Destur Savul

12.12.2023 00:00

          Bazı paylaşımlarda duyuyorum. Gelip geçici bir şarkı modasından , bir sözler var.

     Tü tü maşallah gülüm , tü tü maşallah..

           Öyle bir hale gelindi ki , bir zamanlarların adetleri oyun olmuş. Ne bir sanat eseri ne de bestesi beste.Neyse ne haliniz varsa görün.

         Eskiden evde ve dışarıdaki yaşantımızda , tü tü tü ne demekti.

     Ah..sanki her sorun bitti ..İlahi Müyesser diyorsunuz , deyin farketmez.

     Önceden , Ayak yolu , Kenef ,Helâ , 00 , Yüz numara , sonra kibarlaştık Tuvalet olan , hacet yerleri bahçelerde, evden uzaktaydı.

Bazı bölgelerde ise. kapısı evin içinden ama helâ dışa doğru yapılmış.Tabii o zamanlar pimaş neyim yok.kanalizasyon her yerde yok.

   Direk yan bahçeye azot, mazot ,amonyak gübresi.

     Ve koşuşan tavuklar horozlar.

       Biricik Dayım Ismail Din , Siirt'te sonra Giresun'a öğretmendi. Anneannemin ağzindan ona mektuplar yazardım.

Çoğu zaman anneannemde kalırdım. Korkardım o vakitlerde bir adam o yolda vurulmuştu. kaçak odun taşıyormuş galiba.

Ne vuruyorsun kardeş ya.

Şimdiki kaçaklara bakınca adam şehit mertebesinde. Hatta mon fonu , top fonu derken ,Üsküdar'daki sabah olmuş erken.

Biz talim edelim asgari yaşam hakkına.

Neyse ,

     Akşam olup karanlık çökünce helaya gitmek çok zordu..Anneannem gazlı fenerini alır, o önde ben arkada..giderdik.

    Yaklaşınca Anneannem ,destur çek, destur çek, destur çek diye üçlerdi.

Eklerdi , arkadan DESTUR SAVUL de.

Etrafa bakınınca , suya bakma yıldıza bakma.Günah.

      Birde bu helâlar ,kerpiçten ,kimisinin kapısı çuvaldan , kimi seyyar bi tahta ,becerikli   koca olursa. doğru dürüst kapısı olurdu. Arada bul.

    Her şeyin bir usulü kaidesi vardı canım.

Helâya sol ayakla gir sağ ayakla çık.

    Çoğu evde helada akan su yoktu..İbrik yada testiler olurdu.

   Babaannemin meşhur sözü burda devreye girer yine.

Hani ,olmayacak mevkilere gelenler için şu soylenirdi..

" HELÂ TESTİLERI RAFA KALKTI."

      VALLAHİ ESKİLER , BURGU VİDALI LAF SOKUYORLARMIŞ. HELAL OLSUN.

Simdi de bakalım da göreyim.

     ANNEANNEMDEYIM YİNE...HELÂ YA GİDİP GELDİK ,DONDUM.

KÜÇÜK MAŞINGASINA DAYANDIM ,ISINIYORDUM Kİ...

Bİ FERYAT. " KIZIM POPONU ISITMA ,KAR YAĞAR." .

YA ANNEANNEM ,HER ŞEYE BİR ŞEY BULUYORSUN.

    .ANNEANNEMLE ,YER YATAĞINDA BERABER UYURDUK.

BANA. ELİF BE ÖĞRETECEK..BANA DİYOR ELİF ,

BEN DIYORUM , BE...

O DİYOR TE...

BEN DIYORUM .   SE..

BEN BİLİYORUM...ANNEANNE.

CİM MIM DERKEN ,Bİ TOKAT ATTI..ANAMDAN BABAMDAN TOKAT YEMEMİSTİM.

AĞLAYARAK UYUDUM.

   Anneannem çok sertti.Kolay değil .Babasız büyümüş ler. Kardeşi Emetullah ,abisi AGASI ABBAS ALİ BAKIŞ ( BÜYÜK DAYIM).

