HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 23 KASIM 2024, CUMARTESİ

HASAN DEDE

03.08.2023 00:00
Doğup büyüdüğüm mahallemde , çocukluk ve ilk gençlik yıllarıma kadar,Tekke Camii'nin yanından ,biraz çekinerek,korkuyla karışık meraklı bakışlarla geçerdik.

Burada Hasan dede yatıyor ,deniliyordu.denmesinede mezar gözükmüyordu.

Cami ile iki katlı ahşap konak arasında ,bir oda kadar yer vardi..kapısı ve çatısıda vardı.

Buraya tabut koyarlarken görmüştüm.Çocukluk işte, ürkerdim.

Iki katlı güzel bir ahşap konak 1970 lı yılların sonlarına kadar ayaktaydı.Sonra ilçemizde az sayıda kalan tarihi evler gibi tarih oldu....keşke bir fotoğrafı olsaydı.

Yaşanmış hikayenin bundan sonrasını ailemden, bir kısmını Servet Manavoğlu teyzemden dinledim.

O konak .eski mimaride olduğu gibi aslında üç katlıydı.Giriş kattan bir kaç basamakla bodrum katı olan taşlığa inerdi...buranında yola minik pencereleri ,demirden korkuluklar vardı..

Taşlıkta, bir kiler ,ocaklı mutfak odası , bir su kuyusu ,bir büyük oda daha vardı ki bu, evde çalışan Dürdane kalfanın odasıydı.

Yan bahçeye ve arka bahçeye çıkılan bahçe kapısı oldukça ağırdı....Camii yanındaki yan bahçede.Odunların sıralandığı indirme ( sayvant .kuruluk )vardı. Büyükçe de bir fırın vardı...Burada büyük tepsilerle yemekler yapılır.Haftada bir günde ev icin ekmekler pişirirdiler.

Arka bahçeye bir patika yol vardi..Iki tarafı şimşirlerle çevirili.

Bahçenin sol tarafında, çok sayıda meyve ağaçları,nâr, dut .ıncir...birde siyah üzüm asması vardı...Altında büyük bir çardak...toprakta hasır.. hasır üstünde bir kaç minder seriliydi.

Sağ tarafta ise , bir inek ahırı.bir kümes.bir ahır daha vardı ki..biri Hasan'ın biri ağabeyinin atları olan...

Hasan , çocukluğundan beri , olağan üstü meziyetleri olan ,ağır başlı , temiz yüzlü ,saygılı bir kişiydi.

Eski Zağra'dan göçe zorlanmış ailesinin büyüklerinden , iyi bir terbiye.dini bilgiler almış, mektepte ise çok çalışkan olduğunu söylerlerdi.

Ağabeyi de kendi de ,ailesinin soyundan olduğu söylenen .Eşrefoğlu Rumi Hazretlerinin talebesiydi.

Anne babalarının vefatından sonra ,abisi .yeğenleri ve çok muhterem bir hanım olan Zehra hanım yengesiyle bu konakta yaşıyorlardı.

Bir hac zamanı yaklaşırken, Ağabeyi.

_ Hasan bu sene ben hacca gitmeye karar verdim.Sende gelecek sene gidersin ,

evimiz ,ocağımız sana emanet .dedi.

Gün geldi..Hacca gidecekler yola çıktı...Zor bir yolculuk.şartlarda zordu.Aylar süren yolculuk onları beklerken .gidenlerin sevinçle hüznü birbirine dolaşıktı.

Haftalar sonra bir sabah , Hasan yengesi Zehra hanımdan, helva karıştırmasını istemiş.bakır kapaklı sahana koymasını rica etmiş.

Zehra hanım.herhalde misafiri var diye düşünmüş.

Aynı anlarda ağabeyi de hac görevlerinde Mekke 'deydi.

Aklına vatanı geldi...ve birden miss gibi helva kokusu duydu...Abdestini aldı..Birazdan yola çıkacaklardı. Namaza durdu...Namazını selam vererek bitirdi. Başını yerden kaldırdığında , bakır kalaylı ve kapaklı bir sahan...

Zehranımın mutfağındaki gibi dedi içinden...garip bir his doldu , huşu içindeki gönlüne.

Eli kapağa gitti....helva vardı..buram buram kokuyordu...

Gözleri doldu..yüreği cız etti...Ahhhh...dedi...Hasan'ın marifeti bu...

Aylar ,haftalar sonra ahali gelecek hacıları karşılamaya...Bursa'ya yakın bir yerde toplandılar. Nihayet hacılar göründü. Analar babalar .eşler evlatlar gözleri kendi hacısını arayarak koşuştular.

