HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 04 ŞUBAT 2025, SALI

ORHAN GAZİ KİMDİR ?

28.07.2023 00:00


          Merhaba sevgili okurlarım.

          Orhangazi ilçemizin saygın Medya kuruluşu olan 3.Göz Gazetesinin bana ayırdığı Gönül Penceresi sayfama, zaman zaman ebediyet göç etmiş olan ünlülerimizi ve zaman zaman da halen hayatta olan ünlülerimizi tanıtmaya çalışıyorum. Bilmiyorum bunda ne kadar başarılıyım. İnşallah siz değerli okurlarım beğeniyorlardır.

         Bu gün yine ebediyete göç etmiş olan bir Ünlü Devlet Adamını ve bilinmeyen bir de şiiriyle tanıtmaya çalışırken, yine sayfamı değerli şairlerimizin şiirleriyle süslemeye çalışacağım.

         Bu vesile ile tüm okurlarıma, Mülki ve İdari Amirlerine ve değerli gönül dostlarıma selam, saygı sevgi ve baki olan muhabbetlerimi sunuyor, sağlıklar diliyorum.

HASAN AZKIRAN

ORHAN GAZİ KİMDİR

          Orhan Gazi 1281 yılında doğdu. Annesi Malhun Hatun, babası Osman gazidir. 1326 yılında 45 yaşında iken Osmanlı tahtına oturdu. Kardeşi Alaaddin Paşa ile uyum içinde çalışarak, devletin sınırlarını 16. 000km2 den 95.000km2 ye ulaştırdı.

         Bursa, İznik, İzmit ve Gemlik onun zamanın da fethedildi. Ayrıca ilk Rumeli topraklarına geçilerek bir çok kabilenin fethi gerçekleştirildi. Anadolu'da Karesi beyliği Osmanlıya ilhak edildi.Ankara ele geçirildi. Bursa başkent yapıldı.İlk kez para basıldı. Düzenli yeni çeri ocağı kuruldu, kanunlar çıkarıldı. Ve Orhan gazinin Süleyman paşa, Murad, İbrahim, Halil, Kasım ve Fatma isimli çocukları vardı. Bunlardan Murad kendisinden sonra padişah oldu.

          İkinci Osmanlı sultanı olan Orhan gazi sarı sakallı,uzun boylu,yumuşak huylu ve merhametli bir insandı.Fakirleri sever, ilim adamlarına hürmet gösterir, adalet hususunda titiz davranırdı. Fethettiği topraklarda Hrıstiyan ahaliye gösterdiği adilane tavırları sebebiyle çok sevilirdi.

        Üstün bir askeri dehaya sahip olduğu, kazandığı zaferlerden anlaşılmaktadır.

        1360 yılında 71 yaşında vefat etmiş,babası Osman gazinin türbesi yanına defnedilmiştir. Kabri civarında eşinin,çocuklarının ve torunlarından bir kısmının da mezarları bulunmaktadır.



ORHAN GAZİNİN BİR ŞİİRİ



"Elâ iy meyve-i bâg-ı murâdum

Şeh-i âlî-neseb Sultan Murâdum





Vasiyyet eylerüm gûş eyle anı

Benimçün eyleme âh ü figânı



Reayâ hıfzına sa'y it hemîşe

Şeri'at etba'ına eyle pîşe



Resûlullâh şer'in pişvâ kıl

Mu'în dîn olup nasb-ı livâ kıl





Çün istiklâl buldun saltanatda

Adâlet eyle dâ'im memleketde





Bu fâni mülkde magrûr olma zinhâr

Tarîk-ı şer'den dûr olma zinhar





Fenâdur âkıbet dünyânun emri

Ölür herkes ne denli olsa ömri





İrişdi çün bana emr-i İlâhî

Sen ol mesned-nişîn-i taht-ı şâhî



Kerem eyle bana celb-i du'â kıl

Murâdum budur ey ferzend-i âkıl



Nizâm-ı âleme dâ'im medâr ol

Serîr-i saltanatda pâyidâr ol"



                      ORHAN GAZİ

 ……………………X………………                                                                                                                                                                                                         ESAS UMMAN SENSİN



 



Sende öyle bir yürek var ki,



Erciyes'ten de büyük sanki.



Bana ummansın diyorsun ya,



Zirvene çıkmam mümkün mü ki,



 



Ölçmeye kalktım ol zekânı,



Nereden buldum ki imkânı,



Deli miyim ben, bir hiçim ya,



Değişmem kimseye dehanı.



 



Dalgın süzülürken gözlerin,



Geçmişe dayanır sözlerin.



Var mı senden zekisi be ya,



Hiç çıkmaz dimağdan eserin.



 



Sana sözüm hiç kâmil olmaz,



Senin bu bilgine ulaşılmaz.



