HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 17 ARALIK 2025, ÇARŞAMBA

Kağan Mehmet Usta 3. Göz Medya’ya Konuştu

17.12.2025 08:13
Kağan Mehmet Usta 3. Göz Medya’ya Konuştu
Kağan Mehmet Usta 3. Göz Medya’ya Konuştu
İznik'te belediyecilik artık sadece yol, park ya da rutin hizmet başlıklarıyla konuşulmuyor. Kentin yıllardır kangren haline gelen pavyonlar meselesine neşter vurulan, Eşrefoğlu Rumi gibi manevi mirasın yeniden ayağa kaldırılmaya çalışıldığı, alınan hibelerle İznik'in kültürden tarıma kadar birçok alanda yeni bir vizyona taşındığı bir dönem yaşanıyor. Tüm bu başlıkların yanı sıra, Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta'nın ortaya koyduğu performans, önümüzdeki süreçte Adalet ve Kalkınma Partisi'nde milletvekilliği adaylığına ilişkin kamuoyunda yapılan değerlendirmeleri de beraberinde getiriyor.

3. Göz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Muharrem Değirmen ve Köşe Yazarı Enbiya Bakır, İznik Belediyesi'nin tartışmalı dosyalarından tarihi projelerine, sosyal belediyecilik uygulamalarından siyasi gelecek tartışmalarına kadar merak edilen tüm başlıkları Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta'ya sordu. Başkan Usta, pavyonlar konusunda yürütülen kamulaştırma sürecinden Eşrefoğlu Rumi'nin mirasını yaşatmayı hedefleyen projelere, İznik'in geleceğine dair yol haritasından milletvekilliği iddialarına kadar pek çok konuda net ve dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Bu röportaj, İznik'te değişen yönetim anlayışını ve bu anlayışın sahadaki karşılığını tüm yönleriyle ortaya koyuyor.





2019 MART AYINDA GÖREVE BAŞLADIĞINIZDA İZNİK BELEDİYESİ İÇİN NASIL BİR YÖNETİM ANLAYIŞI ORTAYA KOYMAYI HEDEFLEDİNİZ, İLK ÖNCELİKLERİNİZ NELERDİ?

Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren İznik'i günü kurtaran, geçici çözümlerle yöneten bir belediyecilik anlayışını reddettik. Tarihiyle, kültürüyle, kırsalıyla, sosyal dokusuyla bütüncül bir İznik hedefi ortaya koyduk. Önceliğimiz, kapalı olan ve kaderine terk edilmiş değerleri ayağa kaldırmak, eş zamanlı olarak da altyapıdan sosyal hizmetlere kadar belediyeciliğin asli görevlerini eksiksiz yerine getirmek oldu. Planlı, kaynak üreten ve kamu yararını esas alan bir yönetim modeli benimsedik.



GÖREVE GELDİKTEN SONRA HAYATA GEÇİRDİĞİNİZ İLK SOMUT ADIMLAR NELER OLDU?

Kapalı durumda bulunan Nilüfer Hatun İmareti Müzesi'nin yeniden açılmasını sağladık. İznik Arkeoloji Müzesi'nin işlerliğini artırdık. Kentin tarihsel belleğini korumak amacıyla İznik Tarih Arşivi'ni kurduk. Kültürel mirası görünür kılarken belediyenin kurumsal kapasitesini de güçlendirdik ve bu süreci İznik'in yeniden ayağa kalkışının başlangıcı olarak gördük.





İZNİK BELEDİYESİ'NİN "ALDIĞI HİBELER VE BU HİBELERLE İLÇEDE NELER YAPILDIĞI" KONUSUNDA ŞÖYLE SORULABİLİR: BELEDİYENİZİN YÜRÜTTÜĞÜ PROJELER KAPSAMINDA HANGİ HİBE VE DESTEKLERİ KAZANDINIZ, BU DESTEKLER İLÇEYE NASIL SOMUT KATKILAR SAĞLADI?

