HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 01 TEMMUZ 2024, PAZARTESİ

1071’de Anadolu’ya ilk kez girdik yalanı!

26.06.2024 14:22
 1071’de Anadolu’ya ilk kez girdik yalanı!
 1071’de Anadolu’ya ilk kez girdik yalanı!
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu güne kadar Türklerin Anadolu'ya ilk kez ayak bastığı tarihi 1071 olarak varsayanların ne bir kasıtlarının ve ne de kötü bir niyetlerinin olduğuna asla inanmıyorum.

Ancak gerçeğin bilimsel olarak ortaya konulmasından sonra halen daha ve bilerek; "Türkler Anadolu'ya 1071'de ayak basmışladır" şeklinde nutuk atılmasının da hiçbir ilmi değeri de bulunmamaktadır.

Bizim resmi tarihimizin büyük bir kısmı, bize dayatılan ve tahrif edilmiş tarihten ibarettir bu bir.

Batı dayatması sözde resmi tarihimiz maalesef bize Türklerin Anadolu'ya ilk olarak 1071'de geldiği yalanını kabul ettirmeye çalışmıştır ve maalesef, bunda da başarılı olmuştur.

İşin hakikati şu ki, Türkler milattan önce 13 bin yılında Anadolu'ya gelip, Anadolu'nun dip kültürünü oluşturmuşlardır.

Ön Türkler Anadolu'ya göçebe olarak değil, göçmen olarak gelmişlerdir.

Çok çarpıcı bir gerçek de şudur:

Şölgen Mağarasında Rus ve Fransız araştırmacılar tarafından bulunan yazıtlarda, M.Ö 14.000 yılında, Türklerin Tanrının birliğine inandıkları ve yazıyı buldukları yazmaktadır.

Bir başka çok çarpıcı hakikat de şudur:

Kırgızistan Saymalıtaş Vadisi'nde bulunan eserlerde, Türklerin tekerleği icat ettikleri, tekerlekli sabanla tarla sürdükleri, geyik-at-köpek gibi hayvanları ehlileştirdikleri kanıtlanmıştır.

Ünlü Türkolog Kazım Mirşan'ın incelediği Doğu Anadolu'da mevcut yazı öğelerini içeren on binlerce kaya yazıtları, resimleri ve damgalar, Ön Türklerin Anadolu'ya M.Ö 13.000 yıllarında geldiklerini tartışılmaz bir şekilde kanıtlamışlardır.

Bu arada Göbeklitepe'nin tarihinin çözülmesi ise bize bu konuda çok şeyler anlatmaktadır.

Göbeklitepe M.Ö 12.000 yılında kurulmuştur. 

Göbeklitepe dikilitaşlarının üzerine resmedilmiş çok sayıdaki hayvan figürlerinin damgaların, Türk Dikilitaşlarındaki hayvan figürleri, insan figürleri ve damgalarıyla birebir aynı olması, Ön Türklerin Anadolu'ya geliş tarihini anlattığımız gerçekler ışığında doğrulamaktadır.

Bu gerçekler dünya tarihini alt-üst edecek, asırlardır çarpıtılan tarihi yerli yerine oturtacak çok çarpıcı gelişmeler olmasına rağmen, içimizde ki bazı sözde tarihçi ve akademisyen ünvanlı, ruhlarını satmış ajanların faaliyetleri nedeniyle etkisiz kalınmıştır.

Bu konuda en büyük sorumluluk ve vebal, Türk Tarih Kurumu'na aittir.

Türkün gerçek tarihini araştırmakla bir ömür geçiren Kazım Mirşan'a en büyük köstek, Türk Tarih Kurumu tarafından olunmuştur!

Bu hususta zamanın TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu'nun sorumluluğu çok ama çok büyüktür!

Türkün tarihine ihanet, Atatürk'e ve dolayısıyla vatana ihanettir.

Devam edelim…

Şayet M.Ö 13000 yılına ait bulgular Ermenileri, Yunanlıları işaret etmiş olsaydı, tüm dünyada koparılacak fırtınayı ve bu olayın nasıl Türk düşmanlığına dönüştürüleceğini bir tahayyül edin!

Ön Türkler M.Ö 13000 yılında Anadolu'ya geldiler. Peki, Hıristiyanlar ne zaman geldiler?

Hıristiyan misyonerlerinin en önemlilerinden Aziz Paul Tarsus'ta doğmuş, oradan da Kudüs'e gitmiştir.

Daha sonra ise burada Hıristiyan olmuş ve Kudüs'te yapılan baskılarla yok olma tehlikesi geçirdikleri için M.S 46 yılında Anadolu'ya gelmiştir.

Yani Türklerden yaklaşık 13.000 yıl sonra!

Bu hakikati birçok yabancı bilim adamı ve tarihçi de itiraf eder.

Alman Prof. Dr. Fritz Neumark diyor ki: "Tarihten Türk çıkarılırsa, tarih kalmaz! Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir."

Ulu önderimiz büyük Atatürk, 1930 yılında Türk Tarih Kurumu'nun Alacahöyük'te yaptığı kazılar sonucunda bulunan Türk Tarihi ile ilgili bilgiler karşısında, kendi el yazısıyla şunları tarihe not düşmüştür:

"Bu memleket dünyanın beklediği, asla unutamadığı bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu.

Bu sahne 7 bin yıllık bir Türk beşiğidir.

Beşiği rüzgarlar salladı.

Beşikteki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın yıldırımlarından, şimşeklerinden, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu, sonra onlara alıştı, onları tabiatın babası olarak tanıdı.

Onların oğlu oldu.

Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek oldu, yıldırım, güneş oldu, Türk oldu.

Türk budur, yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."

Görev sizlerindir sevgili gençler! 

Türk ordusu bu gerçekleri en iyi bilmesi ve gereğini yapması gereken kurumların en başında gelmektedir!

Çünkü Türk ordusu, Atatürk'tür.

Anadolu ezelden ebede öz be öz, Türk vatanıdır!

Ne mutlu Türküm diyene.

Hacı Gaydan

www.yenimesaj.com.tr

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.