İrfan Aydın : "Bedelini çok ağır ödeyecekler"
32 yıllık gazetecilik hayatım boyunca her zaman haklı olanın cesur sesi olmaya özen gösterdim. Haklının yanında durdum. Haksızlığın karşısında durdum. Çetelerle, dolandırıcılarla mücadele
ediyorum diye adalet dağıtması gereken adliye kurumlarında yaşadığım haksızlıklar neticesinde onlarca, yüzlerce
haksız davaya maruz kaldım. Allah'ın izniyle hepsinden alnımın akıyla çıkmasını da başardım. Lakin geçen yıl
üzerimize kurulan kumpaslar, sayısız kumpaslar nedeniyle Orhangazi Adliyesindeki FETÖ artığı çetenin etkisiyle
gazeteme, şahsıma, kurumumuza ve mücadelemize yönelik yapılan hukuksuz saldırılar neticesinde yıllık ortalama 350
hukuksuz ve haksız soruşturmalara maruz kaldık. Komşu operasyonlarına maruz kaldık. Çetelerin saldırılarına maruz
kaldık. Savcılığın savcılık makamının haksız, hukuksuz ve çetelerle işbirliği yaparcasına hazırladığı iddianamelerin
etkisiyle birçok hukuksuz davaya maruz kaldık. Hepsinde hukukun içerisinde kalarak mücadelemizi verdik ve hukukun
dışına zerrece çıkmadığımız gibi çıkılmasına da müsaade etmedik. Lakin son dosyada Orhangazi'deki en az 30-30
kişinin dolandırılmasına sebebiyet veren telefon dolandırıcılarını deşifre ettiğim gerekçesiyle savcının iddianame,
iddianamenin iddia iddianame savcısının hukuk dışına çıkarak şahsi görüş ve şahsi tutumu nedeniyle bana hazırlanan
kumpasla iki yıl hapis cezası aldı. Suçlular Orhangazi Adliyesinin. Suçlular Orhangazi Adliyesince. Korunmuş ya da.
Suçlu. Şöyle diyelim. Suçlular Orhangazi Adliyesince hak ettikleri soruşturmaya uğramadılar. Ama Bursa Adliyesi iki
yıl sonra telefon dolandırıcılarını nitelikli dolandırıcılık iddiasıyla tutuklayarak hapse atmıştır. Ama ben mazlumların
hakkını savunduğum için şu an mahpus yatıyorum. Benim haksız yere ve de babamın hastalığıyla uğraştığım,
babamın ileri derecedeki hastalığının tedavisiyle uğraştığım bir anda babamın tedavisini yarım bırakıp alelacele beni
tutuklayan benim bu sefer beni içeri atıp babamın hastalığının tedavisini yarım bırakmama sebebiyet verenler, elbette
ki önce hukukun önünde, sonra da yüce Türk milletinin vicdanı önünde hesaba çekileceklerdir. Babam içeri girmeme
daha fazla dayanamamış ve 93 yaşında kanama geçirerek yoğun bakıma alınmıştır. Ben mapusta babamın kanama
geçirdiğini öğreniyorum ve babam orada hayatıyla mücadele verirken boğuşurken, ben burada hala hukuk mücadelesi
vermeye devam ediyorum.
Hala suçluların üzerine gitmeye devam ediyorum. Hala Orhangazi başta olmak üzere Türkiye'deki uyuşturucu
baronlarının, kamuyu soyanların, dolandırıcıların FETÖ artıkları ile mücadele etmeye devam ediyorum. Allah babama
tez zamanda sağlık versin. Lakin ölüm hak. Elbette ki biz buna iman etmişler deriz. Babamın hastaneye yoğun bakıma
düşmesi bile yeterince beni gazaba getirmiştir. Heyhat! Olur da bu vesileyle babam Hakk'a vuslat ederse, elbette ki
yüce Türk Milleti önünde Yemin ediyorum ki;
Hesabını sormazsam namerdim.
Hesabını sormazsam insan değilim.
Hesabını sormazsam İrfan Aydın değilim.
Hesabını sormazsam Hüseyin'i değilim.
Babamı 93 yaşında yoğun bakıma
komaya sokanlar elbette ki hukuk bilmez, hukuk tanımaz çetelerdir. Adı savcı da olsa böyledir, hakim de olsa böyledir,
avukat da olsa böyledir, Başbakan da olsa böyledir. Gazeteci de olsa böyledir. Hiç farkı yok. Ben son tutuklanmamda
Orhangazi Adliyesinden on beş gün itiraz süresi verilmiş olmasına rağmen, dosyam itiraz süresi dolmadan infaz
edilmiştir. Hem de en hukuksuz bir şekilde. Netice Babam yoğun bakımda ve komada. El insaf diyorum. Elbette ki
hesabını soracağım. Elbette ki hesap vermesi gerekenler hesap verecekler. Herkes şunu bilsin ki. İrfan Aydın bu yola
çıkarken ölümü ölümsüzlüğün kapısı bilerek yola çıkmıştır. Ömrü boyunca da bu anlayıştan zerrece geri
durmayacaktır. Hüseyni duruşla mücadelemiz devam edecektir. Önce mazlumların hakkının gasp edildiği adalet
saraylarında başlamak üzere. Kim bir zerre haksızlığı ve hukuksuzluğu hangi gerekçeyle olursa olsun, ister aldığı
talimat gereği ki bunları çok gördük, ister rüşvet kapsamında, ister makam mevki beklentisiyle, talimatla iş yapan kim
varsa adliyelerde elbette ki önce hukuk önünde, sonra Yüce Türk Milletinin yüce vicdanı önünde hesap vereceklerdir.
Ben İrfan Aydın, Üçüncü Göz Medya Genel Koordinatörü. Hayatımı haklı olanın cesur sesi olmaya adadım. Bundan
sonra da böyle olacaktır. Babama acil şifalar diliyorum. Dua eden herkesten de Allah razı olsun. İrfan Aydın
Üçüncü Göz Medya Genel Koordinatörü