HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 05 TEMMUZ 2025, CUMARTESİ

ZALİMLERİN DEĞİŞMEYEN SOYU VE HÜSEYİNLERİN DİMDİK DURUŞU

05.07.2025 00:00
10 Ekim 680, Hicri 10 Muharrem 61, Kerbela'da yaşanan vahşet, sadece bir savaş değil; insanlık tarihinin en derin yaralarından biridir. O gün, Hz. Hüseyin ve beraberindeki az sayıdaki yareni, tarih boyunca adalet ve hakkın yılmaz bekçileri olarak anılacak bir direniş sergilemişlerdir. Susuzluğa, yokluğa ve ölüm tehdidine rağmen, Hz. Hüseyin'in sarsılmaz iradesi, teslimiyeti reddeden inancı ve zulme karşı sonsuz cesareti, yeryüzünün karanlık tarihine sarsılmaz bir ışık olmuştur. Onların varlığı, sadece geçmişe ait bir anı değil, her dönemin zulüm ve adalet mücadelesinin özüdür. Zalimlerin, özellikle de Yezid ve Muaviye soyunun temsilcilerinin zulmü hiç eksilmedi; adları değişti, yöntemleri farklılaştı ama özlerindeki karanlık hiç silinmedi. Onlar, tarihin sayfalarına kan ve gözyaşıyla kazınan zalimlerin mirasçılarıdır. Bu miras ne yazık ki, günümüzde de devam etmekte, mazlumların kanı ve gözyaşı üzerinden varlığını sürdüren karanlık bir zincirdir.

Kerbela'da bir yudum suyu esirgenen Hz. Hüseyin ve yarenlerinden bugüne, bu zalimlerin torunları ellerindeki güçle insanlık onurunu hiçe saymaya devam ediyor. Onlar sadece geçmişin günahlarını taşımıyor, aynı zamanda zulmü yeni nesillere bulaştırıyor, insanlığı acıya boğuyorlar. İnsanlığın vicdanına, merhametine ve adalet duygusuna darbe vuran bu karanlık nesil, zalimliklerini sürdürdükçe, mazlumların feryadı ve kanı daha da çoğalıyor. Bugün hâlâ Kerbela'nın vahşetini yaşayan coğrafyalarda çocuklar susuzluk ve açlıkla sınanırken, kadınlar evlatlarının kanı içinde feryat ederken, bu soydan gelenlerin vicdanı körelmiş, kalpleri kararmış durumda. Yüzyıllar öncesinden gelen bu ağır mirasın yükü, onların omuzlarında daha da ağırlaşıyor. Ancak tarih hiçbir zaman unutmayacak ki, zalimlerin gücü geçicidir, ancak direnenlerin cesareti kalıcıdır. Her çağda bir Hüseyin doğacak, zulme karşı boyun eğmeyecek, haksızlığa karşı mücadele edecek ve insanlığın onurunu yeniden var edecektir.

Bu direnişin en güçlü ve örnek şahsiyetlerinden biri de Hz. Zeynep'tir. Kerbela'da yaşanan acı ve yıkımın tam ortasında, sadece Hz. Hüseyin'in değil, tüm mazlumların sesi olmuş, zulmün karşısında dimdik durmuş, insanlık tarihine eşsiz bir cesaret ve direniş örneği bırakmıştır. Hz. Zeynep'in duruşu, Kerbela'nın en karanlık günlerinde bile umudun, inadın ve inancın simgesi olmuştur. O, zulmün acımasızlığına rağmen yılmamış, "Ey Allah'ın kulları! Bu zulmü yapanların yüzü asla gülemeyecek, yürekleri huzur bulmayacaktır," diyerek zalimleri lanetlemiş, hakikati haykırmıştır. Hz. Zeynep, sadece kaybettiklerinin matemini yapmakla kalmamış, aynı zamanda gelecek nesiller için zulme karşı direnmenin ne demek olduğunu göstermiştir. Onun sabrı, metaneti ve mücadele azmi, bugün de tüm zalimlere karşı direnenler için rehber olmaya devam etmektedir. Hz. Zeynep'in sesinin yankıları, Kerbela'nın derin acısını dünyaya duyurmuş ve mazlumların umudu olmuştur. Onun sayesinde Kerbela'nın ruhu canlı kalmış, zulüm hiçbir zaman hakikatin üzerini örtmeyi başaramamıştır.