Bu soruya cevap olarak, İznik Belediyesi son dönemde birden fazla hibe ve destek programından başarıyla faydalanmıştır. Avrupa Birliği ve Türkiye Ulusal Ajansı tarafından kabul edilen "KA220 – ADU SCURE" projesi kapsamında afetlere karşı direnç ve dayanıklılığı artırmayı hedefleyen çalışmalar için 250 bin Euro hibe desteği almaya hak kazanmıştır; bu proje ile hem afet yönetim planlama kapasitesi artırılacak hem de tarihi ve kentsel koruma alanlarında risk azaltma çalışmaları yürütülecektir. Belediyenin "İznik Geleneksel El Sanatları ile Dijital Dönüşüm Projesi (DİJİZ)" ise 2024 yılı Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında hibe desteği kazanmıştır; bu kapsamda yaklaşık 15,6 milyon TL hibe tahsis edilmekte olup paydaşlarla yapılan işbirliği sayesinde coğrafi işaretli ürünlerin canlandırılması, kırsal kadın istihdamının artırılması ve dijital pazarlama ile e-ticaret süreçlerinin güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca IPARD II programı çerçevesinde kurulan Yerel Eylem Grubu Derneği ile %100 hibe desteği kazanılarak yerel kalkınma stratejilerine yönelik faaliyetlerin desteklenmesi sağlanmıştır. Bunun yanında İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile hazırlanan İZTEM (İznik Temiz Dil) projesi de hibe almaya hak kazanmıştır; bu proje ile özellikle gençlerin iletişim becerileri, diksiyon ve sosyal farkındalığının artırılması hedeflenmektedir. Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından temizlik hizmetlerinde kullanılmak üzere yaklaşık 7,5 milyon TL değerinde çöp toplama aracı hibe edilmiştir; bu araçla belediyenin temizlik kapasitesi güçlendirilmiştir. Bu hibeler, İznik'in sosyal, ekonomik, altyapı ve kültürel alanlardaki projelerinin gerçekleştirilmesine önemli katkılar sağlamakta, belediyenin kaynaklarını verimli kullanarak yerel hizmet kalitesini artırmasına imkân tanımaktadır.



ALTYAPI VE BELEDİYENİN TEKNİK KAPASİTESİ AÇISINDAN HANGİ ÇALIŞMALAR ÖNE ÇIKTI?

Araç parkurumuzu tamamen yeniledik ve dört yıl içinde belediyemize 30 yeni hizmet aracı kazandırdık. İznik Trafo Merkezi'nin yapımını sağladık. İlçenin tamamında sıcak asfalt, sathi kaplama, parke taşı ve taş duvar uygulamalarını hayata geçirerek mahalleler arasında hizmet farkını ortadan kaldırdık. Bu çalışmalarla İznik'te uzun yıllardır ihmal edilen altyapı sorunlarını büyük ölçüde çözüme kavuşturduk.



SOSYAL YAŞAM VE SPOR ALANINDA İZNİK'E KAZANDIRILAN YATIRIMLAR NELERDİR?

İlçe stadyumunu yeniledik, mahallelerimize halı sahalar kazandırdık. Belediye Spor Kulübü'nü kurduk, yaz spor okullarını başlattık ve İznik Gölü'nde yelken sporunu hayata geçirdik. Gençlerin sporla buluştuğu, sağlıklı bir yaşam kültürünün yaygınlaştığı bir İznik hedefledik ve bu doğrultuda yatırımlarımızı kararlılıkla sürdürdük.



SAĞLIK, SOSYAL DESTEK VE AFET DÖNEMLERİNDE BELEDİYE NASIL BİR ROL ÜSTLENDİ?

Sağlıklı Yaşam Merkezi'ni hizmete açtık. Binlerce vatandaşımıza hasta nakil hizmeti sunduk. Afet ve salgın dönemlerinde vatandaşlarımızı yalnız bırakmadık. Yüzlerce aileye günlük sıcak yemek dağıtımı gerçekleştirdik. Sosyal belediyeciliği sadece yardım odaklı değil, insan onurunu merkeze alan bir anlayışla yürüttük.



GÜVENLİK VE KAMUSAL ALAN DÜZENLEMELERİ KONUSUNDA HANGİ ADIMLAR ATILDI?

