HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 29 EKİM 2025, ÇARŞAMBA

Milyonları ilgilendiren süreç başlıyor

Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin 2024-2025 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmeleri ağustosta yapılacak.

19.07.2023 11:44
Milyonları ilgilendiren süreç başlıyor
Milyonları ilgilendiren süreç başlıyor

Memur ve memur emeklilerini kapsayan 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmeleri 1 Ağustos itibarıyla başlayacak. Toplu sözleşme masasında yetkili konfederasyon Memur-Sen, maaş artış oranları ve kira yardımının da aralarında olduğu 120 maddelik teklifini 24 Temmuz'da kamuoyuyla paylaşacak.



Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin 2024-2025 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmeleri ağustos itibarıyla başlayacak.



Kamu işveren heyeti ile memur sendikaları arasında bir ay boyunca sürecek görüşmelerde, memur ve memur emeklilerini, yetkili konfederasyon olarak Memur-Sen temsil edecek.



Görüşmelere sayılı günler kala çalışmalarını hızlandıran Memur-Sen, sözleşme tekliflerini ve izlenecek yol haritasını belirlemek üzere dün Genişletilmiş Başkanlar Kurulunu topladı.



Toplantıda, 74'ü yeni, 29'u korunması gereken, 17'si ise geçen toplu sözleşme döneminde çözüme kavuşturulmayan olmak üzere toplam 120 teklif üzerinde mutabık kalındı.



Maaş artış oranlarıyla birlikte kira yardımının da aralarında bulunduğu 120 maddelik teklifini 24 Temmuz'da kamuoyuyla paylaşacak Memur-Sen, aynı gün teklif dosyasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunacak.



"En düşük memur maaşı, en düşük kamu işçisinin ücretinden düşük olmamalı"



Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, AA muhabirine, tekliflerini sahadan gelen talepleri dikkate alarak ve bilimsel verileri göz önünde bulundurarak hazırladıklarını söyleyerek, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısıyla da teklif dosyasının şekillendiğini belirtti.



Tekliflerini içeren dosyada tüm memur ve memur emeklilerini ilgilendiren konuların yer aldığını vurgulayan Tonbul, 21 Temmuz'daki Memur-Sen İl Başkanları Toplantısı'nın ardından teklif ettikleri madde sayısının 120'nin üzerine çıkacağını kaydetti.



Tonbul, tekliflerinin ana omurgasını 2024-2025 yıllarındaki maaş ve aylık artışların oluşturduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:



"Maaş artış oranlarının yanında memurlara kira yardımının verilmesi, önemsediğimiz tekliflerimiz arasında. Kamu çalışanlarının aileleriyle huzur ve refah içerisinde yaşaması için bu teklifte ısrarcıyız. Bununla birlikte 1. dereceye yükselen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızın dile getirdiği en düşük memur maaşının, en düşük kamu işçisinin ücretinden düşük olmaması gibi konuları masaya taşıyacağız. Görüşmelerde, maaş artışı kadar sosyal haklarda da ısrarcı olacağız. Bu doğrultuda kapsayıcı bir içeriğe sahip teklif dosyamızda mühendisler, müdürler, şefler, genel idari hizmetler sınıfı ve diğer teknik personel başta olmak üzere ihmal edilen tüm grupların taleplerine yer verdik. Son dönemde aylık artış beklentileri karşılanmayan memur emeklilerini de düşünerek, emeklilerin aylıklarını artıracak teklifleri de sözleşme masasına taşıyacağız."


Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.