ZAFER PARTİSİ ORHANGAZİ’DEN ÇAĞRI: ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ ZULMÜNE SESSİZ KALMAYIN

14.10.2025 10:46

Zafer Partisi Orhangazi İlçe Başkanlığı olarak, Doğu Türkistan'da yaşayan Türklerin maruz bırakıldığı insanlık dışı uygulamaların durdurulması için hem ülkemizi hem de uluslararası toplumu acil ve somut adımlar atmaya çağırıyorum. Bu çağrım bir rutin açıklama değil, Türk dünyasının vicdanına düşen ateşin sesidir. Doğu Türkistan yalnızca bir coğrafya adı değildir; Hoca Ahmet Yesevi'nin nefesinin, Kaşgarlı Mahmud'un hafızasının, Göktürklerin ruhunun sindiği aziz topraklardır. Orası Türk'ün namusudur.

Bugün o topraklar, modern çağın en ağır zulümlerinden biri ile anılıyor. Milyonlarca insan, Türk ve Müslüman kimliği sebebiyle toplama kamplarında akıl almaz baskılara maruz bırakılıyor. Zorla asimilasyon politikaları, ailelerin parçalanması, dijital gözetim altında gündelik hayatın nefessiz bırakılması, ibadet ve dil haklarının kısıtlanması, çalışma ve eğitim yaşamının sistematik olarak kontrol edilmesi artık münferit vakalar değil yapısal uygulamalardır. Bu tablo bir insan hakları ihlali olarak geçiştirilemez; insanlığa karşı işlenmiş ağır bir suçtur.

Orhangazi'den yükselen bu sesin hedefi açıktır. Türkiye, Türk Devletleri Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası yapılara çağrım şudur: Bugüne kadar sergilenen sessizlik ve erteleme siyasetini terk edin. Dosyaları komisyonlarda bekleten, zulmü talimatnamelere hapseden anlayış, mazlumların acısını büyütmekten başka işe yaramıyor. Türkiye'nin tarihî sorumluluğu, diplomatik cesaret göstermeyi ve ilkesel bir dış politika yürütmeyi gerektiriyor. Soykırım niteliği taşıyan bu uygulamaların uluslararası platformlara taşınması, denetim mekanizmalarının devreye sokulması ve somut yaptırımların gündeme alınması artık ertelenemez.

Somut adımlar istiyoruz. Birincisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde Doğu Türkistan izleme ve raporlama komisyonu kurularak, sahadan doğrulanmış verilerle düzenli raporlar yayımlanmalıdır. İkincisi, Dışişleri kaynaklı tüm temaslarda insan hakları şartlılık mekanizması işletilmeli; ekonomik, kültürel ve akademik iş birliklerinde temel haklar asgari eşik haline getirilmelidir. Üçüncüsü, başta Türk Devletleri Teşkilatı olmak üzere bölgesel yapılar, bağımsız heyetlerin bölgeye erişimi için ortak baskı ve diplomatik girişim planı açıklamalıdır. Dördüncüsü, uluslararası yargı ve antlaşma organları nezdinde başvuruların koordinasyonu sağlanmalı, tanıklık ve delil zincirleri hukukî standartlara uygun biçimde derlenmelidir.

Orhangazi'de ise üzerimize düşeni yapacağız. İlçemizde sendikaları, baroyu, meslek odalarını, sivil toplum kuruluşlarını, üniversite gençliğini ve tüm hemşehrilerimizi ortak bir vicdan platformunda buluşturmaya davet ediyorum. Sessiz yürüyüşler, bilgilendirme toplantıları, panel ve sempozyumlar ile kamu vicdanını diri tutacağız. Okullarda ve gençlik merkezlerinde tarihimizi ve kültürümüzü hatırlatan bilinçlendirme programları organize edeceğiz. Belediyemizden ve ilgili kurumlarımızdan, insan hakları odaklı yerel eylem planı hazırlamalarını talep ediyoruz. Ticaret erbabına, tedarik zincirlerinde insan hakları duyarlılığı ve şeffaflık ilkelerini benimsemeleri için çağrıda bulunuyoruz. Akademi ve basın dünyasından, doğrulanmış bilgiyle, ideolojik körlükten uzak, ölçülü ama kararlı bir takip mekanizması kurmalarını istiyoruz.

Sözümüz açıktır. Doğu Türkistan'da özgürlük bayrağı dalgalanana, esaret zincirleri kırılana kadar bu mücadeleden bir adım geri atmayacağız. Zulmün ömrü kısadır; Türk'ün davası ebedidir. Biz Orhangazi'den yükselen bu sesi, yalnızca bir dayanışma ifadesi değil, somut adımların başlangıcı olarak görüyoruz. Vicdan sahibi herkesin omuz vereceği bir hak ve hukuk mücadelesi çağrısı yapıyoruz. Kardeşlerimizi unutmadık, unutmayacağız.

Yakup Yüce

Zafer Partisi Orhangazi İlçe Başkanı