Kamera ağı sistemiyle ilçemizin binlerce noktasını güvenlik altına aldık. Sanayi dükkanlarının onarımlarını gerçekleştirdik. Milli Emlak'tan belediyemize taşınmaz tahsisleri aldık ve onlarca kamulaştırma yaparak kamusal alanları İznik halkının kullanımına kazandırdık.



KÜLTÜR, TURİZM VE YEREL DEĞERLER KONUSUNDA YAPILAN ÇALIŞMALARI NASIL ÖZETLERSİNİZ?

Derbent El Dokumaları Atölyesi'ni açtık. İznik Yemek Kültürü Kitabı'nı yayımladık. İznik Mobil Uygulaması'nı hayata geçirdik. Coğrafi işaretli ürün sayısını dörde çıkardık. Yaşayan İznik Hazineleri Projesi ile 40 ustamızın belgeselini çekerek somut olmayan kültürel mirasımızı kayıt altına aldık. İznik'i Cittaslow ağına dahil ederek sakin şehir kimliğini uluslararası düzeyde tescilledik.



İZNİK'TE DÜZENLENEN FESTİVAL VE ORGANİZASYONLARIN KENTE KATKISI NASIL OLDU?

Yazlık sinema geceleri, müzik etkinlikleri, maviyemiş festivali, trekking rotaları, ultra maraton ve enduro motokross turnuvalarıyla İznik'i yılın her döneminde yaşayan bir kent haline getirdik. Bu etkinlikler hem sosyal hayatı canlandırdı hem de İznik'in turizm potansiyelini artırdı.



DEVAM EDEN VE SIRADA OLAN PROJELER İZNİK'İN GELECEĞİNİ NASIL ŞEKİLLENDİRECEK?

Kanyonlara Tabiat Parkı, Aliç Yaylası Mesire Alanı, Dernekler Yerleşkesi, DSİ–Göllüce arası piknik, kamp ve karavan alanı projeleriyle doğa turizmini güçlendiriyoruz. Elektrik hatlarının yer altına alınmasıyla kent estetiğini koruyoruz. İznik Pazarı online satış mağazasıyla yerel üreticiyi dijital pazara taşıyoruz. Çini Mükemmeliyet Merkezi, Engelsiz Yaşam Merkezi, İznikspor tesisleri, kütüphane ve gençlik merkezi, masal evi, soğuk hava deposu ve atık getirme merkezi projeleriyle İznik'in altyapısını ve sosyal yapısını daha da güçlendireceğiz.



EŞREFİLİK MÜZESİ VE DERGÂH PROJESİ HANGİ AŞAMADA BULUNUYOR?

Eşrefoğlu Rumi İznik'in kadim kimliğinin önemli isimlerinden biridir. Eşrefzade Camii çevresinde kamulaştırma çalışmalarını başlattık, tamamlanan ve devam eden alanlar var. Bu bölgeyi hem halkımıza hem de turizme yakışır bir kimliğe kavuşturmakta kararlıyız.



ORHAN GAZİ KÜLLİYESİ PROJESİ İZNİK İÇİN NE İFADE EDİYOR?

Orhan Cami ve Hamamı Osmanlı'nın ilk dönem eserleri arasında yer alıyor. Belediye binamızın karşısındaki alanda kamulaştırmayla başladık. Projeler Koruma Kurulu'ndan geçti. Bu alanı ayağa kaldırarak ecdat mirasına sahip çıkmayı ve İznik'in tarihsel kimliğini güçlendirmeyi amaçlıyoruz.



ABDULVAHAP PROJESİ VE KÜTÜPHANE YATIRIMLARININ FİNANSMANI NASIL SAĞLANDI?

Abdulvahap Projesi ve Kütüphane Projeleri için Yılport Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Yüksel Yıldırım ile 200 milyon TL tutarında sponsorluk sözleşmesi imzaladık. Süreç başladı, çalışmalar devam ediyor. İki yıl içerisinde bu projeleri tamamlayarak hizmete sunmayı planlıyoruz.



