Haydar Baş Hocanın Vasiyeti Kitap Oldu: HAKİKATE ADANAN HAYAT

16.08.2025 13:43

Bazı hayatlar kitaplarla anlatılmaz; kitaplar o hayatlara şahitlik etmek için yazılır. Bazı insanlar vardır ki, onları anlatmak sadece bir vazife değil, aynı zamanda bir vefa, bir borç ve bir inançtır. Prof. Dr. Haydar Baş Hoca işte o insanlardan biriydi. Onun vasiyeti üzerine kaleme alınan "Prof. Dr. Haydar Baş Hoca: Hakikate Adanan Hayat" Yusuf Karaca imzasıyla okuyucularla buluştu. Kitap, tüm seçkin mağazalarda ve internet satış noktalarında yerini aldı.
Haydar Baş'ı anlatmayı sadece bir yazarlık görevi değil, bir ömürlük vefanın ve dava bilincinin sonucu olarak nitelendiren Yusuf Karaca, kitabın çıkışı vesilesiyle yaptığı değerlendirmede çarpıcı ifadeler kullandı: "Bu kitap sadece bir insanı değil; çağların ötesine seslenen bir hakikati anlatır. Bir hayat değil, bir inanç; bir ömür değil, bir istikamet; bir lider değil, bir millete ait büyük bir davayı dile getirir. Ben sizin önünüze yalnızca bir kitap koymuyorum; yürümeniz gereken yolu, tutmanız gereken davayı, sahip çıkmanız gereken aklı, imanı ve manayı hatırlatıyorum. Bu metin okunacak bir satır değil; yaşanacak bir yürüyüş, taşınacak bir emanet, yakılacak bir meşaledir."
HAYDAR BAŞ: DİRENİŞİN VE İSTİKAMETİN ADI
Haydar Baş, sıradan akışa direnen, günü değil yarını düşünen; gerektiğinde yalnız ama daima haklı yürüyen bir liderdi. Kitap, onun bu tavrını yalnızca kronolojik bir hayat öyküsü üzerinden değil, fikirleri, duruşu ve bıraktığı izlerle bütüncül şekilde ele alıyor. Yusuf Karaca'nın satırlarında, Haydar Baş'ın şahsiyeti bir pusula gibi yön gösteriyor. Onun sözü yemin gibi ağır, susuşu bile çağlara ders olan bir şahsiyet olarak sunuluyor.
BİR BİYOGRAFİNİN ÖTESİNDE DAVAYA TANIKLIK
Kitap, Haydar Baş'ın çocukluk yıllarından son nefesine kadar uzanan hayat yolculuğunu aktarıyor. Fakat bu aktarım klasik biyografi kalıplarına sığmıyor. İlim, fikir, mücadele, inanç, dava şuuru ve millet aşkıyla yoğrulmuş bir hikâye, okuyucuya aktarılıyor. Kitap sadece bir hayatı değil, bir fikriyatın doğuşunu, bir milletin dirilişini ve bir şahsiyetin ardında yeşeren dava ruhunu anlatıyor.
MİLLİ EKONOMİ MODELİ VE EHL-İ BEYT ANLAYIŞI
Haydar Baş'ın en bilinen yönlerinden biri, küresel adaletsizliklere meydan okuyan Milli Ekonomi Modeli oldu. Bu model, eserde önemli bir yer tutuyor. Aynı şekilde Ehl-i Beyt anlayışıyla milletin manevi köklerine tutunan yaklaşımı ve "Hoş Geldin Atatürk" ile toplumsal hafızada kardeşlik tohumu ekmesi de kitabın ana temaları arasında yer alıyor. Onun çizdiği lider profili, sadece konuşan değil yaşayan, sadece bilen değil yol gösteren bir lider portresi olarak resmediliyor.
VASİYETİN SESİ: "EVLADIM, SEN BU KİTABI YAZMAZSAN KİMSE YAZAMAZ"
Yusuf Karaca, kitabı yazma sürecinin bir tercih değil, Haydar Baş'ın emri olduğunu özellikle vurguluyor. Karaca, vefatından yalnızca yirmi gün önce evinin bahçesinde, dostlarının huzurunda Haydar Baş'ın kendisine dönerek şu sözleri söylediğini aktarıyor: "Evladım, sen bu kitabı yazmazsan, kimse yazamaz." İşte bu cümle, kitabın doğuşunu bir vasiyetin ve bir önderin çağrısının neticesi haline getirdi.
BİR RUH SÖZLEŞMESİ OLARAK KİTAP
Yusuf Karaca, kitabı bir yayın projesi olarak değil, bir ruh sözleşmesi, bir emanetin taşınması olarak tanımlıyor. Ona göre bu eser dünyevi bir kazanç beklentisinin değil, uhrevi bir vazifenin sonucu olarak kaleme alındı. "O, bu kitabı kendisi için değil; bizler için yazdırdı. Milleti için, davası için, geleceğimiz için…" diyen Karaca, kitabın bir miras ve çağrı niteliği taşıdığını belirtiyor.
HAYDAR BAŞ'IN HATIRALARIYLA YOĞRULMUŞ SATIRLAR
Kitapta, Haydar Baş'ın çocukluğunun geçtiği sokaklar, okuduğu okullar, çıktığı yaylalar, koyun kuzu güttüğü vadiler ve dağlara dair hatıralar yer alıyor. Onun kalbinde ve hayatında şekillenen bu hikâyeler, sayfalara dökülerek okuyucuya ulaştırılıyor. Karaca, "O hayat, yanında otuz beş yılını geçirmiş bir insanın kalbinde yazıldı önce. Sonra sayfalara döküldü. Ve onun emriyle…" sözleriyle bu derin bağın altını çiziyor.
OKUNACAK DEĞİL, YAŞANACAK BİR YÜRÜYÜŞ
Kitap, yalnızca geçmişi anlatmakla kalmıyor; geleceğe sesleniyor. Bu eser, okuyucuyu Haydar Baş'ın fikirleriyle buluşturmanın ötesinde, onunla aynı sevdada buluşmaya ve aynı davada yanmaya çağırıyor. Yusuf Karaca'nın sözleriyle, "Okurken yalnız olmayacaksınız. Onu duyacak, görecek ve hissedeceksiniz."
BİR DAVANIN İZLERİ, BİR MİLLETİN DİRİLİŞİ
"Prof. Dr. Haydar Baş: Hakikate Adanan Hayat" sadece bir hayat öyküsü değil, bir davanın izleriyle yoğrulmuş bir diriliş çağrısıdır. Onu tanıyanların kalbinde yankılanan sesi, fikirleri ve bıraktığı emanetler bu kitapta yeniden can buluyor.
Bu eser, Haydar Baş'ın vasiyeti üzerine yazılan bir kitap olmanın çok ötesinde; bir dava bilinci, bir yol haritası ve bir meşale olarak milletin önüne konuyor. Onu tanıyanlar için hatıraların tazelenmesi, tanımayanlar içinse bir hakikati keşfetme fırsatı sunuyor.
Haber-Muharrem DEĞİRMEN / 3. GÖZ HRA