Kerbela'da yaşananların sadece bir trajedi olarak kalmaması, Hz. Zeynep'in bu mücadelesi sayesinde mümkün olmuştur. O, Hz. Hüseyin'in şahadeti sonrası yaşanan karanlık günlerde, gözyaşlarıyla değil, inancıyla ve cesaretiyle ayağa kalkmış; zulmün karşısında cesurca durarak hem Kerbela'nın hem de insanlık tarihinin sayfalarına yazılmıştır. Bugün her zulüm karşısında direnenler, onun o güçlü duruşundan ilham almakta, onun hikayesiyle güç bulmaktadır. Çünkü Kerbela, sadece Hz. Hüseyin'in değil, aynı zamanda Hz. Zeynep'in direnişiyle var olmuştur. Onun sayesinde, o acı günlerin hikayesi nesiller boyu anlatılmış, adaletin ve hakkın sesi hiç kesilmemiştir.

Dün Yezid ve Muaviye soysuzları, İslam tarihinin en karanlık ve kanlı sayfalarını yazarken, bugün aynı soysuzluğun izleri farklı coğrafyalarda, farklı şekillerde devam ediyor. Kerbela'da Hz. Hüseyin ve yarenlerine karşı yapılan zulüm, sadece bir dönemin olayı değil; insanlık tarihine sızan acımasızlığın ve vicdansızlığın sembolüdür. Muaviye ve Yezid, kendi çıkarları uğruna kardeş kanı dökmekten, mazlumların hakkını çiğnemekten çekinmedi. O karanlık miras, bugün Doğu Türkistan'da benzer bir biçimde yaşanmaktadır. Masum Uygur halkı, kimliklerinden, dillerinden, dinlerinden koparılmak istenmekte, zulmün her türlüsüne maruz bırakılmaktadır. Tarihin o acı döngüsü, ne yazık ki, bu coğrafyada da devam etmekte; zulmü yapanlar ve zulme göz yumanlar, tıpkı Kerbela'da olduğu gibi insanlık vicdanını susturmaya çalışmaktadır.

Bugün Doğu Türkistan'da yaşananlar, sadece bölgesel bir sorun değil, küresel bir insanlık krizidir. Tarihin sayfalarında adları lanetle anılan zalimlerin modern versiyonları, gözlerini vicdandan tamamen kapatarak, binlerce masumun haklarına el koymakta, onları adeta esaret altında tutmaktadır. Bu zulme sessiz kalan, hatta bazen iş birliği yapan sözde İslam dünyası ise en büyük utanç kaynağıdır. İslam'ın adalet, merhamet ve özgürlük dini olduğunu bilen herkesin vicdanını yaralayan bu sessizlik, Kerbela'da suskun kalan zalimlerin mirasçılarına adeta yeşil ışık yakmaktadır. Zulme sessiz kalmak, zulmü meşrulaştırmak demektir; bu yüzden bugün, Hz. Hüseyin'in direnişinin ışığında, mazlumların sesi olmak her Müslümanın görevidir.

Ne yazık ki, tarih tekerrür etmekte, zulmün biçimleri değişse de özünde aynı karanlık zihniyet devam etmektedir. Kerbela'da suyu esirgeyenler gibi, bugün de Doğu Türkistan'da masumların yaşam hakları gasp edilmekte, inançları ve kültürleri yok sayılmaktadır. Ancak şunu unutmamak gerekir ki; zulmün karşısında dimdik duran Hüseyinler, Hasanlar ve Zeynepler var oldukça, bu karanlık miras asla sonsuza dek sürmeyecektir. İnsanlık ve adalet er ya da geç galip gelecektir. Doğu Türkistan'da yaşanan zulme göz yumanlar, tarihin en ağır veballerinden birini omuzlarında taşıyacak; mazlumların feryadı ise bu zulmü her daim hesap sorar kılacaktır.

Kerbela'da zalimlerin zulmüne karşı duran Hz. Hüseyin ve yarenleri gibi, Hz. Zeynep de insanlık tarihinin karanlık gecesinde bir yıldız gibi parlamış, umudun ve direnişin simgesi olmuştur. Yezid ve Muaviye soyundan gelenlerin mirasçılarının gölgesinde yaşayanlar her ne kadar kan ve gözyaşı içinde kıvranıyor olsa da, insanlık onların zulmüne karşı her daim Hüseyinlerin, Zeyneplerin duruşuyla varlığını sürdürecektir. Bu büyük mücadele, tarih boyunca zulme boyun eğmeyenlerin, adaleti ve hakkı savunanların ölümsüz mirasıdır. Kerbela'nın acı ışığı hiç sönmeyecek, zalimlerin karanlığı ise er geç sonsuza dek yıkılacaktır.

