HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 24 ARALIK 2025, ÇARŞAMBA

Bozkırdan Yükselen Cumhuriyet

24.12.2025 00:00
Bir ülke düşünün…
Yüzyıllar boyunca hükmettiği toprakları birer birer kaybetmiş, savaşlarda yorulmuş, Anadolu'da dar bir alana sıkışıp kalmış. Kasabaları yanık, köyleri yoksul, insanı yorgun. İşte Türkiye Cumhuriyeti, 1923'te tam da böyle bir tablonun içinden doğdu. Bugün sahip olduklarımızla geçmişi tartışırken çoğu zaman gözden kaçırdığımız gerçek şu: Cumhuriyet bir tercih değil, bir mecburiyetti.
1927'de yapılan ilk nüfus sayımı, bu gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya koyar. Türkiye'nin nüfusu yalnızca 13,6 milyondu. Bu nüfusun yüzde 80'i köylerde yaşıyor, yaklaşık 40 bin köyün büyük bölümüne yol dahi ulaşmıyordu. Üstelik bu nüfus, on yılı aşkın süren savaşlardan çıkmıştı. Erkeklerin önemli bir kısmı cephelerde vatanı uğruna canını vermiş, şehit olmuştu. Geriye yaşlılar, kadınlar ve çocuklardan oluşan bir toplum kalmıştı.
Cehalet neredeyse kader gibi kabul ediliyordu. Erkeklerin ancak yüzde 10'u, kadınların ise yüzde 1'i okuma yazma biliyordu. Bunun üzerine bir de salgın hastalıklar eklenmişti. Sıtma, verem, trahom… İlaç yoktu, doktor sayısı yok denecek kadar azdı, sağlık altyapısı neredeyse sıfırdı. Devlet yeni kurulmuştu ama omuzlarındaki yük son derece ağırdı.
Tam bu şartlar altında, dünya 1929'da Büyük Buhran'la sarsıldı. Sanayileşmiş ülkeler bile kriz karşısında diz çökerken, Türkiye hem Osmanlı'dan kalan borçları ödüyor hem de geleceğini kurmaya çalışıyordu. Sermaye yoktu, güçlü bir özel sektör yoktu; fakat sağlam bir irade vardı. "Kendi kendine yeten bir ülke" fikri, bir hayal değil, bir zorunluluktu.
Bu yüzden devlet öncü oldu. Dokuma, şeker ve kâğıt fabrikaları kuruldu. Demiryolları millileştirildi; çünkü bağımsızlık sadece bayrakla değil, ekonomiyle de sağlanırdı. Kayseri'de kurulan uçak fabrikası ise bugün bile birçok kişiye inanılmaz gelen bir gerçeği hatırlatır: Bu ülke, en yoksul zamanlarında uçak üretmiş, hatta ihraç etmiştir. Yokluk, üretmenin önünde engel olmamıştı.
Atatürk'ün en büyük mücadelesi ise cephelerde değil, zihinlerde verildi. "Eğitimdir ki bir milleti ya özgür ve bağımsız yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder" sözü, dönemin ruhunu özetler. Harf Devrimi'ni "bir gecede cahil bırakıldık" diye anlatanlara rağmen, Millet Mektepleriyle okuma yazma oranı hızla artırıldı. Üniversite reformlarıyla bilimsel düşüncenin temelleri atıldı.
Sadece on beş yıl içinde; salgın hastalıklarla boğuşan, nüfusunun büyük çoğunluğu okuma yazma bilmeyen, ekonomik olarak iflas etmiş bir toplumdan; kendi uçağını yapan, kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanıyan, modern bir hukuk sistemi kuran bir devlet çıkarıldı. Bu, sıradan bir başarı değildir. Bu, tarihe geçen bir diriliştir.
