmaya başladı" diyen Bilmez, "Benim üç tane çocuğum var ben onlar için çalışıyorum bayramda da çalıştım ama gene yetiştiremiyorum" diye ekledi.

Ara zam yapmak yerine fiyatları düşürmek daha mantıklı olur diyen Bilmez, "Asgari ücrete veya emekliye zam gelmesi demek bütün her şeye zam gelmesi demek. Fiyatları sabit tutup maaşları yükseltmek daha mantıklı. En azından alım gücü biraz artacak. Ama maaşlara zam getirmek bütün mahsule, akaryakıta, tekstile zam demek o yüzen her şeyin fiyatını sabit tutmak daha mantıklı" diye konuştu.

Son olarak Diyarbakır ve Mardin'de çıkan yangından bahseden Bilmez, "Diyarbakır ve Mardin'de çıkan yangında çok canlı, insan öldü. Oradaki insanlara başsağlığı diliyorum" dedi. Konuştuğumuz Hüseyin Topçu "Ben emekliyim. Artık bir bardak çay bile içemiyorum. Dışarda çay 20 lira, ekmek 15 lira olmuş. Zor geçiniyoruz. Ev kiraları 20 bin lira. Benim aldığım maaş 10 bin lira. Ben bu maaşla nasıl geçineyim? Elektrik, su faturasıyla da maaşın yarısı gidiyor" dedi.

Bayramdan bahseden Topçu "Artık bayram yok. O eskidendi. Çocuklar bile sokakta yok. Çocuklara bir şey dağıtıyoruz çocuklar 'Amca verme annem kaçırır götürür başkasından bir şey alma dedi' diyor. Yaşadığımız ortam çok kötü" dedi. Son olarak emekli maaşının en az 25-30 bin olması gerektiğini söyleyen Topçu "Ne verecek ki? 2 bin 500 lira verecek. Ben onunla ne yapayım? Emekliye en az 25-30 bin verilmesi lazım. Onunla bile geçinemezsin. Millet aç. Pazardan hiçbir şey alınmıyor" dedi.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.