Sonuç mu?

Türk milleti tarih boyunca Ehli Beyt'in ve özellikle Hz. Hüseyin'in direniş ruhunu yüreğinde taşımış; adalet, cesaret ve hakkaniyetin simgesi olmuştur. Bu asil miras, ne yazık ki zaman zaman unutturulmaya çalışılmış, tarihî gerçekler üzeri örtülmek istenmiştir. Ancak merhum Hocam Prof. Dr. Haydar Baş, bu kutlu mirası yeniden hatırlatmış, Türk milletini yeniden ayağa kaldırmış ve Ehli Beyt'in öğretilerini, Hz. Hüseyin'in hakkın uğruna direnişini yeniden anlatmıştır. O, sadece tarihî bir bilgi aktarmakla kalmamış, aynı zamanda milletimizin vicdanına, irfanına ve diriliş ruhuna yeniden can vermiştir.

Artık vakit, okuma ve okutma vaktidir. Bu büyük mirası, yeniden öğrenmek, anlamak ve gelecek nesillere en doğru şekilde aktarmak zorundayız. Çünkü bu miras, sadece geçmişin değil, bugünün ve yarının rehberidir. Hz. Hüseyin'in yılmaz direnişi, merhum Hocam Prof. Dr. Haydar Baş'ın ışığında Türk milletini hakka ve hakikate çağırmaktadır. Zulme karşı durmak, adaleti savunmak, cesareti kuşanmak ve hakkın sesi olmak için yeniden ayağa kalkma zamanıdır. Tarihin yüklediği bu kutsal görev, artık herkesin omuzlarındadır.

