HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 03 KASIM 2025, PAZARTESİ

Marmarabirlik ürün alım fiyatlarını açıkladı

Tavan fiyat 18 dane 160 TL, taban fiyat 41 dane için 55 TL, yağlık zeytin fiyatı da 53 TL olarak açıklandı.
 
03.11.2025 15:23
Marmarabirlik ürün alım fiyatlarını açıkladı
Marmarabirlik ürün alım fiyatlarını açıkladı
Marmarabirlik, 2025/2026 iş yılı ürün alım kampanyası nihai ürün alım fiyatlarını belirledi. Buna göre sofralık zeytinde tavan fiyat 18 dane 160 TL, taban fiyat 41 dane için 55 TL, yağlık zeytin fiyatı da 53 TL olarak açıklandı.

Marmara Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Marmarabirlik), 2025-2026 iş yılı ürün alım fiyatlarını belirledi. Marmarabirlik'ten yapılan açıklamada, Kooperatif Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri'nin katılımıyla gerçekleştirilen koordinasyon toplantısında alınan ortak karar çerçevesinde belirlenen nihai fiyat ile ürün alınmasına karar verildi.

Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, Marmarabirlik olarak bu hasat döneminde 67 bin rekolte beyanı aldıklarını dile getirdi. Gelen beyan doğrultusunda gerçekleştirilen fiyatlandırma çalışması sonucunda; tavan fiyat 18 dane 160 TL, taban fiyat 41 dane için 55 TL, yağlık zeytin fiyatı ise 53 TL olarak belirlendi. Başkan Yıldız, piyasada 28 barem zeytinin üzerinde alım yapılmadığı halde, Marmarabirlik'in 41 bareme kadar alım gerçekleştirdiğinin altını çizdi. Yıldız, ödeme takvimi ile ilgili olarak, "Alınan ürün bedelleri on beş günlük periyotlarda yüzde 50'si peşin, geri kalan kısmı ürün alımları sona erdikten sonra belirlenecek" dedi.

İlk ödeme 7 Kasım Cuma Günü

Başkan Yıldız ilk ödemenin de, 31 Ekim 2025'e kadar teslim edilen ürünler için yüzde 50'si 7 Kasım'da Cuma günü ortaklara ait Vakıfbank hesaplarında olacağını bildirdi. Yıldız, "Ödeme planlamalarımız ile bu zorlu yılda aksamasız bir süreç kurgulamaya özen gösterdik" ifadelerini kullandı.

Fiyatların geçen yılın altında kalmayacağı sözünü verdiklerini hatırlatan Başkan Yıldız, "Piyasadaki fiyat dalgalanmalarından üreticimizi koruma amacı güdüyoruz. Üreticinin aleyhine gelişen veya gelişebilecek her durumda Birlik olarak üreticinin yanında olacağız. Bu yıl ki fiyat politikamızı belirlerken piyasalardaki dengeleri göz önünde bulundurduk ve üreticimizin emeğini koruyacak bir alım stratejisi oluşturduk. Bu nedenle fiyat belirleme sürecinde hem sürdürülebilir üretim hem de piyasa istikrarı önceliğimiz oldu" açıklamalarında bulundu.



"Kooperatifçilik modeli güçlenmeye devam edecek"

Ali Yıldız, kooperatiflerin ülke ekonomisindeki rolüne dikkat çekerek, "Marmarabirlik olarak 71 yıldır ortaklarımızla birlikte büyüyoruz. Ortak üreticimizin yanında olmayı sadece bir görev değil, varlık nedenimiz olarak görüyoruz. Bu yıl da ortaklarımıza yönelik finansal destek, teknik danışmanlık ve alım garantisi konularında güçlü bir sistem kurduk. Bu sistemle hem üretici hem Birlik kazanacak" ifadelerini kullandı.