Esas umman sensin Gülşen ya,



Beyin yapına akıl almaz.



         Hasan Azkıran/GEMLİK



…………………..x………………….



GÜZEL ŞAİRİMİZE



(Şair Hasan Azkıran'a İthaftır)



 



Hayran olunuyor güzel gözle bakıp, her şeyi iyi görene.



Aşkının, sevdiğinin, hayat arkadaşının kıymetini bilene.



Sevimli, neşeli, düzgün, kusursuz hareketleriyle,



Aşmış, geçmiş senelerini, başı dik yaşamış dürüstlüğüyle,



Neler çekmiş, neler görmüş yaşadığı yıllar boyunca.



 



Ama bencil olmamış, dürüstlükten ayrılmamış.



Zaman olmuş kaybetmiş, zaman olmuş kazanmış.



Kırılmış kalplere, daima yardım etmeyi amaçlamış,



Işık saçan bir "NUR" gibi yüreklerde yücelmiş.



Ruhundaki güzellik açıkça görülüyor…



Allah her zaman sizinle olsun, gönlünüz NUR'la dolsun.



Nasıl yazayım bu güzeli ben ? dilerim mutlu olsun.      



                                        Gülşen Saldıraner/GEMLİK



                                         30 Kasım 2019 Cumartesi



…………………………x…………………….



MEMLEKETİMİ SATMADIM



 



Ben garip köylü çocuğu idim, dağların ardında



Kar fırtınaları savururdu, kışın soğuk düşümde



Hasta düşünce doktor gelmezdi, uzak şehirden



Kurtlar köye inince, ininden çıkmazdı efendiler



Dağdaki hainlere, çocuk aklımla bile uymadım



Çocuk vallahi, vallahi, memleketimi satmadım.



 



Dokuz yaşımda okulu gördüm, sonra alfabeyi



Paçaları sıvadım okul yolunda geçerken dereyi



Yoksul çocukluğum, cebinde göremedi parayı



Üstüm, başım eski, kadife pantolonum yamalı



Özendim zengin çocuğa, lakin isyan etmedim



Çocuk vallahi, vallahi, memleketimi satmadım,



 



Çocukluk yıllarım, o karanlık sokaklarda geçti



Gençliğimin ilkbaharında, yol gösteren olmadı



Hayatın yollarından savurdu, gençlik rüzgârım



Çile ile dolu yıllarım, güz mevsiminde başlardı



 



Sevmeye kıyamadım, güllerim zamansız soldu



Çocuk vallahi, vallahi, memleketimi satmadım.



 



Yaşım onbeş elimde silah, asker oldum ziyade



Soğuk kışları, sıcak yazları gördüm, kışlalarda



Görev dedim, dolaştım yıllarca, memleketimde



Sırtım hiç döşek göremedi, yalnız gecelerimde



Hainler dağlarda çakal oldu, pusuda beklediler



Çocuk vallahi, vallahi, memleketimi satmadım.



 



İki çocuğum beklerdi, gözleri gittiğim yollarda



Hasretlik fırtınaya dönerdi, soğuk akşamlarda



Silah sesleri hiç durmadı, çınladı kulaklarımda



Şehitleri gördüm hem yiğit, hemde mert idiler



İçim hüzün kapladı şehitler gözyaşıyla gidince



Çocuk vallahi, vallahi, memleketimi satmadım.



                  Sebahattin KARAKUŞ/İZMİR



 



 



……………………….X………………..



 



GEL AŞKIM                                           



Yılların hasretini hep yüreğimde sakladım.



Geceleri rüyamda, gündüzleri de hayalimde,



Gözlerimin derinlerinde hep seni aradım.



Buna rağmen umudumu kesmedim aşkım.



 



Dün gece evimin balkonundan denizi seyrederken,



Bir balıkçı motorunun çılgın sesi dikkatimi çekti.



Belki sen geliyorsundur diye ışıkları yakarken,



Bir umut görürde gelirsin diye el salladım aşkım.



 



O yürekten bakışlarını unuttuğumu sanma sakın.



Ellerimi tuttuğun anda heyecanımı da unutmadım.



Yokluğunda sevda bağımı koparmadım, dün gibi yakın,



Yarınları bekletme bana, bu gün geliver aşkım.



 



Yollar aşkımızın tozu dumanı olmuştu biliyorsun.



Yıllar o tozların içinden akıp gitti sen yine yoksun.



Geceler bana haram, aslında sen bunu görüyorsun,



İnadı bırak zaman geçmeden kapımı tıklayıver aşkım.



                                          Beyan GÜZEL/İSTANBUL

 
HASAN AZKIRAN - GÖNÜL PENCERESİ / diğer yazıları
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.