SONRA YUNAN GELİNCE ISTANBULA KAÇIŞ.

SONRA EVLİLİK ,GENÇ YAŞTA DEDEM ÖLÜYOR , SEKİZ EVLADI YETİŞTİRMEK KOLAY DEĞİLDİR.

    YANİ. NE TRAVMALAR..O YILLARDA YETİŞEN KADINLARIN TORUNU OLMAK HEM ÇOK GÜZEL Dİ , HEM DE ONLARIN YÜZÜNDE HEP BİR HÜZÜN GÖRÜRDÜK.

     YİNE DE ÇOK GÜÇLÜYDÜ.

    EV KERPİÇ ,DUVARLAR BİRAZ ENGEBELİ GİBİ..

BEN LAMBA IŞIĞINDA TAM DA OCAK ( ŞÖMİNE ) ÜSTÜNDE BIR KABARTMA GÖTÜRDÜM.

ELİNDE FİNCAN OLAN BAĞDAŞ KURMUŞ OTURAN YAŞLI BIR DEDE.

COK KORKARDIM SÖYLEYEMEZDİM.GÖZLERİMİ KISAR BAKARDIM.

( laf aramızda, fayans ve desenli karolarda ,seramikler yüzlerce resim görüyorum, devam ediyor..neyse ki hareket etmiyorlar ,tek iyi yönü bu..Anlıyormusunuz ???? )Bunun bilimsel açıklaması var ..Adını unuttum şimdi.

      Her akşam, Elif ,be ,te ,se devam ediyorken artık dualara geçtik...

Anneannem , " hadi kızım besmele çek.. üşüyorsan ayaklarına tuğla sarayım.

TUĞLA

Tuğla maşınga üzerinde sabit mutfak aleti gibi..ordan alıyorsun.uzerine şu döküp buhari çıkarken, havluya sarıp yatağa koyuyorsun.

Elektrikli battaniye vardı da takmadik mi..

Ya da sıcak su torbası varmıyor.. Her odada soba olurmuydu..??

Anneannem ,

nam-ı diğer Bahriye nine.

Sağına yat..Sonrada gece duası başlardı.

Bende mecbur tekrar ederdim tabii ki..

   Aaa ...bak ellerini sağ yanağına koy ,ayaklarını bükme...

....Ahhh...! Birde bademciklerim şisince uyguladığı bir yöntem vardı ki..

Namaz örtüsüne, üç tane düğüm atar ,boğazımdan yukarı üç defa çekerdi..

Neymiş... boğazlarım düşmüş.

   " Neyse ki ,Doktorumuz Salih Güvendiren amcamıza yetiştirirdi babacığım.Iyileşirdim.

Araya sohbet girdi değil mi???? Sıkıldınız mı yoksa ..?"

Artık uyku vakti.

" YATTIM ALLAH , KALDIR BENİ,

     NUR İÇİNE DALDIR BENİ ,

     CAN BEDENDEN AYRILIRKEN ,

     İMANIMLA GÖNDER BENİ."

HADI KIZIM ALLAH RAHATLIK VERSIN DEYİP..UYURDU..

BEN UYUYAMAZDIM.

BIR SAATI VARDI.

TAK   TUK , TAK TUK ,TAK..TUK.

HALÂ TAHAMMÜLÜM YOKTUR , SAAT SESİNE.

PAMUK ANNEANNE CİM. MİSS KOKULUM..DERT ORTAĞIM ,SIRDAŞIM, KÖTÜ GÜNÜMDE KAPISINI AÇANIM.

RUHUN ŞAD OLSUN.

ANILARIN SAYMAKLA ,YAZMAKLA BİTMEZ.

ALDIN YANINA , YEDİ GÜZEL KIZINI..ÜÇ TORUNUNU.

RAHMETLE SEVGİYLE.

MÜYESSER GÜZEL/8.12.2023.

Eski Orhangazi'den yine bir küçük anı...