İZNİK'TE UZUN YILLARDIR KAMUOYUNUN GÜNDEMİNDE YER ALAN PAVYONLAR MESELESİ İLE İLGİLİ OLARAK BELEDİYENİN YAKLAŞIMDAKİ İLKELER VE UYGULAMALAR NELERDİR, BU KONUDA NASIL BİR TUTUM BENİMSEDİNİZ?

İlgili bölgeler ile kamulaştırma süreçlerimiz devam ediyor. İznik Belediyesi olarak pavyonlar meselesini sadece geçici, popülist ya da günü kurtaran çözümlerle değil, hukuka, planlamaya ve kamusal faydaya dayalı bir anlayışla ele alıyoruz. İlçenin merkezinde ve göl çevresinde yer alan, uzun yıllardır tartışma konusu olan pavyonlar, hem kamu düzeni hem de çevresel estetik açısından ciddi sorunlar oluşturuyordu. Bu çerçevede belediyemiz, ilgili bölgelerdeki pavyonlar için öncelikle hukuki süreçleri titizlikle yürüttü; faaliyet gösteren bazı yapılarla ilgili encümen kararları, bilirkişi raporları ve idari işlem prosedürleri tamamlandıktan sonra yasal gereklilikler doğrultusunda adımlar atıldı. Örneğin Çakırcalı'daki tartışmalara konu olan kaçak yapı niteliğindeki pavyonlar, encümen kararına uygun şekilde mühürlenmiş ve sonrasında yapılan yasal kararlar çerçevesinde yıkımı gerçekleştirilmiştir; bu işlemler ilgili mahkeme süreçleriyle de desteklenmiş olup hukuka uygun olduğu resmi açıklamalarla kamuoyuna duyurulmuştur.

Belediyemiz sadece tek tek yıkımlar yapmakla kalmamış, ilgili alanların tamamını kamulaştırma kararı almak üzere belediye meclisini olağanüstü toplantıya çağırarak tüm pavyonların yapı unsurlarından arındırılması ve kamusal kullanım alanına dönüştürülmesi için yasal düzenlemeleri gündeme getirmiştir; bu yaklaşım, plansız müdahalelerden ziyade uzun vadeli kent planlaması ve kamusal yararın korunması esasına dayanmaktadır.

Bu politika, sadece yapıların kaldırılması değil, İznik'in çevresel, tarihsel ve toplumsal dokusunun korunması hedefiyle entegre edilmektedir. Belediye yönetimi, pavyonlar meselesini bir ilçenin estetik ve sosyal sorunundan öte, kentsel düzen, hukuki mevzuat ve sürdürülebilir halk yararı ekseninde çözmeyi ilke edinmiş; bu doğrultuda kamulaştırma süreçlerinin kararlılıkla devam edeceğini ifade etmiştir.

Bu kapsamda İznik Belediyesi'nin yaklaşımı; plansız yıkımlar, tek taraflı müdahaleler ya da geçici çözümler üretmek değil; hukuki zemine dayalı kamulaştırma süreçleriyle, kamusal faydayı ve kent bütünlüğünü gözeten, sürdürülebilir bir kentsel dönüşüm perspektifine sahip olmaktır. Bu tutum, hem yerel halkın güvenliği ve yaşam kalitesi açısından hem de İznik'in marka değerini korumak açısından önem arz etmektedir.



GENÇLİK VE SPOR ALANINDA YAPILAN BÜYÜK YATIRIMIN KAPSAMI NEDİR?

İznik tarihinin en büyük gençlik ve spor yatırımını hayata geçirdik. Toplam 65 milyon TL yatırımla yapılan spor kompleksi faaliyetlerine başladı. Çocuklarımız ve gençlerimiz için sporun birçok alanında eğitim ve profesyonelleşme imkânı sunuyor.



İZNİK BELEDİYESİ OLARAK TARIM A.Ş. BÜNYESİNDE UYGUN FİYATLI GIDA PROJELERİNİ HAYATA GEÇİRMEYİ HEDEFLEDİĞİNİZİ AÇIKLAMANIZIN ARDINDAN HALK BU GİRİŞİMİ NASIL KARŞILADI VE PROJENİN KAPSAMI NEDİR?

