HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 18 EKİM 2024, CUMA

FETÖ firarda fitnesi ekranlarda

04.10.2024 10:38
FETÖ firarda fitnesi ekranlarda
FETÖ firarda fitnesi ekranlarda
FETÖ'nün dinlerarası diyalog fitnesi ekranlarda kendine yer bulmaya devam ediyor.

Türkiye'ye Fethullahçı Terör Örgütü FETÖ'nün soktuğu dinlerarası diyalog projesinin hala ekranlarda propagandası yapılıyor.

Bu durumun son örneği Show TV'de yayınlanan Kızılcık Şerbeti dizisi oldu. Dizinin başörtülü oyuncuları yanlışlıkla bir kiliseye giriyor. Bu sahnede kilise papazından ağzından izleyicilere tıpkı FETÖ'nün diyalog projesinde olduğu gibi insanlara 'İster Hristiyan olun ister Müslüman olun fark etmez' mesajı veriliyor.

Kilisede mum yakan Türk kızı

Aynı sahne içinde flashback yöntemiyle dizinin geçmiş bölümlerinde yaşanan bir diyaloga yer veriliyor. Bu diyalogda kiliseye giderek mum yakan Türk kızı kendisini eleştirenlere ne var bunda' diyerek tepki gösteriyor.

Dinlerarası diyalogun çıkış yeri Vatikan

Vatikan çıkışlı bir proje olan dinler arası diyalog projesinin amacı insanları Müslüman – Türk kökenlerinden uzaklaştırıp Hıristiyan ve Yahudilere hoş görü ile bakar hale getirmekti. 1998 yılında Vatikan ile görüşen FETÖ elebaşı Fethullah Gülen bu projenin bir parçası olmak istediğini ifade etmiş ve o tarihten sonra Türkiye'de bu proje yoğun bir şekilde uygulamaya konulmuştu.

İlk ve tek uyarı Prof. Dr. Haydar Baş'tan geldi

Dinler arası diyalog fitnesi konusunda Türkiye'ye ve İslam dünyasına ilk ve tek uyarı Prof. Dr. Haydar Baş tarafından yapıldı. Prof. Dr. Haydar Baş yazdığı kitaplar, köşe yazıları, verdiği konferanslar ve yaptığı televizyon programlarıyla yıllarca bu projenin tehlikelerini anlattı.

Prof. Dr. Haydar Baş, İstanbul'da 18 Şubat 2007'de yaptığı bir konuşmada dinlerarası diyalog projesinin amacını şu şekilde anlatmıştı;

"Milletin direncini elinden almak istiyorlar"

"Dinlerarası diyalog denilen hikayeyle beraber yapmak istedikleri iş milletin direncini elinden almaktır. İnsanları diri tutan inançlarıdır, örfler, adetler, gelenekler yani o iç tabiatında besledikleri manevi hazları, duygularıdır. Dinlerarası diyalogla bunu yok edecekler, bu aidiyeti yok edecekler. Ondan sonra ülke işgal edildi mi, 'Ha canım bu bizim kardeşimiz niye karşı çıkalım ki' diyecekler. Dün İstiklal mücadelesiyle karşı koyduklarımız şimdi ülkeyi işgal ettiği zaman deniliyor ki onları çiçeklerle karşılayalım! Buna ne diyorsunuz, buna ne diyorsunuz sevgili İstanbullular.

"Amaç ülkeyi işgale hazırlamak"

Dinlerarası diyalogla beraber yapmak istedikleri iş milletimizi uyuşturmak, köklerinden tarihinden, terbiyesinden ve maalesef dininden koparmaktır. Ülkeyi rahat işgal edebilmek için bazıları, 'Sen bunların dinini anlatmasına karşı mısın' diyor. Bizim öyle bir derdimiz yok ama sen ne diyorsun biliyor musun, 'Türk milleti İslam kaldığı süre içerisinde, 'Ben Rum'um, ben Ermeniyim' bunu söyletmek mümkün değildir. Bunu çok iyi bilesiniz. Bugün elinde sopalarla sokağa, 'Ben Ermeniyim' diye çıkanların asıl derdi dindendir. Onun için ayrılıkçılık içine düşüyorlar. Bu milleti bir arada tutan onun dinidir, örfüdür, adetidir. Onu yıkmaya, onun temeline dinamit koymaya çalışıyorlar. Biz bunun için buna karşıyız."

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.