3.Göz Gazetesinin Orhangazi Eğitimine katkısı

29.07.2025 00:00

Yılmaz AYDEYER / MİHRALI BEY
aydeyeryilmaz @ gmail.com

Bu ilçede yıllarca çeşitli okullarda yıllarca yönetici olarak görev yaptığım sürece başta 3.göz gazetesi olmak üzere yerel gazetelerin çok büyük katkılarına bizzat şahit oldum.

‎Sanırım 2010 yılı Eğitim öğretim yılı sonu idi. İrfanAydın bir gün okula gelip beni ziyaret ettiğinde aklındaki projeyi benimle paylaşınca çok mutlu olup kendisine destek vermiştim. Hatta çok etkilenmiştim.

‎Neydi projenin adı.?

‎"KARNE NOTUN NE OLURSA OLSUN HEDİYENİZ KİTAP OLSUN. "

‎Karne zamanı geldi çatıp,Çocuklar ellerinde bir yılın emeğini yansıtan karnelerle eve dönerken, biz büyüklerin de sınavı başlıyor:

‎Nasıl bir tepki vereceğiz?

‎Kimileri takdirle karşılanacak, kimileri ise belki mahçup olacak.

‎Ama burada duralım:

‎Gerçekten bir çocuğun değeri, karne notuyla mı ölçülür?

‎İşte İrfan Aydının "Karne Notunuz Ne Olursa Olsun, Hediyeniz Kitap Olsun!" diyerek başlattiğı kampanya, aslında hepimize güçlü bir mesaj vermişti o yıllar

‎Diyoruz ki:

‎ "Başarının tek ölçüsü not değildir. Kitap her çocuğun hakkıdır."

‎Çünkü bazı çocuklar, tüm yıl boyunca imkânsızlıklarla mücadele etti.

‎Bazıları, sessizce evdeki sorunlara rağmen okula gelmeye çalıştı.

‎Bazıları, okulda yeterince destek göremedi.

‎Ama hepsi, öğrenmeye en az bir diğer çocuk kadar layıktı.

‎Bizler notların peşinden koşarken, belki de unuttuğumuz bir gerçek var:

‎Kitap, sadece başarılı çocuğa değil; gelişmek isteyen her çocuğa verilmelidir.

‎Çünkü kitap sadece bir ödül değil, bir umut, bir ilham, bir yol arkadaşıdır.

‎Bundan sonra bu tür projelere devam edilsin ve karnesini almış bir çocuğa, sadece şu mesajı verelim yeter:

‎"Notun ne olursa olsun, sen değerlisin."

‎"Ve bu kitap senin hakkın."

‎Velilere, öğretmenlere, yerel yöneticilere, hatta kitapçı esnaflarına bir çağrım var:

‎Lütfen bu karne döneminde en az bir çocuğa kitap hediye edin.

‎Belki de o kitap, bir ömür boyu unutulmayacak bir başlangıç olur.

‎Notlar geçer,

‎Kitaplar kalır.

‎Çocukların geleceğine kitapla dokunun.

Bir Annenin Ardından: Kadriye Değirmen'e Veda

Hayat, her sabah yeni umutlarla başlasa da bazı günler vardır ki güneş eksik doğar. 21 Temmuz sabahı Orhangazi'nin üzerine çöken o hüzün, yalnızca bir annenin değil; bir dönemin, bir sevginin, bir sessiz fedakârlığın ardından gelen sessizlikti. Muharrem Değirmen'in kıymetli annesi Kadriye Değirmen, hayata gözlerini yumdu.

Kadriye Anne… Onu tanıyan herkesin gönlünde bir tebessüm, bir huzur hali bırakırdı. Mütevazı yaşamı boyunca kimseyi kırmadan, kimseyi ötekileştirmeden, yeri geldiğinde bir çocuğun başını okşayan, yeri geldiğinde bir ihtiyarın elini tutan o asil kadındı. O, belki de ismi pek bilinmeyen, ama yüreğiyle bir ilçenin kalbine işleyen kadınlardan biriydi.

Muharrem Değirmen'in bugün Orhangazi'de saygıyla anılan bir isim olmasında, hiç şüphesiz annesinin sessizce ördüğü ahlak ve edep mirası vardır. Çünkü büyük insanlar, güçlü kadınların dizinin dibinde büyür. Ve o kadınlar, kendilerini değil; evlatlarını, ailelerini, mahallelerini büyütürler.

Onun ardından söylenecek çok söz var, ama bazen kelimeler yetersiz kalır. Belki de bu yüzden suskunluk en derin saygı biçimidir. Kadriye Değirmen'in ardından şimdi ilçede herkes suskun… ama o sessizlikte binlerce dua, binlerce teşekkür gizli.

Cenazesi Yavuz Sultan Selim Camii'nden uğurlandı, eski mezarlıkta toprağa verildi. Fakat o toprak sadece bir bedeni değil, koskoca bir ömrün hatıralarını, dualarını ve sevgisini sarıp sarmaladı.

Ruhu şad olsun Kadriye Anne. Geriye bıraktığınız iz, kolay kolay silinmeyecek. O iz, evladınızda, dostlarınızda ve sizi tanıyan her bir yürekte yaşamaya devam edecek.