Üçüncü Göz Gazetesi: Havadan Gelen Zehir mi, Yoksa Yaşadığımız Çağın Bedeli mi?

Bir zamanlar yaşlılarımız şöyle derdi: "Eskiden her şeyin tadı başkaydı." O sözler çoğu zaman gençlere nostaljik bir abartı gibi gelirdi. Ama bugün görüyoruz ki, gerçekten de sebzenin, meyvenin, fındığın, hatta soluduğumuz havanın bile tadı değişti.

Son yıllarda Karadeniz'de kahverengi kokarca böceği büyük bir dert oldu. Özellikle fındık rekoltesini ve kalitesini düşürüyor. Ama mesele sadece bir böcek istilası değil. İklim değişikliğiyle birleşince, hem verim hem de gıda kalitesi ciddi anlamda bozuluyor. Çiftçiler şikâyetçi, üretici çaresiz, tüketici de sofradaki ürünün tadından ve sağlığından kuşkulu.

Tam da bu noktada insanın aklına ister istemez şu soru geliyor: Acaba bütün bunlar sadece tesadüf mü, yoksa daha büyük bir oyunun parçası mı? Çünkü aynı dönemde başka bir şey daha dikkatimizi çekiyor: Kanser vakaları, kalp-damar rahatsızlıkları, kronik hastalıklar adeta patlama yapmış durumda. İşlenmiş gıdalarla, katkı maddeleriyle, bozulmuş hava ve suyla, kısacası yaşamın her alanına sinmiş görünmez zehirlerle karşı karşıyayız.

Bir kesim bu tür endişeleri hemen "şehir efsanesi" veya "komplo teorisi" diye küçümser. Oysa tarihe bakıldığında, güçlü devletlerin, şirketlerin ve çıkar gruplarının nüfus politikaları uyguladığı, doğal kaynaklar üzerinde hesap yaptığı, biyolojik deneyler yaptığı defalarca kanıtlanmış. Bugün de dünyadaki güç dengelerine baktığımızda, Ortadoğu'da, Afrika'da, İslam coğrafyasında insan sayısının azaltılması gerektiğini düşünen strateji belgeleri ve raporlar yabana atılır şeyler değil.

Ama madalyonun öteki yüzü de var: Bilimsel gerçekler bize şunu söylüyor: Kontrolsüz kentleşme, sanayileşme, küresel ısınma ve bilinçsiz tarım politikaları zaten kendi başına bir zehir üretiyor. Yani bize havadan kasıtlı olarak bir şey sıkılmasa bile, doğayı hoyratça tükettiğimiz için biz kendi elimizle zehirliyoruz hem toprağı hem havayı hem de soframızı.

Peki bütün bu tabloyu nasıl okumalı?

Benim izlenimim şu: Evet, planlı ve kasıtlı projeler ihtimal dışı değil, ama esas sorun bizim gözü kapalı tüketim çılgınlığımız, denetimsiz gıda piyasamız ve doğayı korumaktaki beceriksizliğimiz. Yani, birileri gerçekten düğmeye bastı mı bilmiyoruz; fakat biz zaten o düğmenin altına gönüllü şekilde oturmuş durumdayız.

Bugün Karadeniz'de kahverengi kokarca fındığa musallat olmuşsa, yarın başka bir zararlı başka ürünümüze dadanacak. Eğer biz bilimi, tarımı, sağlığı ciddiye almazsak; eğer devlet üreticiyi değil sadece ithalat lobilerini desteklerse; eğer vatandaş sorgulamak yerine "kader" deyip susarsa, o zaman gerçekten birilerinin uzun vadeli projelerine ihtiyaç kalmadan biz kendimizi yok etmiş olacağız.

Şehir efsanesi mi, komplo mu, gerçek mi? Belki hepsi, belki hiçbiri. Ama kesin olan şu: Bugün yediğimiz lokmada, içtiğimiz suda, soluduğumuz havada saklı bir zehir var. Bunun kaynağı sadece dış güçler değil, bizzat kendi ihmallerimiz.

Ve artık şunu bilmeliyiz: Eğer aklımızı başımıza almazsak, birkaç yıl sonra soframızda ne yiyecek, ciğerlerimize ne soluyacak, çocuklarımıza ne bırakacak hiçbir şey kalmayacak. Çünkü bu gidişat, kendi ellerimizle hazırladığımız toplu bir intihardan başka bir şey değil.

