ALİ DESİDERO.!

22.10.2025 00:00

MFÖ , gençliğimizin dinlemekten en çok zevk aldığımız gruplarından biriydi.1990 yılında çıkardıkları Geldiler albümünde ki ''Ali desidero'' şarkısı düpe düz bir rap denemesi olarak çok tutmuş, ve severek dinlenmişti.Herkes Ali'yi merak ettiği kadar, Desidero ona takılmış bir rajon gibi kabul görmüştü.

Özellikle ilk çıktığı dönemin şartlarını da göz önüne alınca, çoğu insan sözleri ezberlemeyi denemiş ancak ellerinin altında internet gibi şartlar olmadığı için çoğu beyhude bir uğraş olarak kalmıştır.

Şarkının sözleri de bu iki grubu kapsayacak şekilde özel seçilmiştir. Bir yandan kolunun altında felsefe ve siyaset kitapları ile dolaşanları gülümsetirken, diğer yandan kahvehanede maç izleyenlere kahkaha attırma amacındadır.

Ali karakteri ile söz konusu kızın kültürel ve sosyal farklılıkları da 90'lar Türkiye'sine ayna tutmaktadır. Bir tarafta şehir tarafından bozunmuş gelenekselliğin en kaba tanımı, diğer tarafta ise Avrupai olma kaygısındaki, eğitimli ancak kültürel olarak kendini tam tanımlayamamış sosyal grup durmaktadır. Şarkının öznesi olan kız, süslü terimler kullanmakta ancak altını dolduramamaktadır.

Eğlenceli olduğu kadar aslında Üniversitelerde Felsefe derslerinde bile okunmasında hiç de zarar görülmemesi tartışılır oldu.Şarkının üzerinden yapılan değerlendirmelerden çok ,siyasi analizlerin bile, her bir konulan figür üzerinden ,yerine konulacak olanlar tam adrese göndermek adına ironi olabiliyordu.

Şarkının biz de kıldığı enerjiyi hissetmek farklılığımızın kanıtı gibiydi. Hayat bizi birçok yönüyle canlı olmamız, sürüye uymamız, günü kurtarmak için özensiz bir telaşe içinde yaşamamız için zorlarken, canlı hissetmek ne kadar sıradan gözüken ama ne kadar sıra dışı bir lüks değil mi?

Şarkıyı dinlerken Desidero nun ne anlama geldiğini bilmiyordum gerçekte, Desidero'nun bir anlamı olabileceğini o zamana kadar düşünmemiştim, bu açıklamayla araştırınca, İtalyanca bir kelime olduğunu fark ettim. İtalyanca'da 'Dilerdim, isterdim…' anlamına geliyor desidero.

İstemek le başlanılan her şeyin toplumsal karşılığı da var tabiki, Ne isterken neler oluyor bu hayat ta, 1 Ekimde açılan Meclis fotoğrafı bir istemenin Desidero karşılığı gibi oldu sanki, Herkes istekli ve istediklerinin yolunda gidişinden memnun kahkahalar atıyorlardı.

Ülke yangın yeri olmuş, sefalet ve yoksulluk artık anlatılamaz bir halken, Çocuk çetelerin, Genç çetelerle olay yaratmak için yarıştığı, İstanbulun göbeğinde işlenen cinayetlerin , ustaca üslenilmesi,işsizlikle mücadele eden gençlerden sanki daha değerli olduğunu görünce şarkıda ki kahve sakince çay içen emeklilerle doluyordu.

Arkasından asıl oğlan Ali çıkıyor..

Olur mu ne önemi var diyor oğlan

Yürüyelim işte ne çıkar bundan

Hem sizinle de tanışmış oluruz

Hem konuşuruz şurdan burdan

Kendine olan güveni tavan yapmış Ali, kıza sarıyordu ..İşte istemek burda başlıyordu ama..Mahalle böyle mahalle değil di. Gelir dağılımında ki adaletsizliği vatandaş üzerinde sosyolojik tahlilin üstadları; Ali ne yapıyorsun? Bu kız sana UYMAZ diye çıkışı veriyordu Tv' lerde..

Ama kız farklıydı, öteki mahallenin çocuğu olmanın edasıyla, seküler ve entelektüel ama içi boş biriydi. Bir tarafta şehir tarafından bozunmuş gelenekselliğin en kaba tanımı, diğer tarafta ise Avrupai olma kaygısındaki , eğitimli ancak kültürel olarak kendini tam tanımlayamamış sosyal grup durmaktadır. Şarkının öznesi olan kız, süslü terimler kullanmakta ancak altını dolduramamaktadır.

Kız çok güzel, latif, şirin… Hem kitap kurdu hem bir ahu

Venüs mü desem Afrodit mi, eli yüzü düzgün bir içim su!

Elbette ki feminist bir kız, metafiziğe de inanmakta!

Bir kusuru var yalnız kızın, biraz entel takılmakta..

Buradan bir sonuç çıkarmak olamaz tabiki, Bir taraftan ülke açılım üzerine siyaseti bir konuya hedeflemek, bir taraftan Filistin sorunu ile , gerçek gündem den uzaklaşırken, Öcalan için af, en itici güç le rahatça konulur hale gelmiş ve Kürt siyaseti sadece bu konuya odaklanırken, kayyumlar unutulmuş, gözaltına alınan gazeteciler ve öğrenciler zindanlarda ALİ ' yi dinliyorlardı..

ne yapmalı ne etmeli, bir oyunbazlık bir şeytanlık

kıza dalavere mi çevirmeli bu beraberlik nasıl olacak

centilmence mi yaklaşmalı

familyasıyla mı tanışmalı

bir bilene mi danışmalı ..

Centilmence yaklaşmalı uzun uğraşlarda olsa kabul görür mü bilemem ama,

Eğitim fırsatlarının bu kadar derinleştiği ülkede, Bu sevdanın tek taraflı kılınması amantü oluyordu. Ali için proleter kültür yaratma gibi hevesi olsaydı, zaten kafadan dalardım . ''ALİ YALNIZ DEĞİL DİR '' diye.

Hayat, iyimserlere de kötümserlere de aynı aksilikleri ve trajedileri yaşatıyor, ama iyimser onları daha iyi savuşturuyor.

Bizim Ali kahvede aynen

Kız oradan gelip geçerken

Gözüne kestirip kafasına takıyor

Bu benim diyor dokunanı yakarım

Kadını korumak artık hayal , yakarım diyor Ali, Masumiyet ve aşk dan öte , ya benimsin yada kara toprağın magandalığıda cabası hale geliyor..

Bir taraftakilerin yaşam sefası , bir tarafların el açıp şükrettiği bir toplumsal yapının için deki istemeyi bilmeyenlerin, istemekle örgütlenmenin en hayati değer olduğunu görmeyenlerin , ucuz TV proğramlarından medet umup ,Müge ANLI, Çağla ŞİKEL ' le saatlerce uyuya kalanlar olduğu yerde, umarsızlığın tek çaresi ceplerine giren parayla sınırlı olan yerde ,sanırım bizim mahalledeki ler çok meraklı Ali yi seyrediyor emekli recep amca, sonra bir bakıyor;

Ali kıza bir klark çekiyor

Kahvedekiler ınının diyor

In ın ın ın ın ın ın ın ın… In ın ın ın ın ın ınınınııııın…