Muharrem DEĞİRMEN / 3 Temmuz 2025

 
Muharrem DEĞİRMEN /GÖZLEM / diğer yazıları
•ZALİMLERİN DEĞİŞMEYEN SOYU VE HÜSEYİNLERİN DİMDİK DURUŞU 05 00:00:00.07.2025
•Bir Selam Kadar Uzağımızda Ölüm Bizler hep birlikte İyiyiz 02 00:00:00.07.2025
•İKİ YÜZ KARASI AYNA: A HABER VE HALK TV 28 00:00:00.06.2025
•Fazıl Say ile "İznik Türküsü"nün Ardından 25 00:00:00.06.2025
•Ustadan Eser Kaldı, Senden Ne Kalacak? 18 00:00:00.06.2025
•Orhangazi Ziraat Şubesi’nde Ne Oluyor? 18 00:00:00.06.2025
•Partideki 'Biz'den Olmayanlar' Meselesi 18 00:00:00.06.2025
•Mahkumlar ve Yakınlarının Umutlarıyla Oynanan İnfaz Oyunu 11 00:00:00.06.2025
•İznik’ten Ankara’ya Giden Yol Kağan Mehmet Usta 29 00:00:00.05.2025
•“İstanbul’da Suç Olan, Orhangazi’de Neden Normalleştiriliyor?” 13 00:00:00.05.2025
•Hakikati Yazmanın Bedeli 05 00:00:00.05.2025
•Orhangazi’de Eski Mezar Taşlarının Sahipsizliği ve Korunma İhtiyacı: Tarih ve Kültürün Yok Olma Tehlikesi 28 00:00:00.04.2025
•Bursaspor’un Diriliş Öyküsü 16 00:00:00.04.2025
•Hakikat bayrağı düşmez Âşıklar ölmez 14 00:00:00.04.2025
•Cezaevlerinde Adalet Krizi ve Yaklaşan Tehlike 09 00:00:00.04.2025
•Siyaset Tartışıyor, Halk Geçim Derdiyle Boğuşuyor 26 00:00:00.03.2025
•Türkiye ve Orhangazi'de kadın cinayetleri 07 00:00:00.03.2025
•RAMAZANLAR DEĞİŞMEDİ, İNSANLAR DEĞİŞTİ 05 00:00:00.03.2025
•Orhangazi’de BESAŞ Fırtınası Ekmeğin ve Adaletin Hikâyesi 25 00:00:00.02.2025
•Adaletin Peşinde İki Farklı Perspektif 18 00:00:00.02.2025
•Cemal Öner: Orhangazi'nin Milli Görüş Davasına Adanmış İsmi 09 00:00:00.02.2025
•Araştırmacı Gazeteci İrfan Aydın ve 3. Göz Medya’nın Uyuşturucu ile Mücadelesi: Yargı Reformuna Yön Veren Rapor 03 00:00:00.02.2025
•Büyükbaş Hayvancılıkta Kriz: Her Kalemiyle Gerçekler Kurbanlık Büyükbaş Hayvanın Gerçek Bedeli 29 00:00:00.01.2025
•Neler bırakmadık ki 2024’te! 01 00:00:00.01.2025
•Hani otopark spor kulüplerine verilecekti? 25 00:00:00.12.2024
•Müslüman coğrafyasında "Müslüman" arar olduk..! 17 00:00:00.12.2024
•Çalışma hayatında öncü bir kadın ŞÜKRAN ÇOKLAR GÜNDÜZ 16 00:00:00.12.2024
•Özge Demir: Hak Mücadelesinin Güçlü Sesi 10 00:00:00.12.2024
•Orhangazi Tarımına Yön Veren Bir Lider: Dinçer Dimrit 06 00:00:00.12.2024
•PAŞAPINAR’A VE HİZMETE ADANMIŞ BİR HAYAT: CAVİT TAŞ 04 00:00:00.12.2024
•Eğitim, Sanayi ve Sosyal Kalkınmada Öncü Orhangazi TSO 03 00:00:00.12.2024
•Biri anlatsın Ne oluyor bu ülkede? 18 00:00:00.11.2024
•Topuklu Efe Çalışıyor, muhalifleri sahte hesaplarla uğraşıyor 06 00:00:00.11.2024
•BASKF için neden Çetin Yıldız ve ekibi? 31 00:00:00.10.2024
•OKURUMUZDAN MEKTUP VAR!!! 09 00:00:00.10.2024
•Rakı-Balıktan sporcu ile ilgilenmeye fırsat bulamayan Osman Kılıç 16 00:00:00.09.2024
•Sevdası TÜRKİYE olanların adresi 03 00:00:00.09.2024
•Bursa Gençlik ve Spor’da Gökay AZAK büyük bir şanstır 14 00:00:00.08.2024
•Gürle üzerine yazmak 20 00:00:00.07.2024
•Akçe, spor malzemeleri ve Cem Gençoğlu 29 00:00:00.06.2024
•Rakı-Balık Osman Kılıç!!! 24 00:00:00.06.2024
•Orhangazi’nin Sözde Abdulhamid Han Sevdalıları 15 00:00:00.06.2024
•Çetin Yıldız ve BASKF 07 00:00:00.06.2024
•Siyaset vefa ister, vefa başarıyı getirir 05 00:00:00.06.2024
•Kız Meslek dediler, Kimya Lisesi Projesi yaptılar 31 00:00:00.05.2024