Cumhuriyet'in yaptığı şey yalnızca bir yönetim biçimini değiştirmek değildir. Bir milletin özgüvenini, aklını ve geleceğe bakışını yeniden inşa etmektir. Bugün yaşadığımız her zorlukta dönüp bu tabloya bakmak gerekir. Çünkü bu tablo bize şunu söyler:
Şartlar ne kadar ağır olursa olsun, doğru akıl ve kararlılıkla çıkış yolu vardır.
Son olarak önemli bir ayrımı hatırlatmak gerekir.
Devletin yanında olmak esastır; devlete karşı durmak ihanettir. Çünkü devlet, milletin tamamını temsil eden ortak yapıdır. Ancak bir iktidarın ya da bir partinin her yanlışını savunmak, devletin yanında olmak değildir. Devlet ile iktidarı birbirine karıştırmak, en büyük hatalardan biridir.
Cumhuriyet'i var eden akıl da, bugün bize yol gösterecek olan pusula da işte budur.
 
Mustafa AYDIN / diğer yazıları
•Bozkırdan Yükselen Cumhuriyet 24 00:00:00.12.2025
•“Gördüğü insan kardeşini sevmeyen, görmediği Allah’ı sevemez.” 17 00:00:00.12.2025
•Köyleri Boşalttık, Şimdi Şehirlerde Konut Arıyoruz 10 00:00:00.12.2025
•Bir Ülkenin Kriterleri Bozulursa 03 00:00:00.12.2025
•Bu Gençliği Kim Bu Hale Getirdi? 27 00:00:00.11.2025
•Bir Liderin Ardından: 10 Kasım 10 00:00:00.11.2025
•Takke, Türban, Saray ve Medeniyet 05 00:00:00.11.2025
•Aydınlanma: Akılla Başlayan Yolculuk 29 00:00:00.10.2025
•Tefekkür 22 00:00:00.10.2025
•“Kutsal Liderler Ülkesi” 14 00:00:00.10.2025
•Körlük ve Vicdan 08 00:00:00.10.2025
•Ahlak Yerine Marka, Vicdan Yerine Dedikodu 02 00:00:00.10.2025
•Silahsız Kuvvetler ve Sessiz Yığınlar 25 00:00:00.09.2025
•Havadan Gelen Zehir mi, Yoksa Yaşadığımız Çağın Bedeli mi? 17 00:00:00.09.2025
•Taraf Olacaksak Ahlâkın ve Adaletin Tarafında Olalım 10 00:00:00.09.2025
•Zamanın İçinde Ölmeden Yaşamak 03 00:00:00.09.2025
•Özgürlüğün Sonsuz Nefesi 29 00:00:00.08.2025
•Aynı Ülkede, Ayrı Dünyalar 20 00:00:00.08.2025
•Zekâ Kalabalıkta Erir mi? – Ringelmann Etkisinden Günümüze Akıl Tembelliği 12 00:00:00.08.2025
•Müritleşen Zihinler ve İki Yakanın Ortasında Kalanlar 05 00:00:00.08.2025
•Bilgiye Savaş Açanların Karanlığında Yaşamak 29 00:00:00.07.2025
•EMEKLİ BİR PROFESÖRÜN FERYADI ÜZERİNE 15 00:00:00.07.2025
•Din Adamı Yoktur, Dindar İnsan Vardır 02 00:00:00.07.2025
•Harfleri Kutsadık, Hakikati Kaybettik 25 00:00:00.06.2025
•KAŞGAR’DA BAŞLAYAN MÜCADELE 18 00:00:00.06.2025
•YELPAZEYE DÖNÜŞEN SADAKAT: AKLINI KİRAYA VERENLER 11 00:00:00.06.2025
•Devletin Maliyesi mi, Bir Şirketin Bilançosu mu? 29 00:00:00.05.2025
•19 Mayıs ve Bir Milletin Yeniden Doğuşu 18 00:00:00.05.2025
•ELEŞTİRMEK SUÇ DEĞİL, SORUMLULUKTUR 13 00:00:00.05.2025
•Suçlular Dışarıda, Gazeteciler İçeride 05 00:00:00.05.2025
