HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 20 ŞUBAT 2025, PERŞEMBE

Ankara’da İkiz İhanet var!

14.02.2025 13:37
Ankara’da İkiz İhanet var!
Ankara’da İkiz İhanet var!
Bu yazıyı 2008 tarihinde yayınlamıştık

Kıymetli dostlar, bugün size 26 Ağustos 2009 tarihinde gazetemizin 108. sayısında yayınlanan köşe yazımızı tekraren sunmak istiyorum. Yaklaşan seçim öncesinde siyasi partilerimizin durumlarına bir göz atmanız ve de hangi siyasi partinin milli meselelerimizde nerede durduğunu görmemiz açısından son derece manidar olan bu yazıyı tekrar sizlerle paylaşma gereği duyduk. O gün 30 Ağustos Zafer Bayramına vurgu yapmışız, bugün de 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramına. Yazıyı olduğu gibi sizlerle paylaşıyoruz. Lütfen iyi tetkik ederek sonrasında da gereğini yapmak şartıyla bu yazıyı okuyalım. Gelen vekil adaylarına bu konuda sorular soralım.

İşte o tarihi yazı….  

Türk Milletinin Zaferleriyle ünlenen Ağustos ayı, maalesef bu yıl ayrışmanın ve de bölücülüğün en çok konuşulduğu bir ay oldu. ABD güdümlü yürütülen sözde Kürt özde Büyük İsrail açılımı kapsamında yürütülen çalışmalar nedeniyle bölücü örgüt mensupları muhatap alınarak milletin bağrına hançer saplanıyor.

