HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 10 EKİM 2025, CUMA

Yöneten Yok, Sorumlu Yok: Orhangazi Sahipsiz!..

07.10.2025 00:00
Orhangazi bir kez daha kendi kaderine terk edilmiş bir şehir görüntüsü veriyor. Ne yereldeki iktidar partisi yönetimi ne de büyükşehir düzeyinde söz sahibi olan muhalefet, bu kente hak ettiği değeri göstermekte başarılı olabiliyor. Seçim meydanlarında verilen sözler birer birer unutulurken, şehir hem fiziki hem idari anlamda derin bir yönetim boşluğunun ortasında kalmış durumda. Orhangazi artık yalnızca bir ilçe değil, yanlış planlamaların, günübirlik çözümlerin ve siyasal hesapların gölgesinde yavaşça tükenen bir yerleşim alanına dönüşüyor.

Bugün Orhangazi'de kime dokunsanız benzer bir serzeniş duyuyorsunuz: "Kimse ilgilenmiyor." Bu cümle artık halk arasında sıradan bir şikâyet değil, kentin ruh halinin özetidir. Altyapıdan ulaşıma, çevre düzeninden şehir estetiğine kadar hemen her konuda derin bir plansızlık göze çarpıyor. Yollar kazılıp aylarca öylece kalıyor, çöp konteynerleri dolup taşıyor, bazı mahalleler temizlik ve bakım hizmetlerinden yoksun kalıyor. Belediyenin elinde kalan taşınmazlar bir bir satılıyor, kaynak yaratma bahanesiyle kamusal mülkler elden çıkarılıyor. Ancak bu satışların ardından ne yeni bir yatırım görülüyor ne de kente kalıcı bir değer kazandırılıyor.

Orhangazi'nin en büyük problemi, yönetim zafiyetidir. Belediyecilik sadece kaldırım dökmek, çiçek dikmek veya etkinlik düzenlemek değildir. Belediyecilik, vizyonu olan bir şehir inşa etme sanatıdır. Bu vizyon yıllardır kaybolmuş durumda. Şehrin planı yok, yol haritası yok, geleceğe dair bir hedefi yok. Kimin, neyi, hangi öncelikle yaptığı bile belli değil. Bürokrasi iç içe geçmiş, liyakat yerini yakınlığa bırakmış, idare ise rutin işlerin ötesine geçemez hale gelmiş.

Orhangazi'nin bu durumunda yalnızca yerel yönetimi değil, büyükşehir yönetimini de sorumlu tutmak gerekir. Zira bu kentin sorunları Bursa'dan bağımsız değildir. Ulaşım, su, çevre, altyapı, imar gibi tüm başlıklar büyükşehirle koordinasyon gerektirir. Ancak siyasi çekişmeler ve parti farklılıkları bu koordinasyonu imkânsız hale getirmiş durumda. Bir taraf diğerini görmezden gelirken, kaybeden yine halk oluyor. İlçenin kangren olmuş meseleleri, su kaynaklarının yetersizliği, çevre kirliliği, plansız yapılaşma, gençler için spor ve kültür alanı eksikliği gibi sorunlar yıllardır birikiyor ama çözüm adına ciddi bir adım atılamıyor.

Her seçim döneminde aynı vaatler yeniden ısıtılıp servis ediliyor. "Orhangazi çağ atlayacak, modern bir şehir olacak" deniyor ama her seçim sonrası kent biraz daha geri gidiyor. Kimi zaman bir park açılışı, kimi zaman bir yol yenilemesi ile halk avutuluyor. Oysa çağ atlamak park açmakla, bir caddeye ışıklandırma yapmakla olmaz. Çağ atlamak, şehrin geleceğini planlamakla, halkın yaşam kalitesini yükseltecek kalıcı çözümler üretmekle olur. Orhangazi'nin gençleri artık bu şehirde kalmak istemiyor. Çünkü ne iş var, ne sosyal yaşam alanı, ne de umut. Bu göç eğilimi bile başlı başına bir yönetim iflasıdır.

Bir diğer vahim tablo, şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliğidir. Belediyenin mali yapısı, borç durumu, kaynak kullanımı kamuoyuna açık değildir. Halk, kendi vergilerinin nereye harcandığını, hangi projelere aktarıldığını bilmemektedir. Bu kapalı düzen, yerel demokrasinin en temel ilkesi olan hesap verilebilirliği yok saymaktadır. Yönetim, halkla arasına kalın bir duvar örmüş; eleştiri ya da öneri getiren vatandaşlar ise "muhalif" ya da "karşı kamp" olarak yaftalanmaktadır. Bu zihniyet değişmedikçe Orhangazi'nin kalkınması mümkün değildir.

Bugün ilçede gözle görülen her aksaklık, yönetim anlayışının bir yansımasıdır. Bozulan kaldırımlar, çamura dönüşen yollar, atıl durumda bekleyen kamu binaları, çürümeye terk edilen sosyal tesisler sadece fiziksel çöküş değil, aynı zamanda yönetsel bir çöküştür. Herkes konuşuyor ama kimse çözüm üretmiyor. Herkes şikâyet ediyor ama kimse sorumluluk almıyor. İktidar partisi kendi içindeki çatışmalarla meşgul, muhalefet partisi ise göstermelik eleştiriler dışında sahada görünür değil.