•Kavramlar, Kavgalar ve Kördüğüm Zihinler 22 00:00:00.04.2025
•İklim Adına Dayatılan Yeni Tutsaklık 16 00:00:00.04.2025
•Yapay Zeka Manipülasyonu ve Medya Okuryazarlığı 09 00:00:00.04.2025
•Adaletin Sessiz Çöküşü 26 00:00:00.03.2025
•Çanakkale: Ruhların Zaferi 18 00:00:00.03.2025
•Türkiye’de Siyasi Söylem Değişikliği ve Muhalefetin Çıkmazı 12 00:00:00.03.2025
•Yapay Zeka Hizmetkâr mı, Tehdit mi? 05 00:00:00.03.2025
•Kime Nasıl Anlatsak 18 00:00:00.02.2025
•Sosyal Medya ve Troll Gerçeği 12 00:00:00.02.2025
•İslam'da İktidar Sahiplerinin Adaleti 29 00:00:00.01.2025
•Çöp bidonu..! 18 00:00:00.11.2024
•"Allah'tan kork, kuldan utan" 09 00:00:00.10.2024
•Eğri taştan doğru duvar olmuyor işte. 10 00:00:00.09.2024
•Bağır, çağır, azarla, memleketi pazarla.. 08 00:00:00.07.2024
•Kültür yolunda tasarruf olmaz, festival olur..! 27 00:00:00.06.2024
•İtibar "tasarrufla olur" 31 00:00:00.05.2024
• "Her fabrika bir kaledir." 20 00:00:00.05.2024
•Fulbright mı? Full ihanet mi? 12 00:00:00.05.2024
•Unutmayın ki; sonsuz iktidar yoktur..! 18 00:00:00.04.2024
•Şiir yazamadık ama şiir gibi bir seçim yaptık.. 04 00:00:00.04.2024
•Shrinkflasyon 05 00:00:00.02.2024
•Bizi ancak utanç kurtarabilir.. 12 00:00:00.01.2024
•Zarf başka mazruf başka.. 03 00:00:00.01.2024
•Kirli çamaşırlar..! 27 00:00:00.12.2023
•Zulüm bizdense, Ben bizden değilim..! 20 00:00:00.12.2023
•Biraz oradan, biraz buradan. Artık hepsi sıradan..! 12 00:00:00.12.2023
•Samimiyet içten gelir, dilden değil.! 05 00:00:00.12.2023
•Ya tutarsa.. 15 00:00:00.11.2023
•Yeni bakanlar, eski sloganlar..! 17 00:00:00.10.2023
•Sosyal medyanın Müslüman siyasetçileri..! 12 00:00:00.10.2023
•Önceliğimiz anlamak olmalı.! 26 00:00:00.09.2023
•Aynı tas aynı hamam.. 19 00:00:00.09.2023
•Taban önemli..! 06 00:00:00.09.2023
•Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ülke, demokratik ve özgür olamaz..! 16 00:00:00.08.2023
•Akıl tutulması... 10 00:00:00.08.2023
•Aset mi kaldı.? 03 00:00:00.08.2023
•Sağlık, ekonomi, siyaset..! 28 00:00:00.07.2023
•Keşke yanılmış olsaydık.! 27 00:00:00.06.2023
•Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ülke, demokratik ve özgür olamaz..! 12 00:00:00.06.2023
• Ekonomide "bir ileri iki geri." 30 00:00:00.05.2023
•Yeni Türkiye ve yeni siyaset dili..! 17 00:00:00.05.2023
•Yordunuz artık..! 08 00:00:00.05.2023
•Bu topraklarda 01 00:00:00.05.2023
•Pergel metaforu 18 00:00:00.04.2023
•Bahaneleri hep aynı..! 03 00:00:00.04.2023
•İtibardan tasarruf olmaz diyenlere itibar etmeyin 20 00:00:00.03.2023
•Seçim sath-ı mailine girerken 13 00:00:00.03.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.