HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 21 KASIM 2024, PERŞEMBE

PERDENİN GERİSİNDEN GELEN SES

18.04.2023 00:00
PERDENİN GERİSİNDEN GELEN SES

HAFIZ-HACI VE ŞAİR GÜLŞEN SALDIRANER'İN ARŞİVİNDEN



Merhaba saygı değer okurlarım.

İzin  verirseniz önce kısaca kendimden bahsedip, ardından da Hafız-Hacı-Şair Gülşen Saldıraner ile ilgili bir paylaşımda bulunacağım.

Efendim; ben çocuk yaşımda ailemle Kastamonu dan  İstanbul'a gelerek Üsküdar'a yerleşmişiz. Geçim sıkıntısı nedeniyle çocuk olmama rağmen çeşitli iş kollarında ve de zor şartlar altında çalışarak kendi başıma ayaklarımın üstünde durmaya çalıştım. Yetmedi, gece okullarında okudum. Gecemle gündüzümü birbirine karıştırdım, kafam allak bullaktı. Rahmetli Babam Memleketteki araziyi satmış parayı da barda/pavyonda, onunla/bununla yemiş ve benim geleceğimi hiç düşünmemiş ama ben geceleri okurken 17 yaşıma gelince de Devlet Memuru olmanın şansını yakaladım. Gündüz görevdeyken geceleri de okuyarak İstanbul Üniversitesi Basın yayın Yüksek Okulunu başarı ile bitirdim ve fakat benim çok önemli bir eksiğim vardı…evet çok önemli bir eksikti bu.

KURANI KERİMİ ÖĞRENMEK:

Kulaktan dolma Namaz surelerini öğrendim, beş vakit namazımı kılıyorum ama hep yatıp kalkmak değil bunun inceliklerini de öğrenmem gerekiyordu.

Devlet memuriyetinden emekli olduktan yıllar sonra bir güç beni Gemlik ilçesine gelmeme yardımcı oldu.

Bir vesile ile hiç tanımadığım bir din hocasıyla karşılaştım ve bir telefon konuşmasından sonra aldığım nazik davete utanarak icabet ettim. Kendisi şairmiş ama sohbet koyulaştıkça kendilerinin Hafız ve de Hacı olduğunu da öğrendiğimde anamdan yeniden doğmuş gibi sevindim ve ilerleyen dostluğumuzun devamında en çok arzu ettiğim bir şeyi öğrendim evet 81 YAŞIMDA KURANI KERİMİ öğrenme şerefine ulaştım, çok mutluyum. Zaman süreci içerisinde oğlu/kızı ve torunlarıyla da tanıştım.

ŞİMDİ GELELİM HAFIZ-HACI-ŞAİR GÜLŞEN SALRIRANERE;

Meğer neymiş Efendim Gülşen Saldıraner. Kuranı Kerim hocalığının dışında çok zengin bir arşive sahip olduğunu gördüm.

O arşivde neler yok ki… İznini alarak şöyle bir dosyayı incelemek istediğimde benim içinden çıkamayacağım kadar bilgi birikimini gördüm. Aslında böyle birikimlerini görmeden önce bana taksit taksit gösterdiği şiirlerinin devamını dağarcığında bulduğum büyük bir hazine gözlerimi kamaştırdı. İşte şimdi bu birikimden KIBRISA ait bir şiirini sunarken diğer şairlerimizin de birer eserlerini de sunmaya çalışıyorum, gelin beraber okuyalım.

Gelecek sayımızda yine bir ünlümüz ile tanışmak umuduyla, önce sağlık, mutluluk selam, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.



                                     



KIBRISIM

Yeşil Vatan yavru Vatan, can Kıbrıs'ım

Sen de Allah aşkına yan, yan Kıbrıs'ım.

Kucak açtın !

NE MUTLU TÜRK'üm diyene, Şehitlerine,

Önce aldın Mehmetçiği güzel Girne'ne

Allah aşkı ve sedası doldu kalbine.

Acı günler elbet biter, dayan KIBRIS'ım.

Bak dalgalanıyor göklerinde TÜRK BAYRAĞI,

Yeni tarihler açtı Türk ordusunun şanları.

Kalbimizde yaşayacak şehitler ve nişanları.

ATATÜRK'üm gör Mehmetçiğini,

Türk ordusunu de, gül Kıbrıs'ım.

Hafız Gülşen SALDIRANER/GEMLİK





VUR!

Ey Türk vur, vatanın bâkirlerine,

Günahkâr gömleği biçenleri vur;

Kemikten taslarla şarap yerine

Şehitler kanını içenleri vur!



Vur, güzel âşıklar cenazesinden

Kırmızı meşaleler yakanları vur;

Şehvetin raksına yetim sesinden

Besteler, şarkılar yapanları vur!



Vur, katilin o kızıl sapanlarıyla

Dünyaya ölümler ekenleri vur;

Vur, zulmün o kalın urganlarıyla

Bir kavmi iplere çekenleri vur.



Vur, etten, kemikten saraylar kuran

O vahşi ruhları ezmek için vur;

Dört büyük rüzgâra küller savuran

O mücrim elleri kesmek için vur!



Vur, sen de mukaddes hürriyet için,

Dünyanın diktiği bayrak için vur;

Her dinin sevdiği adâlet için,

Her yerde haykıran bir hak için vur!



Vur, aşkın ve hakkın zaferi için;

Vur, senden bak, dünya bunu istiyor;

Vur, yerde bak tarih senin seyircin;

Vur, gökten bak Allah sana "Vur!" diyor.