Bir şehir, yöneticilerinin vizyonu kadar yaşar. Bugün Orhangazi'nin sokaklarına, caddelerine, pazarına, sanayi bölgesine bakın; bu vizyonun eksikliğini her adımda hissedersiniz. Kent planı olmayan, ekonomisi çeşitlenmeyen, gençlerine istihdam sağlayamayan bir ilçe sadece kendi içinde değil, bölge genelinde de geride kalır. Orhangazi, Bursa'nın sanayi ve tarım arasında sıkışmış, yönsüz kalmış bir ilçesi konumuna düşmüştür.

Artık kimse bahane üretmesin. Ne bütçe yetersizliği, ne yetki karmaşası, ne de siyasal çekişmeler Orhangazi'nin kaderini açıklamaya yetmez. Sorun açık: vizyon eksikliği ve irade yoksunluğu. Bu kente artık laf değil, akıl, plan ve emek gerek. Orhangazi'nin potansiyeli vardır, bu potansiyeli ortaya çıkaracak yöneticilere, liyakatli kadrolara ve tarafsız bir kamu ahlakına ihtiyaç vardır.

Orhangazi bugün Türkiye'nin küçük bir yansıması gibidir. Her şeyin yarım kaldığı, kimsenin tam olarak sorumluluk almadığı, vaatlerin havada uçuştuğu ama icraatın görünmediği bir tablo. Bu tabloyu değiştirecek olan da ne Ankara'dır ne Bursa'dır; bu tabloyu değiştirecek olan Orhangazililerdir. Halk artık yöneticilerinden hesap sormalı, kentinin geleceğine sahip çıkmalıdır. Çünkü şehirler, kaderlerini sessiz kalan halkların elinde kaybeder. Orhangazi bu sessizliği bozmadıkça, yönetilemeyen bir kent olarak anılmaya devam edecektir.

 
Enbiya Bakır / 'ZAFER' e Doğru / diğer yazıları
•Yöneten Yok, Sorumlu Yok: Orhangazi Sahipsiz!.. 07 00:00:00.10.2025
•HANGİ TARIM POLİTKALARI? 02 00:00:00.10.2025
•ORHANGAZİ’NİN GELECEĞİ İPOTEK ALTINDA 25 00:00:00.09.2025
•Orhangazi’nin Kurtuluşunda Tarih, Vefa ve Eksiklikler 17 00:00:00.09.2025
•Refik Atay ve Derviş Tarakçıoğlu 10 00:00:00.09.2025
•Gençlik Umudun ve Çıkmazların Kesişiminde 03 00:00:00.09.2025
•Bir Milletin Varoluş Destanı 30 Ağustos 29 00:00:00.08.2025
•Depreme Hazırlıksız Orhangazi 20 00:00:00.08.2025
•Yeniköy Sahası Çürürken Kim Seyirci, Kim Sorumlu? 12 00:00:00.08.2025
•Bursa Mitinginde Milli Duruşun Fotoğrafı 05 00:00:00.08.2025
•Orman Yangınları ve Sınıfta Kalan Orman Bakanı 29 00:00:00.07.2025
•Bekir Aydın! Hani sporcunun dostu idin? 24 00:00:00.07.2025
•GENÇLERİN SESSİZ ÇIĞLIĞI: ORHANGAZİ’DE SOSYAL YAŞAM NEREDE? 15 00:00:00.07.2025
•Kerbela ve Hz. Hüseyin’den Öğrendiğim İlk Hakikat 05 00:00:00.07.2025
•GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE UNUTULAN BİR TARİH ILIPINAR HÖYÜĞÜ 02 00:00:00.07.2025
•Yaşamın Kökü mü, Kârın Dibi mi? 25 00:00:00.06.2025
•Yönetilemeyen İlçe Orhangazi 18 00:00:00.06.2025
•Çocukların Gözlerinde Saklı Bir Milletin Hikayesi 11 00:00:00.06.2025
•Bir Otelin Sessiz İhaneti 29 00:00:00.05.2025
•Bir Milletin Dirilişi ve Gençliğe Emanet Edilen Bir Cumhuriyet 18 00:00:00.05.2025
•Ekümeniklik İddiası ve Lozan Antlaşması 13 00:00:00.05.2025
•Bu Bir Gözdağı mı, Yoksa Sessiz Bir Keşif mi? 05 00:00:00.05.2025
•Milli Egemenlik, Göç Politikaları ve Tehdit Altındaki Türkiye 22 00:00:00.04.2025
•Şehitlerimizi Unutmak İhanettir, Anmak ise Vefa Borcudur! 16 00:00:00.04.2025
•Prof. Dr. Haydar Baş’ı Vefatının 5. Yılında Rahmetle Anıyoruz 14 00:00:00.04.2025
•Adaletin Peşinde: Tarihten Günümüze Adalet Mücadelesi 09 00:00:00.04.2025
•Orhangazi'nin Lojistik ve Depolama Potansiyeli: Değerlendirilmeyi Bekleyen Bir Fırsat 26 00:00:00.03.2025
•Çanakkale’de Kanla Yazılan Destan ve Orhangazi’nin Kahraman Evlatları 16 00:00:00.03.2025
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.