HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 30 EKİM 2025, PERŞEMBE

Emeklilik sistemi iyice 'ADALET'ten uzaklaştı ve çarpıklaştı

En düşük emekli aylığının 5 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya yükseltilmesi için TBMM'de yasal düzenleme yapılacak. Zamlı aylıklar Nisan ayında ödenecek. Ancak ortaya yeni bir çarpıklık çıktı. Çok prim ödeyip yüksek maaşı alanlara zam yapılmadı. Bir bölümünün maaşı da 'en düşük emekli maaşı' oldu. TÜED Başkanı Ergün, "Az prim ödeyenle çok prim ödeyen arasındaki aylık makasının kapanmaması için 7 bin 500 liranın üzerinde aylık alanların da aylıklarında artış yapılmalı" dedi.
28.03.2023 10:33
Emeklilik sistemi iyice 'ADALET'ten uzaklaştı ve çarpıklaştı
Emeklilik sistemi iyice 'ADALET'ten uzaklaştı ve çarpıklaştı
En düşük emekli aylığının 5 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya yükseltilmesi için en kısa sürede TBMM'de yasal düzenleme yapılması ve düzenlemenin ardından zamlı aylıkların nisan ayında hesaplara yatırılması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çarşamba günü katıldığı televizyon programında en düşük emekli aylığının 7 bin 500 liraya yükseltildiği yönündeki açıklaması, emekliler tarafından memnuniyetle karşılandı. Ancak çarşı-pazarda fiyatların roket hızıyla artması, emeklilerin eline geçen paranın kısa sürede erimesini de beraberinde getiriyor. En düşük emekli aylığının 7 bin 500 liraya yükseltilmesi yönündeki kararın ilerleyen günlerde yasalaşması ve zamlı aylıkların Nisan ayında hesaplara yatırılması bekleniyor. Söz konusu artıştan, EYT düzenlemesiyle emekli olanlarla beraber emeklilerin yarısından fazlası yararlanacak.



Bayram ikramiyeleri de artacak



Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in, emeklilerin talepleriyle ilgili hükümetin yaptığı çalışmaları işaret etmesi, dikkatleri bayram ikramiyelerine yöneltti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yaptığı alternatif çalışmalarda, emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında 1100'er lira olarak verilen ikramiyelerde de artışa yer verilirken, bu konuda da ilerleyen günlerde adımların atılacağı öğrenildi.



Yüksek emekli maaşı alanlara zam var mı?



Bununla birlikte, en düşük emekli aylığındaki artışın ardında kamuoyunda 7 bin 500 liranın üzerinde olan aylıklarda da düzenleme yapılması beklentisi oluşmaya başladı. Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün, talepleri arasında en düşük emekli aylığı miktarının artırılmasının ilk sıralarda geldiğini belirterek, uzun süredir dile getirdikleri bu talebin karşılık bulmasının, kendilerini memnun ettiğini söyledi. Emeklilere verilen 1100 liralık bayram ikramiyelerinin de artırılmasını isteyen Ergün, bu yöndeki taleplerinin de en kısa sürede hayata geçeceğine inandıklarını ifade etti. En düşük emekli aylığının 7 bin 500 liraya yükseltilmesinin, aylığı bu rakamın üzerinde olanlarda da beklenti yarattığını dile getiren Ergün, "Az prim ödeyenle çok prim ödeyen arasındaki aylık makasının kapanmaması için 7 bin 500 liranın üzerinde aylık alanların da aylıklarında artış yapılmalı. Bu düzenleme, sosyal güvenlik sisteminin güvenirliliği, saygınlığı, norm ve standart birliği için gereklidir" dedi.





Sosyal medya çalkalandı



Konu sosyal medyanın da gündemindeydi. Bir emekli, "Senelerce çalışan, ödediği prim-gün sayısına göre maaş bağlanan herkesin maaşını sabit tutarak, en düşük emekli maaşını artırmak etik ve adil değil. En düşük emekli maaşı 7 bin 500 TL'ye çıkarılarak, toplumun bir bölümüne fark ödenip, bir bölümü yok sayılıyor. Yüzde 36.4 zam tüm emeklilere verilmeli" paylaşımını yaptı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.