Belediyenin %100 öz sermayesiyle kurulan İznik Tarım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (Tarım A.Ş.), ilçe tarım ve hayvancılık sektörünü üretimden pazarlamaya kadar bütüncül olarak desteklemek amacıyla faaliyet gösterecek şekilde planlanmış bir yapıdır. Bununla birlikte belediye yönetimi, Tarım A.Ş. bünyesinde vatandaşa doğrudan ulaşacak bir et satış noktası kurulması için resmi görüşmelere başladı ve Et ve Süt Kurumu gibi kurumlarla tedarik ve lojistik süreçleri için adımlar atıyor; bu satış noktasının kısa sürede hizmete girmesi hedefleniyor, böylece et fiyatlarında istikrar sağlanması ve güvenilir kanaldan ürün temini sağlanması amaçlanıyor. Bu çabalar sosyal belediyecilik anlayışıyla halk tarafından destek görürken, projenin vatandaşın bütçesine duyarlı, kaliteli ve erişilebilir gıda ürünleri sunma hedefi kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Halk Ekmek modelinin de ilerleyen süreçte Tarım A.Ş. kapsamında değerlendirilmesi beklenirken, bu tür üretim ve doğrudan satış uygulamalarının yerel ekonomiyi canlandıracağı ve özellikle dar gelirli ailelerin temel gıdaya erişimini kolaylaştıracağı yönünde beklenti oluştu.



İZNİK'İN TARİHİ KİMLİĞİ BELEDİYE ÇALIŞMALARINDA NASIL BİR YERE SAHİP?

İznik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini aynı coğrafyada taşıyan, Anadolu Selçuklu Devleti'ne başkentlik yapmış kadim bir Türk kentidir. Bu çok katmanlı tarih, İznik Belediyesi'nin tüm planlama ve uygulama süreçlerinde yalnızca korunması gereken bir miras değil, aynı zamanda yol gösterici bir temel ilke olarak ele alınmaktadır. Kentin binlerce yıllık hafızası, belediyecilik anlayışının merkezine yerleştirilmekte; yapılan her çalışmada geçmişle gelecek arasında sağlam ve saygılı bir bağ kurulması hedeflenmektedir.

Tarihi surlar, anıtsal yapılar, ibadet mekânları, arkeolojik alanlar ve geleneksel doku, İznik'in kimliğini belirleyen asli unsurlar olarak görülmektedir. Bu doğrultuda altyapıdan üstyapıya, çevre düzenlemelerinden sosyal projelere kadar tüm belediye çalışmalarında tarihî dokunun korunması ve görünür kılınması öncelikli yaklaşım haline getirilmiştir. Modern ihtiyaçlar karşılanırken, kentin özgün siluetine ve kültürel sürekliliğine zarar vermeyen çözümler üretilmesine özellikle dikkat edilmektedir.

İznik'in tarihî kimliği, yalnızca geçmişe ait bir değer olarak değil; turizm, kültür, eğitim ve şehir ekonomisini besleyen yaşayan bir unsur olarak değerlendirilmektedir. İnanç turizmi, kültürel etkinlikler, müzecilik çalışmaları ve uluslararası tanıtım faaliyetleri bu tarihsel birikim üzerinden şekillendirilmekte; İznik'in dünya ölçeğinde bilinirliğinin artması hedeflenmektedir. Böylece kent, geçmişine sahip çıkan ama geleceğini de bu sağlam zemin üzerinde inşa eden bir belediyecilik anlayışıyla yönetilmektedir.



PAPA ZİYARETİ İZNİK AÇISINDAN NASIL DEĞERLENDİRİLMELİDİR?

