Covid yasası medyanın sahte yüzünü ortaya çıkardı

27.11.2025 13:08

İki yıldır binlerce mahkumun ve ailelerinin umutla beklediği Kovid düzenlemesi, İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu'nun ısrarlı takibi sayesinde nihayet Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşındı. Tasarı mahkumlar için bir umut kapısı olurken; aynı zamanda sürecin perde arkasındaki büyük çelişkileri ve medya manipülasyonunu da su yüzüne çıkardı.

Mevcut düzenlemeye göre, otuz bir Temmuz iki bin yirmi üç tarihine kadar cezaevinde bulunan mahkumlara sekiz yıla yakın indirim imkânı tanınırken, aynı suçu aynı tarihte işlediği halde cezası bu tarihten sonra onanan mahkumların hiçbir şekilde yararlanamaması yoğun tartışmalara yol açtı. Suç tarihinin değil, onama tarihinin esas alınması hem anayasanın eşitlik ilkesine hem de hukukun ruhuna aykırı bulundu.

Bu adaletsizliğe dikkat çeken gerçek hukukçularla birlikte milletin derdiyle dertlenen siyasiler de harekete geçti. Özellikle İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu'nun açıklamaları kamuoyunda geniş yankı uyandırmış, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da Kovid kaynaklı mağduriyetin varlığını kabul ederek düzenleme sözü vermişti. Buna rağmen AK Parti sözcüsü Abdullah Gülmez başta olmak üzere iktidar cephesinden gelen "COVID yasası hak değil", "COVID yasası gündemde yok" açıklamaları, medya kuruluşlarının manşetlerinde yerini almıştı.

Ne var ki hükümet kanadından günler sonra yapılan "COVID mağduriyeti var, düzenleme yapılacak" açıklamalarıyla aynı medya kuruluşları bu kez de tamamen zıt manşetler atarak COVID indiriminin verilmesi gerektiğini savunmaya başladı. Bu ani dönüş halkın gözünden kaçmadı ve Türk medyasının güven erozyonunu daha görünür hale getirdi.

MEDYA YİNE MANİPÜLASYON YAPIYOR

Yerel ve ulusal medya organlarının içine düştüğü çıkmaz, medyaya olan güveni her geçen gün biraz daha dibe çekiyor. İnfaz düzenlemesi ve Kovid yasası konusunda doğru bilgi vermesi gereken medya, bu süreçte sınıfta kaldığı gibi şimdi de manipülasyon çukuruna düşmüş durumda. Aynı merkezden servis edildiği açıkça belli olan çarpıtılmış bilgileri gerçekmiş gibi paylaşarak kamuoyunu yanlış yönlendiren medya kuruluşları, bu hafta TBMM'de görüşülmesi beklenen düzenleme konusunda da ciddi bilgi kirliliğine sebep oluyor.

COVID YASASINDA ESKİ TARİH UYGULANAMAZ

Kovid düzenlemesinde suçların otuz bir Temmuz iki bin yirmi üç tarihine kadar olan bölümünün esas alınacağı yönündeki haberlerin tek merkezden yayıldığını belirten 3. Göz Medya Genel Koordinatörü İrfan Aydın, bu iddialara sert tepki gösterdi.

Aydın açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:

"Nihayet iki yıllık bir gecikmenin ardından Kovid mağduriyeti giderilmeye çalışılıyor. Ancak tek kaynaktan aldıkları bilgiyi hakikatmiş gibi sunan medya kuruluşları, düzenlemede otuz bir Temmuz iki bin yirmi üç tarihinin baz alınacağını iddia ediyorlar. Kendilerini hukukçu diye tanıtan bazı ekran yüzleri de bu iddiayı uzman edasıyla televizyonlarda tekrar ediyor. Oysa ki tarih bu şekilde alınırsa devlet binlerce tazminat davasıyla karşı karşıya kalır. Kovid düzenlemesi bir haktır ve iki buçuk yıllık kayıp da doğal olarak haktır; bu yüzden tazminat hakkı doğar. Fakat düzenleme yeni ve çağdaş tarihli yapılırsa herhangi bir hak kaybı söz konusu olmaz; hukuken mağduriyet oluşmadığı için tazminat gündeme gelemez."

Aydın, açıklamasının devamında medyanın içine düştüğü durumu şu sözlerle özetledi:

"Üzülerek söylüyorum ki medyanın büyük bir bölümü güç merkezlerinin propaganda sözcüsü gibi çalışıyor. Basın özgürlüğünü unutanlar, haberin özgünlüğünü de yok ediyor. Bu ülkenin adalet bekleyen binlerce insanı var fakat medyanın derdi hakikati aramak değil, güç odaklarının istediği yönde algı oluşturmak." 3. GÖZ HRA