HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 29 EKİM 2025, ÇARŞAMBA

Üreten ve tüketene zor, aracı ve ithalatçıya göre iyi bir yıl geçti

03.01.2024 10:30
Üreten ve tüketene zor, aracı ve ithalatçıya göre iyi bir yıl geçti
Üreten ve tüketene zor, aracı ve ithalatçıya göre iyi bir yıl geçti
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2023 yılının Türkiye'de üretim artışına rağmen pazar ve marketlerde fiyatlar katladığını ve ithalatın tam gaz devam ettiğini belirtti.  2023 yılının, bitkisel üretimde TÜİK verilerine göre 137 milyon üretime karşın 21 üründe arz açığı olduğunu ve pirinç gibi ayçiçek ham yağında da üretim kadar ithalatın yaşandığına dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu yılın bitkisel üretimde ve hayvancılıkta yaşanan sorunların görmezden gelinemeyeceğini ifade etti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, yaptığı açıklamada, 2023 yılında tarımı değerlendirdi.

Üreticilerin girdi maliyetlerindeki yüksek artış nedeniyle zor bir üretim yılı yaşadığına dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Tarım stratejik bir alandır. Milli Güvenlik kadar önemlidir. Tarım sorunları yok gösterilerek çözüm üretilemez. TÜİK verilerine göre rekor bitkisel üretim olduğu açıklanmasına karşın ithalat artmıştır. Son tüketici aldığı ürün fiyatlar rafta bir yıl öncesine göre %100 oranında bir yılda artış göstermiştir. Özellikle buğday, mısır, şekerpancarı, pirinç, limon, narenciye üreticileri girdi maliyetlerine göre bekledikleri gelire erişmemişlerdir. AKP iktidarı ithal ürün ile sorunları aşmaya çalışmasına karşın ithal üründe rafta fiyatların düşürmemiş artırmıştır. TMO hasat öncesinde buğday ithal ederek siloları doldurması, yerli üretici ise ürününü TMO'ya teslim etmekte sorun yaşanmasına yol açmıştır. Randevu sistemi ve ödemede yaşanan sorunlara karşın çiftçi, ürününü tüccara göre daha iyi bir taban fiyat veren TMO vermek istemesine rağmen borçlarından dolayı ürünü tüccara vermek zorunda kalmıştır. Üretilen ürün yarısı tüccar, yarısı TMO almıştır" hatırlatmasında bulundu.

TABAN FİYATLAR BEKLENTİLERİN ÇOK ALTINDA KALDI

2023 yılında TMO tarafından bazı ürünler için belirlene taban fiyatların beklentilerin çok altında kaldığını da vurgulayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Mısır için yüzde 7, şekerpancarı için yüzde 27 taban fiyat artışı üreticiyi mutlu etmedi" diye konuştu.

DALINDA 1 LİRA OLAN NARENCİYE TEZGAHLARDA 10 KATI FİYATA SATILDI

Limonun dalda kaldığını, narenciye fiyatlarının bahçede 1 liraya kadar düştüğünü hatırlatan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ancak raflarda bu ürünlerin bahçedekinin 10 katı daha fazla fiyatlara satıldığını ve üreticinin ürün olmakta zorlandığını kaydetti.

SEBZE FİYATLARINDAKİ ARTIŞ ÜRETİCİYE YARAMADI

Sebze fiyatlarının fiyatlarındaki artışın da sürekli ve düzenli bir şekilde gerçekleştiğini anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sebze fiyatlarında üreticinin zarar etmemek için mücadele verirken, kazananın yine aracılar olduğuna dikkat çekti. Gürer, kış sebzelerinin fiyatlar ciddi artışlar yaşandığını, domatesin kilosunun 49 lirayı aştığını, kıl biber 85 lirayı, köy biberi 55 lirayı geçtiğini söyledi. Vatandaşın, çarşı-pazar ve markette artan fiyatlar ile kilo ile değil, gramla ürün alır noktaya düşürüldüğüne vurgu yaptı.

Üretim artışı olan ürünlerde dahi fiyatların düşmediğini belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 21 üründeki arz açığının giderilemediğine vurgu yaptı.  2023 yılında bitkisel üretimde 137 milyon tonla rekor kırıldığını da ifade edildiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu üretime rağmen ülkemizde dışa bağımlılığın arttığını işaret etti. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "TÜİK verilerine göre üretim soyada yüzde 11,3, ayçiçeğinde yüzde 13,8, karpuzda yüzde 7,3, kavunda yüzde 11,6, elmada yüzde 4,5, zeytinde yüzde 48,9, fındıkta yüzde 15, Antep fıstığında yüzde 26,4 azaldı" diye konuştu.