Papa ziyareti İznik için inanç turizmi ve uluslararası tanıtım açısından önemli bir gündü. Herkes inancı doğrultusunda tavrını ortaya koydu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücü ve devlet aklıyla süreç sıfır hatayla yönetildi. Sonuçta İznik, dünya kamuoyunun gündemine taşındı. Papa ziyareti, İznik açısından değerlendirilirken öncelikle şu hususun net biçimde ortaya konulması gerekir: Bu ziyaret, öncesiyle, süreciyle ve sonrasıyla tamamen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve bu toprakların iradesinin kontrolünde gerçekleşmiş bir ziyarettir. Hiçbir aşaması spontane, denetimsiz ya da dış yönlendirmelere açık değildir. Devlet aklı, güvenlik refleksi ve kurumsal tecrübe, sürecin her adımında belirleyici olmuş; İznik'te atılan her adım, yapılan her temas ve verilen her mesaj, Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik sınırları ve milli hassasiyetleri çerçevesinde şekillenmiştir.

Bu çerçevede Papa ziyareti, İznik için yalnızca dini bir gündem başlığı değil; uluslararası tanıtım, inanç turizmi ve diplomatik görünürlük açısından stratejik bir fırsat olarak ele alınmıştır. Toplumun farklı kesimleri, kendi inançları ve tarihsel hassasiyetleri doğrultusunda görüşlerini açıkça ortaya koymuş; bu çeşitlilik doğal ve meşru bir zeminde kamuoyuna yansımıştır. Buna karşılık devlet, tartışmaların ya da farklı yaklaşımların ötesinde, süreci soğukkanlılıkla ve tam bir hakimiyet içinde yönetmiş; herhangi bir zafiyete, provokasyona ya da algı operasyonuna imkân tanımamıştır.

Ziyaretin tüm safhalarında göz ardı edilmeyen temel gerçek ise İznik'in kadim bir Türk kenti olduğudur. İznik, yalnızca Roma ve Bizans geçmişiyle değil; Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini taşıyan, Türk-İslam tarihinin ilim, kültür ve devlet geleneği açısından önemli merkezlerinden biri olarak şekillenmiştir. Papa ziyareti de bu tarihsel gerçeklikten bağımsız ele alınmamış; İznik'in çok katmanlı geçmişi anlatılırken, bin yılı aşan Türk yurdu kimliği temel referans noktası olmuştur.

Sonuç itibarıyla bu ziyaret, İznik'in kimliğini tartışmaya açan değil; Türkiye Cumhuriyeti'nin gücünü, egemenliğini ve yönetme kapasitesini ortaya koyan, aynı zamanda İznik'i dünya kamuoyunun gündemine taşıyan kontrollü ve planlı bir süreç olarak kayda geçmiştir. İznik, bu ziyaretle birlikte ne tarihinden koparılmış ne de tek boyutlu bir inanç merkezi olarak sunulmuştur. Aksine, devlet aklının rehberliğinde, kadim Türk kenti vasfını muhafaza eden; farklı inançlara saygıyı, egemenliği ve medeniyet tecrübesini aynı zeminde buluşturan bir şehir olarak uluslararası alanda yeniden görünür kılınmıştır.



IV. DÜNYA GÖÇEBE OYUNLARI İZNİK'E NE KAZANDIRDI?

IV. Dünya Göçebe Oyunları İznik için büyük bir şans ve devasa bir organizasyon oldu. 102 ülkeden 3 bini aşkın sporcu, 13 branşta mücadele etti. Dört gün boyunca yaklaşık 1 milyon yerli ve yabancı misafir İznik'i ziyaret etti. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen bu organizasyon, İznik'in marka değerini küresel ölçekte önemli ölçüde artırdı. IV. Dünya Göçebe Oyunları, İznik açısından yalnızca büyük ölçekli bir spor organizasyonu değil; kentin tarihî, kültürel ve turistik potansiyelinin dünya kamuoyuna güçlü biçimde sunulduğu stratejik bir eşik olmuştur. 102 ülkeden 3 bini aşkın sporcunun katıldığı, 13 farklı branşta gerçekleştirilen bu organizasyon, dört gün boyunca yaklaşık 1 milyon yerli ve yabancı misafiri İznik'te buluşturmuştur. Bu yoğun ilgi, İznik'in uluslararası etkinlikleri başarıyla ağırlayabilecek altyapı ve organizasyon kapasitesine sahip olduğunu açık biçimde ortaya koymuştur.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen açılış ve etkinlikler, organizasyona devlet düzeyinde güçlü bir görünürlük kazandırmış; İznik'in adı ulusal ve uluslararası medyada geniş yer bulmuştur. Göçebe kültürünü, Türk dünyasının ortak mirasını ve kadim spor dallarını merkeze alan bu organizasyon sayesinde İznik, yalnızca bir tarih kenti olarak değil, aynı zamanda kültürel diplomasiye ev sahipliği yapabilen bir merkez olarak konumlanmıştır.