Mustafa AYDIN / diğer yazıları

•Havadan Gelen Zehir mi, Yoksa Yaşadığımız Çağın Bedeli mi? 17 00:00:00.09.2025
•Taraf Olacaksak Ahlâkın ve Adaletin Tarafında Olalım 10 00:00:00.09.2025
•Zamanın İçinde Ölmeden Yaşamak 03 00:00:00.09.2025
•Özgürlüğün Sonsuz Nefesi 29 00:00:00.08.2025
•Aynı Ülkede, Ayrı Dünyalar 20 00:00:00.08.2025
•Zekâ Kalabalıkta Erir mi? – Ringelmann Etkisinden Günümüze Akıl Tembelliği 12 00:00:00.08.2025
•Müritleşen Zihinler ve İki Yakanın Ortasında Kalanlar 05 00:00:00.08.2025
•Bilgiye Savaş Açanların Karanlığında Yaşamak 29 00:00:00.07.2025
•EMEKLİ BİR PROFESÖRÜN FERYADI ÜZERİNE 15 00:00:00.07.2025
•Din Adamı Yoktur, Dindar İnsan Vardır 02 00:00:00.07.2025
•Harfleri Kutsadık, Hakikati Kaybettik 25 00:00:00.06.2025
•KAŞGAR’DA BAŞLAYAN MÜCADELE 18 00:00:00.06.2025
•YELPAZEYE DÖNÜŞEN SADAKAT: AKLINI KİRAYA VERENLER 11 00:00:00.06.2025
•Devletin Maliyesi mi, Bir Şirketin Bilançosu mu? 29 00:00:00.05.2025
•19 Mayıs ve Bir Milletin Yeniden Doğuşu 18 00:00:00.05.2025
•ELEŞTİRMEK SUÇ DEĞİL, SORUMLULUKTUR 13 00:00:00.05.2025
•Suçlular Dışarıda, Gazeteciler İçeride 05 00:00:00.05.2025
•Kavramlar, Kavgalar ve Kördüğüm Zihinler 22 00:00:00.04.2025
•İklim Adına Dayatılan Yeni Tutsaklık 16 00:00:00.04.2025
•Yapay Zeka Manipülasyonu ve Medya Okuryazarlığı 09 00:00:00.04.2025
•Adaletin Sessiz Çöküşü 26 00:00:00.03.2025
•Çanakkale: Ruhların Zaferi 18 00:00:00.03.2025
•Türkiye’de Siyasi Söylem Değişikliği ve Muhalefetin Çıkmazı 12 00:00:00.03.2025
•Yapay Zeka Hizmetkâr mı, Tehdit mi? 05 00:00:00.03.2025
•Kime Nasıl Anlatsak 18 00:00:00.02.2025
•Sosyal Medya ve Troll Gerçeği 12 00:00:00.02.2025
•İslam'da İktidar Sahiplerinin Adaleti 29 00:00:00.01.2025
•Çöp bidonu..! 18 00:00:00.11.2024
•"Allah'tan kork, kuldan utan" 09 00:00:00.10.2024
•Eğri taştan doğru duvar olmuyor işte. 10 00:00:00.09.2024
•Bağır, çağır, azarla, memleketi pazarla.. 08 00:00:00.07.2024
•Kültür yolunda tasarruf olmaz, festival olur..! 27 00:00:00.06.2024
•İtibar "tasarrufla olur" 31 00:00:00.05.2024
• "Her fabrika bir kaledir." 20 00:00:00.05.2024
•Fulbright mı? Full ihanet mi? 12 00:00:00.05.2024
•Unutmayın ki; sonsuz iktidar yoktur..! 18 00:00:00.04.2024
•Şiir yazamadık ama şiir gibi bir seçim yaptık.. 04 00:00:00.04.2024
•Shrinkflasyon 05 00:00:00.02.2024
•Bizi ancak utanç kurtarabilir.. 12 00:00:00.01.2024
•Zarf başka mazruf başka.. 03 00:00:00.01.2024
•Kirli çamaşırlar..! 27 00:00:00.12.2023
•Zulüm bizdense, Ben bizden değilim..! 20 00:00:00.12.2023
•Biraz oradan, biraz buradan. Artık hepsi sıradan..! 12 00:00:00.12.2023
•Samimiyet içten gelir, dilden değil.! 05 00:00:00.12.2023
•Ya tutarsa.. 15 00:00:00.11.2023
•Yeni bakanlar, eski sloganlar..! 17 00:00:00.10.2023
•Sosyal medyanın Müslüman siyasetçileri..! 12 00:00:00.10.2023
•Önceliğimiz anlamak olmalı.! 26 00:00:00.09.2023
•Aynı tas aynı hamam.. 19 00:00:00.09.2023
•Taban önemli..! 06 00:00:00.09.2023
•Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ülke, demokratik ve özgür olamaz..! 16 00:00:00.08.2023
•Akıl tutulması... 10 00:00:00.08.2023
•Aset mi kaldı.? 03 00:00:00.08.2023
•Sağlık, ekonomi, siyaset..! 28 00:00:00.07.2023
•Keşke yanılmış olsaydık.! 27 00:00:00.06.2023
•Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ülke, demokratik ve özgür olamaz..! 12 00:00:00.06.2023
• Ekonomide "bir ileri iki geri." 30 00:00:00.05.2023
•Yeni Türkiye ve yeni siyaset dili..! 17 00:00:00.05.2023
•Yordunuz artık..! 08 00:00:00.05.2023
•Bu topraklarda 01 00:00:00.05.2023
•Pergel metaforu 18 00:00:00.04.2023
•Bahaneleri hep aynı..! 03 00:00:00.04.2023
•İtibardan tasarruf olmaz diyenlere itibar etmeyin 20 00:00:00.03.2023
•Seçim sath-ı mailine girerken 13 00:00:00.03.2023