HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 30 EKİM 2025, PERŞEMBE

Yaparsa AKP yapar!

Yiğit muhtaç oldu kuru soğana: Kilosu 20 TL!
03.04.2023 11:18
Yaparsa AKP yapar!
Yaparsa AKP yapar!
Fukara sofralarının vazgeçilmez besini soğan artık lüks oldu. Taneyle soğan alınan günlere geldik. Tencere boş, kaynamıyor. Boş tencere hükümet götürecek mi 14 Mayıs'ta göreceğiz.

Yemeklerin vazgeçilmezi kuru soğan...Ramazan öncesi çarşıda pazarda kuru soğana bakanların gözleri faltaşı gibi açılıyor. Çünkü 20 liraya kadar yükselen kuru soğanın fiyatını görenler dönüp bir daha bakıyor. Bu durumu gören vatandaşların söyledikleri ise bir türkü oluyor: "Yiğit muhtaç oldu kuru soğana". 20 liraya çıkan kuru soğanı görenlerin gözleri yaşardı.

TÜİK verilerine göre yıllık resmi enflasyon oranı Şubat 2023 tarihinde %55,18 olarak hesaplandı.

Fotoğraf ve haber Milli Gazete'den. Kilo fiyatı 20 Türk Lirası (TL) olan soğanı vatandaş tane ile almaya başladı.

Ocak 2023 itibariyle, net asgari ücretin 8.506,80 TL olduğu AKP yönetimindeki ülkemizde, Mart 2023 itibariyle asgari ücretle 425 kilogram kuru soğan alınabiliyor.

TÜİK verilerine göre yıllık resmi enflasyon oranı Şubat 2023 tarihinde %55,18 olarak hesaplandı. Çarşı pazar TÜİK rakamlarını dinlemiyor. Kilo fiyatı 20 Türk Lirası (TL) olan soğanı vatandaş kilo ile alamamaya başladı. Neredeyse taneyle alacak.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.