IV. Dünya Göçebe Oyunları'nın İznik'e kazandırdığı en önemli unsurlardan biri de marka değerindeki sıçrama olmuştur. Otellerden esnafa, yerel üreticilerden hizmet sektörüne kadar geniş bir alanda ekonomik hareketlilik yaşanmış; kentin tanıtımı kalıcı bir etki yaratacak şekilde küresel hafızaya taşınmıştır. Bu organizasyon, İznik'in ilerleyen yıllarda uluslararası spor, kültür ve turizm etkinlikleri için tercih edilen bir destinasyon olmasının önünü açmış; kente uzun vadeli bir vizyon ve güçlü bir referans kazandırmıştır.





İZNİK İÇİN SIKÇA "TÜRK YURDU" VURGUSU YAPIYORSUNUZ; BU TANIMI HANGİ TARİHSEL VE SİYASAL ZEMİNE OTURTUYORSUNUZ, BU BİLİNÇ BELEDİYECİLİK ANLAYIŞINIZA NASIL YANSIYOR?

İznik, herhangi bir yerleşim alanı değildir; Türk devlet aklının, Türk-İslam medeniyetinin ve Anadolu'daki kalıcı varlığımızın en önemli merkezlerinden biridir. Anadolu Selçuklu Devleti'nin ilk başkenti olan İznik, fetihle birlikte yalnızca siyasi bir merkez değil, aynı zamanda ilim, irfan ve şehirleşme anlayışının şekillendiği bir Türk yurdu haline gelmiştir. 1331 yılında Sultan Orhan Gazi tarafından fethedildikten sonra İznik, Osmanlı'nın ilk büyük imar hamlesine sahne olmuş; camiler, medreseler, hamamlar ve külliyelerle Türk-İslam kimliği bu topraklara mühür gibi vurulmuştur. Bugün hâlâ ayakta olan Orhan Camii, hamamlar, medreseler ve türbeler bunun en somut göstergesidir.

Biz İznik'i yönetirken bu tarihsel mirası sadece bir geçmiş anlatısı olarak görmüyoruz. Aksine, bu bilinç bugünkü belediyecilik anlayışımızın temelini oluşturuyor. Eşrefoğlu Rumi gibi Anadolu irfanının önemli temsilcilerinin mirasını ayağa kaldırmaya yönelik projelerimiz, Davud-i Kayseri Türbesi çevresinde yürüttüğümüz kamulaştırma ve düzenleme çalışmaları, Orhan Gazi Külliyesi'ni yeniden ihya etme irademiz bu anlayışın doğrudan sonucudur. Bu şehirde atılan her adım, yapılan her yatırım, İznik'in bir Türk yurdu olduğu gerçeğini güçlendirmek zorundadır; aksi halde yapılan iş sadece fiziki bir hizmetten ibaret kalır.

Türk yurdu İznik vurgusu, aynı zamanda şehir ahlakı ve kamu düzeniyle de ilgilidir. Pavyonlar meselesinde sergilediğimiz net tutumun arkasında da bu anlayış vardır. Tarihi, manevi ve kültürel kimliğiyle bir Türk yurdu olan İznik'in merkezinde, göl kıyısında ve kamusal alanlarında bu kimlikle bağdaşmayan yapıların kalıcı hale gelmesine göz yummak, yöneticilik sorumluluğuyla bağdaşmaz. Bu nedenle konuyu geçici çözümlerle değil, hukuki zeminde kamulaştırma yoluyla ele aldık ve almaya devam ediyoruz.

