YAŞLI ELMA AĞACI

13.03.2023 00:00

Elma ağacı pıtır pıtır tomurcuk doluydu

_Umarım , bu yıl çok elması olur. İyi de ağaçkakan buraların deyişiyle ÇAMKAKAN gövdesinde bir çok oyuklar açmış. Zaten yaşlı ağaçtı...böyle tomurcuklanıp çiçek açınca ,dedeler ve nineler konuşuluyordu...Onların emeğiydi bu ağaç.

Sonra.....

Sonbaharda , yaşlı elma ağacının kuruyan dalları budandı. Bu gövdede bir yüz😩 gördüm. Hayretle , acıyla bakan , budandım diye mi yoksa...?

Iyileşirim umudunu ,sevincini acıyla yansıtan yaşlı anneler gibi. Endişeyle bakan..

Belki de aynalara küsmüştür. Gitgide kuruyan cildi..kuru gazeller gibi...kırış kırış....

Bitmeyen yol gibi çizgiler..çıkmaz sokak artık.

O , gül yanakları...sayfaları çizik çizik defterler gibi. sayfalar ...katlanmamış çamaşırlar gibi ,kırış kırış....Göz altları halka halka...rengi solmuş yeşil gözlerinin. Alnı her yıla bin çizgi.....

Ağzında diş kalmayan anneler gibi....

Eskiden duyardım...büyükannelerden...( her çocuğumun hamileliğinde bir dişim eksildi) diye.

Bakımsız anneler , umarsız babalar ,eğitimsiz toplum , bir de psikopat bir koca.. Çağ dışı bir kayınvalide kıskanç, sürekli dır dır..

Belki de , bir iki dişini de o psikopat koca kırmıştır. Aciz kişilik.

_Hani yüzleri gülmeyi unutmuş .anneler vardır. Ya ilgisizlikten , ya yoksulluktan , bitmez tükenmez dertlerden başını kaldıramamış , daha fazla da savaşamamış gibi..

İsyan edemedi , daha fazla çekti beyaz bayrağı , işte oldu kefeni...ayakta zor duruyor.

_Gençliğini bilemedi....örneğin ; söyle kıpkırmızı bir entari giyemedi..cıvıl cıvıl bir desenli şalvarı olmadı.. Başında soluk bir kara yazma , talihi gibi.

_Kaynanası hacca gitmişti...ne çok isterdi kadife alsın..hep bir kadifeden fistanı olsun isterdi.

Bırak kadifeyi, başına bir beyaz duvak bile takınmamıştı.

Varlık için de yokluk çektiriyorlardı bu genç fidana o zamanlar..belli ki çabuk yoruldu..

_Ya ayakları , nasırlı topukları .Hep siyah naylon...iskarpin giymedim diyordu.

_Ya elleri...sert bir kaya gibi...yüreği o kadar incelmişken.

Solmuş yeşil gözleri yolu gözler neleri gizler düşünürken...

_Ağlıyor bu Anne...

Son defa haykırıyor.

( Gelme ÇAMKAKAN gelme..

Bedenimi mermiler gibi deldin.

Ruhum bile kanadı...ölüyorum.

Fırsat buldun..beni yordun..

Yapayalnızdım , vurdun.

Kimse yüzüme bakmıyor artık.

Al al elmalarım olurdu..

Bir bakan bir daha bakardı gıptayla süzerlerdi. )

_ Görüpte ..duymuyormusunuz...?

Haykırıyor..! Acıyla Anne...

Ne bir ECİ si...( KIZKARDEŞ )var.

Ne evlat...ekmek parası uğruna gurbete düştüler.

_Haykırma Anne... Sesini doğa ana duyacak..

ÇAMKAKAN...Ağaçkakan.. bu kış gelmeyin.

Sincaplar , bu oyuk bedene cevizleri saklamayın..

_Üzülme yaşlı elma ağacı...,bak yanına bir fidan diktik..seni güçlendirecek...Senin kadar iyi olamasa da , aynı sen gibi al al elmalar verecek..

Üzgünüm ,bakma öyle....senden ne farkı var ,nice annelerin...

Aşırı duygulanmak ..sırası mı şimdi...?

21.ekim. 2019

Sevgili arkadaşlar , bu minik hikaye , yaşlı, çok yaşlı bir elma ağacının hikayesiydi.Bir anne ile özdeşleştirip yazmaya çalıştım.

Tadı bambaşkaydı...çiçekleri. bembeyaz pembeli bir gelin tacı gibiydi..miss kokardı.Yıllarca yalnız kalmış...köye kimse gelmemişti.. Ben 6 yıldır buradayim...Gövdesi cok hasarlıydı... oyuk oyuktu...karınca yuvasıydı..dibinde köstebek hareket ediyordu...ne yapsak daha yaşatamadık...

Ama yanına diktiğimiz genç fidan , aynı onun gibi çok çiçek açtı.. Elmaları güzel oldu...Yenilenmek buydu... Biz yinede dedemizin ninemizin elma ağacının dibinde oturup ...onları rahmetle anacağız..

Genç fidanın dalları altında serinleyeceğiz...bu bahar yine .umarım çiçeklerin kokusunu koklayacağız.

Esen kalın...Ağaçsız kalmayın.

Müyesser Güzel. SİNOP 6. 3. 2023