"Sürdürülebilirlik stratejimizin merkezinde üretici var"

Marmarabirlik olarak sürdürülebilirliği öncelik haline getirdiklerini yineleyen Yıldız, "71 yıldır ortağının yanında olan Marmarabirlik, koşullar ne olursa olsun üreticisini koruyan ilerleme haritaları oluşturarak kooperatif ruhunu yaşatmaya devam edecek. Üretimden tüketime uzanan zincirde çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz. Marmarabirlik Yönetim Kurulu olarak bizler de bu görevlerde emanetçiyiz. Emanete gözümüz gibi sahip çıkıyoruz. Kimsenin de bundan en ufak bir şüphesi olmasın. Tüm ortaklarımıza hayırlı ve bereketli bir sezon olmasını diliyoruz" dedi.


 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bir ülkenin gerçek yüzü, sokaklarındaki düzenle, meydanlarındaki bayraklarla değil; en savunmasız insanlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Bugün bu ülkede, Aydın Söke Açık Cezaevi’nde, sessizce tükenen bir hayat var: Öztürk K. Öztürk K. %75 engelli. Talesemi majör hastası, aynı zamanda tip 1 diyabetli. Yani yaşamı boyunca düzenli kan nakline, insüline ve hijyenik ortama ihtiyaç duyan bir insan. Yürüyerek girdiği cezaevinde bugün artık yatalak hale gelmiş durumda. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yürüyemiyor, elleri titriyor, bilinci kimi zaman gidip geliyor. Ve o hâlâ orada, duvarların arkasında “infaz” adı altında yaşam mücadelesi veriyor. Cezalandırmak, bir toplumu düzen içinde tutmanın aracıdır, denir. Ama insan onurunu korumayan bir ceza, artık adaletin değil, intikamın alanına girer. Bugün Türkiye’de, “hasta mahpuslar” başlığı altında yüzlerce insan, fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmiş durumda. Her rapor “cezaevinde kalamaz” dese de, her dilekçe “uygun değildir” gerekçesiyle geri dönüyor. Peki, neye uygun değildir? Bir insanın yaşamasına mı? Bir devletin vicdanına mı? Öztürk K.’nin kardeşi, “Yürüyerek girdi, şimdi nefes bile alamıyor. Kimse duymuyor” diyor. Oysa devlet, her yurttaşının yaşam hakkını korumakla yükümlüdür — suçlu ya da suçsuz fark etmeksizin. Çünkü yaşam hakkı, hiçbir mahkemenin elinden alamayacağı bir haktır. Cezaevleri, yalnızca demir parmaklıkların ardındaki suçluların değil, dışarıdaki toplumun da aynasıdır. O aynada ne görüyoruz? Gözünü kapatmış bir sistem mi, yoksa el uzatmaya cesaret eden bir toplum mu? Bir devletin adaleti, güçlüye değil, güçsüze gösterdiği şefkatle ölçülür. Öztürk K.’nin durumu bir istisna değil, bir gösterge. Bir ülkenin sağlık sistemi, hukuk düzeni ve vicdanı burada kesişiyor. Ve biz, üçü arasında sıkışmış bir insanın her geçen gün eriyişini izliyoruz. Bu bir siyaset meselesi değil. Bu, insanlık meselesi. Bir insanın yaşamasına yardım etmek, bir partinin, bir ideolojinin, bir grubun meselesi değildir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Yetkililere sesleniyorum: Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne, İnsan Hakları Kurumları’na… Bu bir “dosya” değil, bir hayat. Ve o hayat, gün be gün elimizden kayıyor. Bir insanın ölüme terk edilmesi, hukukun değil, sessizliğin eseridir. Ve biz sustukça, adalet bir kelimeden ibaret kalır. Bir mahkûmun yatağında öylece çürüyüp gitmesi, hepimize dokunmalı. Çünkü bir gün, adaletin terazisi yeniden kurulacak. O gün geldiğinde, belki de en çok şunu sorgulayacağız: “Biz sustuğumuzda kim ölmüştü?”
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.