HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 17 EYLÜL 2025, ÇARŞAMBA

Orhangazi’nin Kurtuluşunda Tarih, Vefa ve Eksiklikler

17.09.2025 00:00
Orhangazi'nin düşman işgalinden kurtuluşunun üzerinden tam 103 yıl geçti. Her 10 Eylül'de olduğu gibi bu yıl da kurtuluş gününün coşkusu, Orhangazi'de çeşitli etkinliklerle yaşatıldı. Fakat bu yılın programı, daha farklı bir anlam taşıyordu. Çünkü Orhangazi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen "Orhangazi ve Kurtuluşun Kahramanları" konulu konferans, hem geçmişin fedakârlıklarını bir kez daha gözler önüne serdi hem de günümüzde hâlâ çözülmeyen kurumsal eksiklikleri ortaya koydu.

Ben de hem 3. Göz Gazetesi köşe yazarı olarak hem de Zafer Partisi Orhangazi İlçe Başkan Yardımcısı sıfatıyla bu programa katıldım, salonda her anı dikkatle takip ettim. Açık söylemek gerekirse, ortaya konan emek ve sunulan içerik, Orhangazi'nin kurtuluş gününe yakışır bir vefa örneğiydi. Ancak aynı zamanda, yıllardır dile getirilen fakat bir türlü giderilmeyen eksiklikleri de gözler önüne serdi.

Programın merkezinde değerli ağabeyim Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Tarihçi, Gazeteci ve Yazar Muharrem Değirmen'in hazırladığı sunum vardı. Değirmen, Orhangazi'nin işgal günlerinden kurtuluşuna kadar uzanan süreci belgeler, anılar ve tanıklıklarla destekleyerek anlattı. Bu anlatım, kuru bir tarih dersinden çok, salondakileri o yıllara götüren, kahramanlıkları hissettiren bir yolculuğa dönüştü. Salonda bulunan şehit aileleri, gaziler ve İstiklal gazisi torunları, bu tarih yolculuğunun en canlı tanıkları gibiydi. Özellikle Şehit Babası İlhan Özçelik'in sahneye çıkıp duygu dolu bir şiir okuması, salondaki herkesin yüreğine dokundu.

Orhangazi'nin kurtuluşu sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda halkın, kadınların, yaşlıların, gençlerin hep birlikte verdiği bir direnişin adıdır. İşte bu ruh, salonda bir kez daha canlandı.

Burada altını çizmem gereken çok önemli bir nokta var. Aslında böylesine özel günlerin programlarını düzenlemek, belediyelerin, kaymakamlıkların ve ilgili resmi kurumların asli görevidir. Ancak ne yazık ki yıllardır kurtuluş günleri, birkaç protokol konuşması, bayrak töreni ve resmi geçitle sınırlı kalıyor. Bu da kurtuluş günlerini sıradanlaştırıyor, genç kuşaklara aktarılması gereken o güçlü ruhu yitirmesine neden oluyor.

İşte bu yıl, bu eksikliği gidermek için İYİ Parti Orhangazi İlçe Başkanlığı Muharrem Değirmen ile beraber inisiyatif aldı. Siyasi kimliğin ötesine geçip toplumsal bir sorumluluk üstlenerek, Orhangazi'ye yakışır bir kurtuluş programı düzenlediler. Salonda herkesin gözlerinden okunuyordu; halk böyle bir anmaya, böyle bir içerikli programa özlem duyuyordu. Bu açıdan, İYİ Parti Orhangazi İlçe Başkanı Bülent Bakış ve yönetimini tebrik etmek gerekir. Çünkü onların bu girişimi, resmi kurumların yerine getirmediği bir boşluğu doldurdu.

Ancak bütün bu olumlu tabloya rağmen, Orhangazi Kültür Merkezi'nin yetersizlikleri program boyunca kendisini hissettirdi. Dışarıdan bakıldığında modern bir bina gibi görünen kültür merkezi, içine girildiğinde tam anlamıyla profesyonellikten uzak bir tablo ortaya koyuyor.

Ses sisteminden ışık düzenine, sahne yönetiminden teknik personele kadar pek çok eksiklik göze çarpıyor. En küçük bir programda dahi aksaklıklar yaşanıyor, sunum yapanlar zor durumda kalıyor. Oysa kültür merkezleri, sadece betonarme bir bina değil, şehrin kültürüne yön veren, sanat ve tarih bilincini yaşatan kurumlardır. İçinde donanımlı teknik altyapı, işini bilen profesyonel kadro, eğitimli personel olmadıkça "kültür merkezi" adı sadece tabelada kalır.

Orhangazi Kültür Merkezi'nin bu hali, aslında ilçemizin genel anlamda kültüre, sanata ve tarihe yaklaşımını da özetliyor. Bina var, ama ruhu yok. Görünüş var, ama içerik eksik. İşte bu noktada yerel yöneticilere büyük görev düşüyor: Kültür merkezini yalnızca bina olarak değil, gerçek bir kültür ve sanat yuvası haline getirmek.