• Ağlaşmalar .sarılmalar .el öpmeler , duygu seli halindeydi...Birazdan hasret yerini ,,,gurura...dini vazifenin yerine gelmesinden duyulan huzura bırakacaktı.

• Hasan' ın ağabeyi geride duruyor ,kalabalığa karışmamıştı.

• Akrabaları önde .Hasan arkada yaklaştılar.

• Ağam hoş geldin.Ver mübarek elini öpelim.Haccın kabul ve makbul olsun dediler.

• Sağolun dedi...Hasan'ı işaret ederek...Esas hacı Hasan'dır.Önce onun elini öpün der.

• Ve heybesinden kalaylı bakır sahanı çıkarır.olanları anlatır...

• "Kimi dua ile kimi sabır ile kimide Allah rızası için yapmaz mı amellerini."

• Yıllar böylece akıp giderken, Hasan'ın kerametler gitgide artarken...onu sevenler.talebeleri çoğalır...İlim irfan sahibi Hasan, boş zamanlarında ,atıyla vakit geçirirdi.

• Günlerden bir sabah, sabah ezanından sonra , Dürdane kalfa erkenden,yan bahçedeki fırını yakmış,ekmek atacaktı.

• Pinette bekleyen hamurlar da fırında artık hazırdı.

• Zehra hanımda , çardak altında ,Kuran-ı Kerim okuyordu.

• Birden Hasan'ın sesi duyulur, Salavat getirerek fırına atar kendini...Allaha emanet olun der. Allah Allah sesi perde perde yayılır gökyüzüne.

• Bu kayboluştan sonra , Zehra hanım ve eşi her sabah namazı vaktinde ,taşlıkta tıkırtılar duyarlar...

• Sabah alt kata indiklerinde abdest takunyalarının ıslak , yüz havlusununda kullanılmış olduğunu görürler.

• Hasan bir keramet sahibi, Allah dostu, ermis bir kişiydi.

• 1920 de , önce ingiliz süvari birlikleri , sonra yunan birliklerinin ilçemizi işgal yıllarıydı.Herkes kendi derdine düşmüş, yunanlılar halkı taciz ediyor...köyleri yakıp yıkmaya başlamıştı.

• Bir kaç güne kadar , göç edecekleri dilden dile konuşuluyordu. Gençler cephede , köylerde kasabada kadınlar ,yaşlılar, çocuklar vardı.

• Köylerden katliam haberleri geliyordu.

• Zehra hanım , o sabah namaza kalktı.Eşinede seslendi vakit geldi efendi dedi.

• Abdest aldılar.tam o sırada sokaktan .at sesleri.nal tıkırtıları ezan sesine karıştı.

• Dışarda büyük bir gürültü vardı.

• Zehra hanım ve eşi ,perdeyi aralayıp baktıklarında , dışarda bir süvari alayı vardı.Hacı efendi pencereyi kaldırır...dışarı bakmaktadırlar...Tekbirler getirmeye başlarlar.

• En öndeki asker seslendi.

• -Hasan...Hasan...vakit tamam..Gidiyoruz..gençler bir bir şehit düşüyor. Yetişmemiz lazım..Yiğitlerimiz bizi bekler.

• Zehra hanım ve eşi, gözyaşları arasında birbirlerine sarılırlar.

• O anda dış kapının , iki kanadının birden , gürültüyle açıldığını ...kapının gıcırtısının , şimşek çakması gibi bir ses çıkarttığını duyarlar.

• Gök açıldı.Yıldızlar semadan yeryüzüne bir bir inerken...altın tozları gibi parladı toprak yollar..

• Hasan Dede'nin bir talebesi billûr sesiyle , sabah namazı ezanını okuyordu ki....

• Dağ taş uyandı...Bu asil Millet uyandı. Bu hayırlı sabaha .güneş en parlak rengiyle doğacaktı birazdan...

• Yetişecekti, Askerlerimiz. Kuvva-i milliye güçleri yetişecekti...Halit beyler , Sabri Beşe beyler .Refik Atay beyler, Derviş beyler ,Salih beyler, Haydar beyler, Mustafa beyler.Halil ağalar, Ahmet ağalar . Bekir beyler, Koca Osmanlar .Koca kazımlar...efendiler...Cesur kadınlar her şey elinizde, o güç sizde...damarlarınızdaki Türk kanında dedi...Vatanını seven. Anadolu insan...ihaneti düşünmeyenler. Kalkın...diyen,Perde perde yükselen ulvi bir ses.

