HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 27 KASIM 2025, PERŞEMBE

Gazeteci İrfan Aydın’dan Muhataplarına Sert Yanıt: Kurt Kışı Geçirir Fakat Yediği Ayazı Unutmaz

27.11.2025 08:17
Gazeteci İrfan Aydın’dan Muhataplarına Sert Yanıt:  Kurt Kışı Geçirir Fakat Yediği Ayazı Unutmaz
Gazeteci İrfan Aydın’dan Muhataplarına Sert Yanıt:  Kurt Kışı Geçirir Fakat Yediği Ayazı Unutmaz
Orhangazi'de bir yılı aşkın süredir bir dolandırıcılık çetesini çökerten haberleriyle gündeme gelen gazeteci İrfan Aydın, hazırladığı haberde çetenin kaşe bilgilerinin yer alması gerekçesiyle hakkında açılan dava ve yaşanan süreç boyunca sessiz kalanlara sert tepki gösterdi. Yolsuzluklar, çeteleşmeler, mafya yapılanmaları ve karanlık cinayetler üzerine yaptığı yayınlarla tanınan Aydın, geçmişte silahlı saldırı dahil birçok suikasta uğramasına rağmen haber anlayışını değiştirmemiş, 33 yılı aşan meslek hayatında çok sayıda hukuksuz davayla mücadele etmek zorunda kalmıştı.

ÇALKANTILI YILLAR, DOSYALAR VE HAYATINI ADADIĞI MÜCADELE

Aydın'ın 2008 yılında açtığı Sahte Peygamber dosyası, 2010 yılında hazırladığı FETÖ dosyası, Karpursa süreci ve 90'lı yılların karanlık cinayetlerini aydınlatma iddiasıyla yayımladığı Yeraltı Dünyası'nın Sırları adlı diziler kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Türkiye'deki uyuşturucu sorununun temel kaynaklarını irdeleyerek uyuşturucu trafiğinin siyaset, mafya, terör, yargı ve medya ayağına işaret eden Aydın'ın özellikle devlet gücünü kullananların uyuşturucudan uzak durması gerektiği yönündeki yayınları, ilerleyen süreçte Sedat Peker'in ifşalarıyla Türkiye gündeminde karşılık bulmuştu.

Tonlarca uyuşturucunun kamuda görevli bazı kişilerin kontrolünde limanlara indirildiğini gösteren iddiaların ardından dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile de karşı karşıya gelen Aydın, susturulmak için hukuksuz davalara maruz bırakıldı. Bu davalarda Aydın'ın aleyhine yıllık ortalama 350 CİMER şikayeti yapıldı. Tüm bunlara rağmen geri adım atmayan gazeteci, Orhangazi'deki bir dolandırıcılık çetesini çökerten haberde çetenin firma kaşesine yer vermesi nedeniyle, kişisel verileri yayma suçundan 2 yıl hapse mahkum edildi. Dava kanun yararına bozma talebiyle yargıya taşınmış olsa da Aydın cezaevine gönderildi.

CEZAEVİNDE GEÇEN 14 AY VE MÜCADELEDEN VAZGEÇMEMEK

"Hayat mücadelem ve mesleki kariyerim herkese ayandır. Gazeteciliği hiçbir zaman ölçüsüz kazanç kapısı olarak görmedim. Peygamber mesleği olarak gördüğüm haberciliği her daim toplum yararına hizmet aracı bilmişimdir. Yerelden genele Türk basınının düştüğü durum bellidir. Yandaşlıkta ve satılmışlıkta birbiriyle yarışan anlayışın hakim olduğu Türk medyası, az sayıda kalmış namuslu kalemler sayesinde hayata tutunmaya çalışıyor. Karsak Köyü'nden geçen İpek Yoluna sahip çıkmamız, zeytin üreticisinin sorunlarına tercüman olmamız ve çetelerin üzerine gitmemiz sonucu başımıza açılmadık bela kalmadı."

"Uyuşturucu sorununun temelinde kamu imkanlarını kullanan çetelerin yattığını şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koymamız nedeniyle FETÖ yargısından sonra Soylu yargısının hışmına uğradık. Türkiye'deki mafya sistemine çomak soktuğumuz için bir dönem o dünya ile sıkı ilişkileri olan Sedat Peker ve ekibinin hedefi olduk."

SEDAT PEKER İLE YAŞANAN SÜREÇ

Aydın, Sedat Peker'in ailesinin saldırıya uğradığı dönemde kendisini aradığını belirterek şöyle devam etti:  "O karanlık dünyanın saldırılarından Sayın Peker'in ailesi de nasibini alınca evine yapılan saldırıda eski düşman bildiği yeni dönem dostu olarak bir tek bizi yanında gören Sayın Peker bizi bizden tanımaya karar vermiş ve bizimle irtibata geçmişti. Kerbela ehli üzerine yeminleşip mafya, uyuşturucu, çeteler ve karanlığın üzerine gitmemiz kaydıyla dünya ve ahiret kardeşi olacağımıza söz vermiştik. Biz ölürüz söz vermeyiz, ölürüz sözümüzden dönmeyiz."

 "Cezaevine girmiş olsam da sözümün arkasındayım. Yarı yolda bırakılsam da yeminimden dönmem. Umarım ki Sayın Reis Sedat Peker de tüm baskıları yarıp bize ve milletimize verdiği söz istikametinde karanlık yapılara karşı mücadelemizin öncüsü olacaktır. Her ne kadar son dönemlerde merhum Sinan Ateş'in katillerini koruyanlarla samimi paylaşımları beni üzüyor olsa da reisin mutlak bir hesabının olduğunu biliyorum. Cezaevinde geçirdiğim 14 ay boyunca beni ve mücadelemi yalnız bırakmadığı için kendisine şükranlarımı sunarım. Lakin asıl olan bizim yeminimizdir. Davadan ve ehlibeyt yolundan dönenler bizden uzak olsunlar."

DESTEK OLMAYANLARA SERT UYARI

Aydın, özellikle kendisinin yokluğunda Üçüncü Göz Medya'ya destek vermeyenlere ilişkin şunları söyledi:  "Yokluğumda abone ve reklam ödemelerini yapmaktan aciz olup akıllarınca bizi ekonomik olarak çökerteceklerini zannedenleri de unutmuş değilim. Bu bir yıllık mahkumiyet dönemimde Üçüncü Göz Medya'nın sadece sabit giderleri 1 milyon TL'nin üzerindedir. Herkes kendini sorgulasın. Bu ana masraf yapısına benim kaç TL katkım oldu diye baksın ve mücadelemizi haklı bulanlar lütfen gereğini yapsınlar. Aksi halde ilçeyi ve ülkeyi soyanlardan ne farkları kalır?"

TEŞEKKÜR MESAJI

Aydın açıklamasının sonunda, mücadeleyi ayakta tutan isimlere teşekkür ederek şöyle dedi: "Başta Muharrem Değirmen, Yüksel Akbayrak, Osman Osmanoğlu, Güçra Kışlıoğlu Erdoğan, Hüseyin Kanaş, Görkem Çetin ve gazetemizin köşe yazarları olmak üzere Üçüncü Göz Medya ailesine sonsuz teşekkür ederim. Birlikte Oğuz Söresi'nin ve Oğuz Soyu'nun diriliş hareketini başarıya ulaştıracağız. Gölgesinden korkanlar gün yüzüne çıkmasın. Kurt kışı geçirir fakat yediği ayazı unutmaz."

Üçüncü Göz Özel Haber – Orhangazi

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.