Hükümetin kutsal bir görevmişçesine sarıldığı Kürt açılımı, muhalefet partilerini de takkesiz yakalattı. Konuyla ilgili olarak kamuoyu önünde en sert muhalefeti yapan CHP ve MHP'nin, Kürt açılımı adı altında yürütülen bölücü faaliyetlerin yasalaşması için büyük çapa sarf ettikleri ortaya çıktı. MHP Genel Başkanı ve dönemin Başbakan Vekili Devlet Bahçeli'nin imzasıyla Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "İKİZ İHANET YASALARI" Kürt açılımı adı altında yürütülen çalışmaların temelini teşkil ediyor.  İkiz Sözleşmeler olarak adlandırılan "Bütün halklar kendi kaderini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler… Bütün halklar… Doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir, maddesi 16 Aralık 1966 yılında BM tarafından imzaya açılmış olmasına rağmen Türkiye 37 yıldır, bu sözleşmeleri onaylamıyordu. Fakat, MHP'nin de içinde bulunduğu Anasol-M  hükümeti  döneminde 15 Ağustos 2000 günü Büyükelçi Volkan Vural, New York'ta sözleşmelere Türkiye adına imza koydu ve 18 Ağustos 2000 günü de sözleşmeler Bakanlar Kurulu'nda onaylandı. (bakınız; "Resmi Gazete, sayı 24352, Mart 2001") MHP'nin de onaylamasıyla yasalaşan "İKİZ İHANET SÖZLEŞMESİ"nin uluslar arası hukukta geçerliliği olması için TBMM'de de onaylanması gerekiyordu. Bu ihanet yasasını meclis gündemine getirmeye cesaret edemeyen ANASOL-M hükümeti, MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli'nin Kocayayla çıkışıyla erken seçim kararı alarak Ak Partisi iktidarının yolunu açmıştı. Ak Partisi iktidarında meclis gündemine getirilen "İkiz İhanet Yasaları" CHP'nin de desteğiyle TBMM'de onaylanarak uluslar arası geçerlilik kazandı. Bu yasalara göre ülkemizde yaşayan her halk, cemaat, dini grup vs. kendi haklarını tayin etme hakkına sahip oldular. Yaşadıkları bölgelerin yer altı zenginlikleri üzerinde tasarruf yapma, özerk bir yönetim talep etme, eğitim ve dil konusunda kendi arzuları dâhilinde hareket etme hakkına sahip oldular. Referandum isteyerek özerk bir yönetim talep edebilirler. Eğer ki merkezi yönetim buna karşı çıkarsa BM yasa kapsamında ülkemize hukuki, ticari ve de askeri yaptırım uygulayabilir. Şimdilerde İkiz İhanet Yasalarını başımıza bela eden DSP, MHP, ANAP, AKP ve CHP'nin birbirlerini Kürt açılımı vesilesiyle ihanetle suçlamaları bir şey ifade etmiyor. Ankara'da sadece AKP ihaneti değil İkiz İhanet yaşanıyor. Milletimizin bir an önce kendine gelip, bu ihanet şebekelerinden kurtulmaları kaçınılmazdır. Aksi takdirde kayıkçı kavgasıyla milleti kandırmaya çalışan Ankara siyaseti, Atlantik ötesinden esen rüzgârla birlikte milletin başına büyük çoraplar örecek. Ne MHP ve de ne de CHP yaşanan bu ihanet sürecine dur diyebilir. Zira ihanet yasalarının altında her iki parti yöneticilerinin de imzaları bulunuyor. ANASOL-M hükümeti döneminde "İkiz İhanet Yasalarının" onaylanmasının milleti ayrıştırmaya götüreceğini söyleyen aklı sellim sahibi bilge kişiler şovenistlikle,  komplo teorisi üretmekle suçlanıyorlardı. Gelinen bu süreçte "İkiz İhanet Yasalarının" milletin ölüm fermanı olduklarını ve de milletin bağrına saplanan hançer misali zehir saçtıklarını en yüksek dille seslendiren yine MHP oluyor. Ne gariptir ki ihanet yasasına imzayı at, yasalaştır sonra kalk bu yasalara imza koyanları divanı harpte yargılayıp asmak lazım de. Olmuyor böyle. Bu şaşkın siyasetçiler tüm enerjilerini milletten alıyorlar. Babalarından öğrendikleri üzere "Dün dündür, bu gün bu gündür" felsefesiyle hareket ediyorlar. Başta Ülkücü camia olmak üzere aklıselim, vatanperver tüm milletimiz önce MHP yönetiminden, saniyen CHP ve AKP yöneticilerinden "İkiz İhanet Yasalarının" hesabını sorması gerekir. Sen Ankara'da en milli geçinenlere ihanet yasalarına imza atma yetkisi verirsen Baydemir şarlatanı da Diyarbakır'dan "Batman petrollerini çıkarmak bizim hakkımızdır" şeklinde salya sümük açıklamalar, PKK leşlerine de şehitlik adına abideler yaptırılmasına katlanırsın. Çözüm millette. Bırakalım parti pırtı ayrımını, milli ve dini meselelerimizde bir ve bütün olalım. Benim oy verdiğim parti yaparsa iyi, diğeri yaparsa ihanet" mantığından kurtulmamız lazım. Ülke elden gitmeden, yeniden silahlı mücadeleyle ülkemizi işgal etmek isteyen güçlerle çarpışma gereği duymadan bu gün üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. 30 Ağustos Zafer Bayramından ilham alarak gelin siyasi iradeden "İkiz İhanet Yasalarının" hesabını soralım. Herkes oy verdiği partinin ilçe teşkilatına tepkisini iletsin. Onlarda Ankara'ya. Bu iş böyle çözülür. Yok bunlardan bir cacık olmaz diyorsanız, o zaman etrafsımıza bir bakalım kim bizleri bu konularda ayıktırmaya çalıştı ve de bizler Ona rağbet etmedik. Varsa öyle birisi bir an önce taassubu bırakıp Ondan af dileyip, gece gündüz çalışarak Ankara'ya Baş getirelim. 30 Ağustos'u bizlere Zafer Bayramı kılan Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve de Yüce Milletimize şükranlarımızı arz eder Aziz Şehitlerimize Allah'tan rahmet dilerim. Gül yüzünüz her daim gülsün.

İlk yayın tarihi : İrfan Aydın Köşe 108   26 Ağustos 2009

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.