•Orhangazi siyaseti sil baştan 23 00:00:00.05.2024
•Hatipoğlu’ndan açıklama var… 20 00:00:00.05.2024
•19 Mayıs öncesi gençlere yapılan kabul edilemez 18 00:00:00.05.2024
•YILDIZ PARLAMADI, BEYGİR ŞAHLANMADI, ŞİMDİ SIRA ARPA’DA! 12 00:00:00.05.2024
•MUHTARLIKLARDA NELER OLUYOR? 18 00:00:00.04.2024
•ORHANGAZİ’DE “GÜLÜMSEMEK” İSTİYOR 15 00:00:00.04.2024
•ORHANGAZİ'NİN BEKA SORUNU BAKİ BEKÂR 04 00:00:00.04.2024
•Seçimin 'etkisiz elemanları' DEVA, Saadet, DP ve Gelecek 04 00:00:00.04.2024
•NEREDEN NEREYE? 20 00:00:00.02.2024
•KALDI MI GİDERAYAK DEVREDİLMEYEN BİR ŞEY? 11 00:00:00.02.2024
•BÜYÜK ACININ 1. YILINDA BURSA VE DEPREM 06 00:00:00.02.2024
•1 NİSAN 2024 SABAHI 05 00:00:00.02.2024
•İRFAN AYDIN’DAN DOĞRU ZAMANDA DOĞRU BİR İZNİK PAYLAŞIMI 05 00:00:00.02.2024
•ANKETLER BİTTİ, TARTIŞMALARI BİTMİYOR 05 00:00:00.02.2024
•Evet, ATATÜRK Ne Güzel Bir Geceydi! 01 00:00:00.02.2024
•MADEM SEVDANIZ "ORHANGAZİ"!!! 24 00:00:00.01.2024
•GAZETECİLİK VEFADIR VEFA… 16 00:00:00.01.2024
•HATİPOĞLU DP’DEN ORTAK ADAY MI? 12 00:00:00.01.2024
•EMRAH KEÇİCİ BAŞARISI 12 00:00:00.01.2024
•Neler bırakmadık ki 2023’te! 03 00:00:00.01.2024
•KAYBEDİLEN 2019 SEÇİMLERİ ve BUGÜN!!! 27 00:00:00.12.2023
•KASABA BİZİM KASABA 27 00:00:00.12.2023
•ZAFER PARTİSİ’NDE YÜKSEL AKBAYRAK SÜPRİZİ 27 00:00:00.12.2023
•BÖLEN DEĞİL, BİRLEŞTİREN 27 00:00:00.12.2023
•AKAN SUDA İKİ KERE YIKANMAZ PAZARKÖY’ÜN GARİP SEÇİM HALLERİ 20 00:00:00.12.2023
•ÖZGÜR ÖZEL ve KILIÇDAROĞLU ARASINDA FARK YOK 20 00:00:00.12.2023
•Siyaset ve koltuk neler yaptırıyor insana! 05 00:00:00.12.2023
•“KADRO YÖNETİR BAŞKAN HESAP VERİR” 05 00:00:00.12.2023
•MEYDANIN ELİ TELEFONLU SİYASETÇİLERİ 15 00:00:00.11.2023
•Anılarda Atatürk ve Orhangazi 10 00:00:00.11.2023
•KİM BU ÖĞRETMENLER? 08 00:00:00.11.2023
•BURSA’DA Kİ BÜROKATIMIZ SEMİH ÖZ 25 00:00:00.10.2023
•CHP HATİPOĞLU’NU ADAY YAPAR MI? 17 00:00:00.10.2023
•EĞİTİMCİNİN EĞİTİMDEN GEÇMESİ!!! 12 00:00:00.10.2023
•RUHU OLMAYAN KASABA 83 YILDA DEĞİŞEN BİRŞEY OLDU MU? 26 00:00:00.09.2023
•Çalışkanlık+Vizyon+Halkla Siyaset=YÜKSEL SERT Birleştirici aday Yüksel Sert’tir… 01 00:00:00.09.2023
•Yerel seçimlere doğru Orhangazi 16 00:00:00.08.2023
•Vefatının 17. Yılında Gökmen’i anlamak ve anmak 10 00:00:00.08.2023
•CHP VE İYİ PARTİ’NİN GENÇLİK TAKİYESİ 03 00:00:00.08.2023
•Bir Belediyecilik okuludur NİMET ERCAN 28 00:00:00.07.2023
•MPR İletişim Danışmanlığı’nda Yılın Personeli Elif Taşdelen 20 00:00:00.07.2023
•ALİ HİLMİ AKBAYRAK 14 00:00:00.07.2023
•Sevdamız Orhangazi’dir 12 00:00:00.06.2023
•Erdoğan’dan Kuvvayi Milliye Mesajı 01 00:00:00.06.2023
•YENİLENLER İTTİFAKI 29 00:00:00.05.2023
•YEŞİLÇAM’IN AZAD’I 24 00:00:00.05.2023
•SEÇİMDEN AKILDA KALANLAR 17 00:00:00.05.2023
•Seçmenden CHP’ye DEVA ve GELECEK Tokadı 15 00:00:00.05.2023
•SAHADA Kİ GÖZLEMLER 08 00:00:00.05.2023
•MUSA SEKMEN FARKI 08 00:00:00.05.2023
•BU 4’LÜ ÇOK GÜÇLÜ 04 00:00:00.05.2023
•Koskoca 1 yıl oldu be Kemal abi 01 00:00:00.05.2023
•SİYASİ PARTİLERİN ADAYLARINA BAKIŞ 18 00:00:00.04.2023
•GÜCÜN EMİR ERİ Cemalettin Kani TORUN 18 00:00:00.04.2023
•Hakikat bayrağı düşmez Âşıklar ölmez 14 00:00:00.04.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.