Programda sadece tarih ve vefa yoktu, günümüze dair mesajlar da vardı. Bursa İl Başkanı İsmail Kaya, konuşmasında geçmişle bugünü kıyaslayan sert ifadeler kullandı. "Bir zamanlar yedi düvele karşı mücadele ederek Cumhuriyeti kuran bir milletten, bugün terör örgütü liderlerinin ayağına giden yöneticilere… Nereden nereye, kimler kimlerle beraber" sözleri, salonda büyük yankı buldu.

Bu tür konuşmalar, aslında kurtuluş günlerinin sadece bir anma değil, aynı zamanda bugüne dair bir uyarı olduğunu gösteriyor. Tarihi hatırlamak, bugünkü hataları daha net görmek için en güçlü aynadır.

Orhangazi'nin kurtuluşunun 103. yılı için düzenlenen bu program, hem bir gurur hem de bir sorumluluk hatırlatmasıydı. Gurur, bu topraklarda verilen büyük mücadelenin mirasıdır. Sorumluluk ise bu mirası doğru yaşatmak, genç nesillere aktarmaktır.

Bugün belediyelerin ve kaymakamlıkların yapmadığını yapanlar, aslında bir eksikliği kapattılar. Ama aynı zamanda Orhangazi Kültür Merkezi'nin hâlâ büyük bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu da gözler önüne serdiler. Kurtuluş günlerinde sadece tarih konuşulmadı; altyapı eksiklikleri, kurumsal yetersizlikler ve yerel yönetimlerin ihmalleri de tartışmaya açıldı.

Orhangazi'nin kurtuluş günü bu yıl bir kez daha gururla kutlandı. Fakat kutlamanın yanında bize düşen, bu eksiklikleri dile getirmek ve çözüm için çağrı yapmaktır. Çünkü kurtuluş sadece geçmişte kalmadı; her yıl yeniden anlam kazanması, her kuşakta yeniden filizlenmesi gerekiyor. Bunun için de hem tarihe sahip çıkmalı hem de bu şehre yakışır kurumları hak ettiği noktaya taşımalıyız.

ENBİYA BAKIR – 12 EYLÜL 2025

 
Enbiya Bakır / 'ZAFER' e Doğru / diğer yazıları
•Orhangazi’nin Kurtuluşunda Tarih, Vefa ve Eksiklikler 17 00:00:00.09.2025
•Refik Atay ve Derviş Tarakçıoğlu 10 00:00:00.09.2025
•Gençlik Umudun ve Çıkmazların Kesişiminde 03 00:00:00.09.2025
•Bir Milletin Varoluş Destanı 30 Ağustos 29 00:00:00.08.2025
•Depreme Hazırlıksız Orhangazi 20 00:00:00.08.2025
•Yeniköy Sahası Çürürken Kim Seyirci, Kim Sorumlu? 12 00:00:00.08.2025
•Bursa Mitinginde Milli Duruşun Fotoğrafı 05 00:00:00.08.2025
•Orman Yangınları ve Sınıfta Kalan Orman Bakanı 29 00:00:00.07.2025
•Bekir Aydın! Hani sporcunun dostu idin? 24 00:00:00.07.2025
•GENÇLERİN SESSİZ ÇIĞLIĞI: ORHANGAZİ’DE SOSYAL YAŞAM NEREDE? 15 00:00:00.07.2025
•Kerbela ve Hz. Hüseyin’den Öğrendiğim İlk Hakikat 05 00:00:00.07.2025
•GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE UNUTULAN BİR TARİH ILIPINAR HÖYÜĞÜ 02 00:00:00.07.2025
•Yaşamın Kökü mü, Kârın Dibi mi? 25 00:00:00.06.2025
•Yönetilemeyen İlçe Orhangazi 18 00:00:00.06.2025
•Çocukların Gözlerinde Saklı Bir Milletin Hikayesi 11 00:00:00.06.2025
•Bir Otelin Sessiz İhaneti 29 00:00:00.05.2025
•Bir Milletin Dirilişi ve Gençliğe Emanet Edilen Bir Cumhuriyet 18 00:00:00.05.2025
•Ekümeniklik İddiası ve Lozan Antlaşması 13 00:00:00.05.2025
•Bu Bir Gözdağı mı, Yoksa Sessiz Bir Keşif mi? 05 00:00:00.05.2025
•Milli Egemenlik, Göç Politikaları ve Tehdit Altındaki Türkiye 22 00:00:00.04.2025
•Şehitlerimizi Unutmak İhanettir, Anmak ise Vefa Borcudur! 16 00:00:00.04.2025
•Prof. Dr. Haydar Baş’ı Vefatının 5. Yılında Rahmetle Anıyoruz 14 00:00:00.04.2025
•Adaletin Peşinde: Tarihten Günümüze Adalet Mücadelesi 09 00:00:00.04.2025
•Orhangazi'nin Lojistik ve Depolama Potansiyeli: Değerlendirilmeyi Bekleyen Bir Fırsat 26 00:00:00.03.2025
•Çanakkale’de Kanla Yazılan Destan ve Orhangazi’nin Kahraman Evlatları 16 00:00:00.03.2025
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.