Bir önceki yıla göre, buğday üretimi yüzde 11,4 oranında artarak 22 milyon ton, arpa üretimi yüzde 8,2 oranında artarak 9,2 milyon tona çıktığını belirten Gürer, "Çavdar üretimi yüzde 11,7 oranında artarak 305 bin ton, yulaf üretimi yüzde 12,3 oranında artarak 410 bin ton oldu. Buna rağmen dahilinde işleme rejimi (DİR) kapsamında hububat ithalatı hız kesmedi.600 bin ton pirinç üretimimiz varken ilk on ayda 515 bin ton pirinç ithal edildi. Ayçiçek ham yağında da benzer durum var. Ürettiğimiz kadar ithal ediyoruz. İthalat çoğunlukla sofrada ürünlerde gerçekleşmesi ayrıca bir risk. " dedi.

GIDADA İTHALAT HIZ KESMEDİ

Kuru fasulyede 2002 yılında 250 bin ton üretimin altına bu yıl üretim düşerken farklı ürün açıkları da  ithalatla dengelenmeye çalışıldığını ifade eden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Ülkemizde bitkisel üretim artışı da arz açığını gidermedi. Gıda ithalatı da hız kesmedi.11 aylık dönemde 9 milyar 537 milyon 353 bin dolarlık gıda ithalatı yapıldı" şeklinde konuştu.

İçecekte de Ocak-Kasım 2023 döneminde ithalatın 1 milyar 93 milyon 71 bin dolar olarak gerçekleştiğini aktaran CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Hayvancılıkta da küçük aile tipi işletmelerde sorunlar sürerken et ve etten mamul ürün fiyatları ithalat rağmen düşmedi. Hayvan yemi ve tarımsal ilaçlar, gübre fiyatları yıl boyu arttı veteriner harcamaları ve diğer mal ve hizmetler artış durmadı. 10 ayda 682 bin baş hayvan ithalatına 864 milyon dolar yurt dışına ödendi.26 bin 954 ton et ithalatı içinde 181 milyon dolar yurt dışına gitti ancak rafta et fiyatı düşmedi. Et ve süt mamül ürünlerde de artış durmadı. Artan yem fiyatlar ve ahır giderleri üreticiyi hayvancılıktan soğutunca iki yılda iki milyon büyükbaş hayvan varlığı da azaldı" değerlendirmesinde bulundu.

YANLIŞ TARIM POLİTİKALARI ÜLKEMİZİ İTHALATÇI KONUMUNA GETİRDİ

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bir zamanlar tarımsal üretimde kendi kendine yeten ender ülkeler arasında yer alan Türkiye'nin AKP iktidarı ile bu özelliğini yitirdiği gibi  ithal eden ülkeler arasına girdiğini belirterek, "Ne yazık ki tarımdaki yanlış politikalar, ülkemizi tarımda ithalatçı bir konuma taşıdı" dedi.

BU DÜŞÜNCE YAPISI İLE TARIMDAKİ SORUNLAR ÇÖZÜLEMEZ

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "2023 yılı pek çok alanda olduğu gibi tarım alanında da ne yazık ki sorunlu geçti. Üretici ürettiğinden kar edemedi, tüketici pahalıya ürün aldı. Aracıların kazandı. İthalatçılar kazandı .Üreten kazanmadı. Tüketen pahalı ürün aldı" diye konuştu.

2024 BEREKETLİ GEÇSİN

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2024 yılının ülkemize ve tüm insanlığa barış, sağlık, mutluluk ve huzur getirmesi temennisinde de bulunarak, "Tarım alanında da üreticilerin ürünlerinden para kazandığı, tüketicinin ucuza ürün alabildiği, tarım alanlarımızın arttığı, çiftçi sayımız artmasını, bol kazançlı ve bereketli bir yıl diliyorum. Tüm yurttaşlarımızın yeni yılını en içten dileklerimle kutluyor, sağlık mutluluk ve esenlikler temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Haber-Muharrem DEĞİRMEN / 3. GÖZ HRA

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.