HASAN DEDE , al bir atın üzerinde çıktı. Koca kapıdan....atlı askerlerin arasına karışarak, Tekke Camii'nin köşesinden horhor caddesine doğru....dört nala koşarak kayboldular...........

"Servet teyzem.93 yaşında koca bir çınar. Yalova da evlerinde konustuk bu konuyu.

Zehra hanım ile Annesi Huriye hanım arkadaşmışlar. Huriye teyze ve ailesi 1893 harbinde cumapazarı' ndan gelmişler. Servet teyzem annesinden, bende Servet Manavoğlu teyzemden ,ikinci ağız olarak dinledim. Bazı bölümlerini bilenler bilirler.

"Şimdi ...Hasan Dede'nin ,kabrinin olduğu yer, içine atladığı fırının yeriymiş."

Allah hepsinden razı olsun. Allah dostu olmak .herkese nasip olmuyor.

Burada adı geçen herkesin ruhu şad olsun.

Hasan Dede'nin ruhu şad olsun..Bu hikayeyi bildiğim ve duyduğum kadar yazarak anlatmaya çalıştım... 6.mart.2017.

Müyesser Güzel.

 ( Yukarıdaki tarihte yazdığım zaman ,Servet Manavoğlu teyzem,sağ idi...Keşke herkes ondan dinleyebilseydi..Çok muhterem bir büyüğümüzdü.

Hakkını annem gibi ödeyemem.

Orhangazi'miz 1878 yıllarından beri doğduğum ,( uz) ,beşiğim ( iz) toprağım....toprağımız.

Tüm Anadolu insanımız gibi , bir bütünüz.

Ekmeğimizi ,aşımızı, işimizi birlikte paylaştık. Birlikte güldük birlikte ağladık.

İlçemizin 100.Kurtuluş Günü Kutlu Olsun.)

Saygılarımla.

Okuduğunuz için teşekkürler ediyorum.





 
Müyesser GÜZEL / diğer yazıları
•Yalnız Ağaç 09 00:00:00.10.2024
•Gönül 29 00:00:00.07.2024
•AKASYALAR AÇARKEN 08 00:00:00.07.2024
•VEZİRKÖPRÜ PARKINDA, TARİHİ ESERLER. 27 00:00:00.06.2024
•Yeşil tatlı sulu , Ekşi dayanılmaz erikler. 31 00:00:00.05.2024
•Gonca gül 23 00:00:00.05.2024
•19 Mayıs Gecesi 20 00:00:00.05.2024
•"Çömlek Patladı" 12 00:00:00.05.2024
•23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 00:00:00.04.2024
•Yıl 2003 ,Günlerden cumartesi. 18 00:00:00.04.2024
•Tuzu kokan kimlikler 05 00:00:00.02.2024
•7 TEPEDEN, 7 DEREDEN NOTLAR 12 00:00:00.01.2024
•Eski Alışkanlıklarımız 03 00:00:00.01.2024
•MEHMETÇİKLERE TÜRK’ÜN DESTANI 27 00:00:00.12.2023
•GAZ LAMBASI 20 00:00:00.12.2023
• Destur Savul 12 00:00:00.12.2023
•Eskici 05 00:00:00.12.2023
•Rüzgar, Ayaz ,Karanlık 15 00:00:00.11.2023
•Havada kasımpatı kokusu var 10 00:00:00.11.2023
• Kimseler yoktu. 08 00:00:00.11.2023
•Pusula 17 00:00:00.10.2023
•Günlük Yaşamdan kesitler 06 00:00:00.09.2023
•TÜRK MILLETİNİN ZAFERLERİ ve DESTANLARI 29 00:00:00.08.2023
•Unut, inceldiği yerden kopsun. 16 00:00:00.08.2023
•Eski Orhangazi’mizde ki mesire, piknik ve eğlence alanları. 10 00:00:00.08.2023
•HASAN DEDE 03 00:00:00.08.2023
•Babam, 27 00:00:00.06.2023
•Merhaba Dünyalılar, 12 00:00:00.06.2023
•HIDIRELLEZ. Hz. HIZIR ile Hz. İLYAS 08 00:00:00.05.2023
•ÖNDEKİ GÜN 01 00:00:00.05.2023
•GÜZEL BİR HAFTA 03 00:00:00.04.2023
•21 Mart- Sultan Nevruz 20 00:00:00.03.2023
•YAŞLI ELMA AĞACI 13 00:00:00.03.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.