AYAĞINI YORGANA GÖRE UZAT

06.09.2023 00:00

    Bu atasözünün ortaya çıkışı ile ilgili kesin bir hikâye bulunmamaktadır. Ancak bu sözün, geçmişte zorlu yaşam koşullarına sahip olan insanlar arasında yaygın olduğu düşünülmektedir. Özellikle tarımsal faaliyetlerle uğraşan insanlar, gelirlerini doğru bir şekilde yönetmek ve ihtiyaçlarına göre hareket etmek zorundaydılar. Kısaca sözün özü kişi her zaman için sermayesi kadar iş yapmalıdır.

   Bu gün hayat şartları artık yorganın yarısına kadar bile uzatmakta sıkıntı yaratıyor. Bu söz yalnızca kişiler için geçerli değildir. Aynı zamanda devlet ekonomileri içinde gerekli ve uygulanması gereken bir atasözümüzdür. Devlet AYAĞINI YORGANA GÖRE UZATIYOR MU? Bu günkü ekonomik sıkıntılarımızın içinde yıllardır bütçeyi istediği gibi kullanan yöneticilerimiz reçeteyi yanlış yazarak yoksulluk hastalığından bizi bir türlü kurtaramadıkları gibi yoksulluk hastalığımızı bir kademe daha ilerleyip açlık hastalığına terfi ettirmişlerdir. Kemeri yoksullara sıktırıp varsılların göbeklerini bir kat daha büyütmüşlerdir. Bu ekonomik zorlukların yaratılmasında kendi suçları hiç yokmuş gibi varsa yoksa uydurulmuş senaryolara yüklenmiştir.

     Devletin korkunç israfını da dış güçlere yükleyerek itibardan tasarruf olmaz diye garip bir savunma mekanizması ürettik. AYAĞINI YORGANA GÖRE UZAT denilen halkın ayakları hep dışarıda kalmıştır. Ama ödedikleri vergileri sorgulamaya kalktıklarında, yaşanan israftan yorganın yarısına bile gelmeyen ayakları görmüşlerdir. Tokun açın halinden hiç anlamadığına şahit olmaktayız. Vatandaştan önce devlet israfı kaldırıp AYAĞINI YORGANA GÖRE UZATARAK vatandaşına örnek olmalıdır. Dolmuşa bile binmekte zorlanan vatandaş son model dış güçlerin markası olan makam araçlarının çokluğu sayesinde ayaklarını yorganın örtmediğini düşünmektedir. Zorlu zamanlarda devlet milletten daha çok fedakârlık yapmak zorundadır. Millet yaşayabilsin ki devlet yaşasın. Bu zorlu zamanlara gelişte milletin hiçbir suçu yoktur. Bizi yönetenlerin şapkasını önüne koyup yaptıkları yanlışların, hataların öz eleştirilerini yapabilmeliler.

    Okulların açılması yaklaştıkça aileleri kara düşünceler sarmaktadır. Bu günkü sefaletin ve açlığın sorumlusu çocuklarımız hiç değildir. Çocukları okula giden ailelere okullar açılmadan eğitim yardımı yapılmalıdır. Yoksa birçok çocuğumuz okula gidemeyecek veya çok zor şartlar altında gidebileceklerdir. Şehir merkezlerinde ilçe merkezlerinde okullar velilerden büyük miktarlarda para istemektedirler. Yarına nasıl çıkarım diye düşünebilen bu insanlarımıza yeni zor düşünceler yüklememeliyiz.

    AYAĞINI YORGANA GÖRE UZATAN bir devlet bu sıkıntıları ve zorlukları çabuk aşabilir. Önümüzdeki yerel seçimleri kazanabilmek uğruna aşırı israflar devam ederse sayın büyüklerimizin söylediği gibi önümüzdeki üç yıl da düzlüğe çıkmak yerine her gün uçuruma doğru gittiğimizi görürüz.

   AYAĞIMIZI YORGANA GÖRE UZATTIĞIMIZDA ayaklarımızın dışarıda kalacağını bildiğimizden dizlerimizden ayaklarımızı göbeğimize kadar çekebildiğimiz kadar çektik daha fazla kısalamıyoruz gayri!!!