HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 30 EKİM 2025, PERŞEMBE

Alışverişte fiş almayana da ceza geliyor!

19.07.2024 13:32
Alışverişte fiş almayana da ceza geliyor!
Alışverişte fiş almayana da ceza geliyor!
Alışverişte fiş veya fatura kesmeyen esnafa ceza artırılıyor. Bir kere yapana ceza 10 bin lira olacak, her tekrarda bu tutar artacak. Fiş almayanlar da 5 bin lira ceza ödeyecek.

Meclis'e sunulan yeni vergi paketiyle kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin artırılması hedefleniyor. Birçok ceza tutarı da artırılacak.

Fiş ve fatura düzenlemeyenlere şu anda 3 bin 400 lira ceza kesiliyor. Torba yasa teklifi ile bu ceza katlanacak.

Vergi uzmanı Abdullah Tolu, "Birinci tespitte 3 bin 400 olarak uygulanan ceza 10 bin lira oluyor. İkinci tespitte 20 bin lira, üçüncü tespitte 30 bin lira, dördüncü tespitte 40 bin lira beşinci tespitte 50 bin lira altıncı ve sonraki her tespitte 100 bin lira özel üsulsüzlük cezası kesilecek." dedi.

Fiş kesmeyenlerle beraber, almayanlar da sorumlu tutulacak. Fiş almadığı tespit edilen müşteriler 5 bin lira ceza ödeyecek.

Tolu, "Kanun teklifinde şöyle bir düzenleme var eğer alıcı 5 iş günü içerisinde satıcının fatura düzenlemediğini vergi dairesine bildirirse alıcılara bir özel usül cezası kesilmiyor." şeklinde konuştu.

Satıcılar son dönemde fiş yerine müşteriye adisyon gibi belgeler veriyor. Müşteriler de bunun fiş yerine geçtiğini düşünüyor.

Böyle bir durumda satıcıya iki kat özel üslup cezası kesilecek. Ödenmesi gereken tutar iki katına çıkacak.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.