Vur, çelik kolların kopana kadar,

Olanca aşkınla, kuvvetinle vur;

Son düşman, son gölge kalana kadar,

Olanca kininle, şiddetinle vur!



Vur, senin darbenden çıkacak ateş

İntikam isteyen bir milletindir;

Alnında doğacak kırmızı güneş,

Bu senin ilâhî hürriyetindir!..

Mehmet Emin YURDAKUL



TARİH TÜRK'Ü YAZDI CUMHURİYETLE

Çakmak olmuş, çakıyor gözlerin.

Yürekler yakıyor bakışların.

"Ya ölüm, ya İstiklâl" sözlerin,

Bizi İzmir'e gönderdi Atam !



Duman gördüm altın saçlarında.

Alev saçıyordu her telinde

Yanan meşale Anadolu da.

Samsun, Amasya ve Erzurum da.

                       

Ne topum, ne de tüfeğim vardı.

Kılıcım, birden kından sıyrıldı

Tüm aydınlar senin yanındaydı.

İsmet, Kâzım, Fevzi Paşalardı.



Kılıcım kınından çıkmış iken

"Ya Allah" dedik Çanakkale den.

Düşmanın girdiği Edirne den,

Biz şehit, onlar ölmüştü Atam.



Çok zor günler yaşadık geçmişte,

İnancım galip geldi bu günde

Düşmana mezardır Çanakkale,

Bu unutulmaz zafer sonunda,

29 Ekim bin dokuz yüz yirmi üçte,

Tarih Türk'ü yazdı Cumhuriyetle.

Hasan AZKIRAN/GEMLİK





SAKLA BU ZAMANI

İzlerimi bıraktım yangın mahallinde

Güneşle açık görüş saatlerinde,

Cennet kokardı çırpınan kirpiklerim

Ellerim düşlerimden keserdi yorgunlukları



Ben yine sana eli dolu gelirdim

Yüksek kimlikler saklı yol yorgunu kuyumda

Yarımlıklar, kovalarca sessiz çığlıklar

Parmak uçlarımdan koparken her yerleşik halka

Hücremde anlaşırdı içimde ahkâm kesen kralcıklar

Ben yine bana seni sevdirirdim



Durgunum, hiç boş kalmayan koltuğum

Hızlı kentin tozlu taşıma araçlarında

Bir doğum lekesi ayağıma dolaşan hüzün,

Dalgın sırtıma dünden kalan yük

Bir ölüm kadar umarsızım bulutlardan bakınca

Pencere önü yalnızlığımda en anlamlı kalabalığım

Üşütme kendini rüzgârımda

ELİF BURCU ÖZKAN/BURSA





BENİ SEN SEV İSTERİM

Sana olan sevgimi hissettirmek istedim

İçimde ki incimi beni sen sev isterim

Yıllar gelip geçti mi bilmeden seni sevdim

İçimde ki incimi beni sen sev isterim



Gözlerim yaşla dolar sen olursan her şeyim

Benimle hep böyle kal ne olur sevdiceğim

Ömrüm yeniden uzar bil ki sensin emelim

Alev gibi beni sar beni sen sev isterim



Sevgi dolu o gözler inan bir ömre bedel

İçten gelen şu sözler ah! derinden etkiler

Sevilesi bir değer kalbimde yerin özel

Tükenmeden ümitler beni sen sev isterim.

Nurcan TÜYEL/İSTANBUL



ÖZGÜRLÜĞE GİDEN YOL

Özgürlük ateşi yanarken,

Düşüyordu, immeria!

Meydanda üç renkli bayraklar

dalgalar yuvarlanırken,

İmparatorluk öfkeleniyor!

Kafkasların öfkesini kaybediyordu,

köstebeğin maliyetini kaybediyordu,

Doğunun kapısını kaybediyordum-

İmparatorluk!.."Kardeşler" topluyordu,

andronik digalar.. ,

Yine eski kalanlar,

planlar aniden ortaya çıktı;

Sessiz kalmalıydın,

Halkın-Özgürlüğün-Sesi,

Sallamak zorunda kaldım

tekrar söyle HALKIN ÖNÜNDE!..

Tekrar toplanıyordu,

Kara ruhun güçleri.

Devlet hizmeti yapıyordu

yene,""vazgen kirveler"...

Şakir MAHBUSİ/AZERBAYCAN

 (Türkiye Kültür-Sanat-Edebiyat ödülçüsü.)



TANRIM BİLİR



Can değilsin nankör, ruhunuz fesat

Sineni yarsan da her işin kesat

Kırk seccade eskit, hayatın tezat

Beni sen bilmezsin bir tanrım bilir

Riya şişesini kevser sanarak

Yüzüme bakıp da içtin kanarak

Kurduğun tuzağı rabbim bozacak

Beni sen bilmezsin bir tanrım bilir



Doğruyum desende yanıyor mumun

Maşrıktan mağribe bozuktur huyun

Mezarın üstünde karılsa kumun

Beni sen bilmezsin bir tanrım bilir



Saçların yolsan de ben olamazsın

Yalancı olunca pir olamazsın

Boşuna uğraşıp helâk olsan da

Beni sen bilmezsin bir tanrım bilir



Altın olmak için eriyen kulum

Rabbimle aramda gizlidir suçum

Sen ne edersen et özden doğruyum

Beni sen bilmezsin bir tanrım bilir



Nice kahır çeksem sabrım hak için

Ezelden sözüm söz kabrim pak için

Derim "Hasbünallah" yalnız aşk için

Beni sen bilmezsin bir tanrım bilir

Neriman KETEN/ANKARA





 
HASAN AZKIRAN - GÖNÜL PENCERESİ / diğer yazıları
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.