Kısacası İznik'i yönetmek, sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; bin yıllık bir yurdun emanetini taşımaktır. Biz bu emaneti, tarihine sahip çıkan, kimliğini bilen ve geleceğini bu bilinçle inşa eden bir şehir anlayışıyla yönetiyoruz. Yapılan her proje, alınan her karar, Türk yurdu İznik'in vakarına, tarihine ve medeniyet birikimine uygun olmak zorundadır. Bu çizgiyi korumak da bizim için siyasi bir tercih değil, tarihsel bir sorumluluktur.



İZNİK BELEDİYE BAŞKANI OLARAK YÜRÜTTÜĞÜNÜZ ÇALIŞMALAR KAMUOYUNDA GENİŞ YANKI BULURKEN, ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE AK PARTİ'DEN MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞINA İLİŞKİN BEKLENTİ VE DEĞERLENDİRMELER DE GÜNDEME GELİYOR; BU KONUDA YAKLAŞIMINIZ NEDİR?

Bu tür değerlendirmelerin kamuoyunda yapılmasını doğal karşılıyorum; ancak bugün itibarıyla tüm odağım ve önceliğim, İznik halkının bana emanet ettiği belediye başkanlığı görevini eksiksiz ve layıkıyla yerine getirmektir. İznik için planladığımız ve devam eden çok sayıda proje bulunuyor; bu projelerin tamamlanması, ilçemizin kalkınması ve hemşerilerimizin yaşam kalitesinin yükselmesi benim için birinci sıradadır. Siyasi kariyerle ilgili konular kişisel beklentilerle değil, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, partimizin takdiri, teşkilatlarımızın değerlendirmesi ve milletimizin iradesiyle şekillenir. Bugün için böyle bir adaylık çalışması ya da resmi bir gündem söz konusu değildir. Görev sürem boyunca İznik'e hizmet etmeye, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan aldığımız ilham ile AK Parti belediyeciliğinin sahadaki karşılığını güçlendirmeye devam edeceğim; geleceğe dair değerlendirmeler ise zamanı geldiğinde, şartlar oluştuğunda ve istişare mekanizmaları çalıştığında ele alınabilecek konulardır.



TÜRK YURDU İZNİK'TE YÖNETİM ANLAYIŞI VE GELECEK TASAVVURU

Bu röportaj, İznik'in yalnızca bir ilçe değil; Türk tarihinin, devlet geleneğinin ve medeniyet birikiminin taşıyıcısı olan kadim bir yurt olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Anadolu Selçuklu Devleti'nin ilk başkenti, Osmanlı'nın fetihle birlikte imar ettiği ve Türk kimliğiyle yeniden şekillenen İznik'te yürütülen belediyecilik anlayışı, bu tarihsel sorumluluğun farkında bir perspektifle ele alınıyor. Pavyonlar meselesinde kamu düzenini, şehir ahlakını ve hukuki zemini önceleyen yaklaşım; Eşrefoğlu Rumi gibi Türk-İslam düşüncesinin önemli isimlerinin mirasını ayağa kaldırmaya dönük projeler; alınan hibelerle kültürden tarıma, spordan sosyal hayata uzanan yatırımlar, İznik'in bir Türk yurdu olarak kimliğinin güçlendirilmesine hizmet ediyor.

Röportaj boyunca ortaya çıkan tablo, İznik'te yönetimin tesadüflere değil, tarih bilincine ve şehir aklına dayandığını gösteriyor. Siyasi tartışmaların ötesinde, odağını İznik'e ve bu kadim kentin geleceğine veren bir yönetim çizgisi dikkat çekiyor. Milletvekilliği adaylığına dair değerlendirmelerin dahi bu hizmet ekseninin gerisinde tutulması, görev bilincinin ve sorumluluk anlayışının öncelendiğini ortaya koyuyor. Netice itibari ile bu söyleşi, Türk yurdu İznik'te sadece bugünün değil, yarının da planlandığını; tarihten alınan mirasın, çağdaş belediyecilik anlayışıyla geleceğe taşınmak istendiğini net biçimde ortaya koyuyor.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.