HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 30 HAZİRAN 2025, PAZARTESİ

En özet hali ile DOĞU TÜRKİSTAN

12.06.2025 00:33
En özet hali ile DOĞU TÜRKİSTAN
En özet hali ile DOĞU TÜRKİSTAN
Doğu Türkistan, günümüzde Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak adlandırdığı, ancak tarihi ve kültürel olarak Uygur Türklerinin vatanı olan bölgedir. Tarih boyunca farklı Türk devletlerinin ve imparatorluklarının egemenliğinde kalmış, İpek Yolu'nun önemli merkezlerinden biri olmuştur.

20. yüzyıl boyunca Çin'in bölge üzerindeki hâkimiyeti arttı ve 1949'da Komünist Çin'in kurulmasıyla Doğu Türkistan tamamen Pekin yönetimine bağlandı. O tarihten bu yana bölgede Uygur Türklerine yönelik kültürel, dini ve ekonomik baskılar yoğunlaştı. Son yıllarda Çin yönetiminin asimilasyon politikaları, zorunlu kamplar, kitlesel gözaltılar ve demografik değişim uygulamaları nedeniyle uluslararası toplumda büyük tepkilere yol açtı.

Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar ve diğer Türk toplulukları, kültürlerini ve kimliklerini koruma mücadelesi veriyor. Ancak Çin yönetimi, bölgedeki uygulamalarını "terörle mücadele" ve "aşırılıkla mücadele" adı altında savunuyor.

Tarihsel olarak Kaşgar, Urumçi ve Hotan gibi şehirler Uygur kültürünün ve İslamiyet'in önemli merkezleri olmuştur. Ancak son yıllarda bu şehirlerde geleneksel mimari yapılar yıkılmış, camiler kapatılmış ve bölgenin etnik yapısı değiştirilmiştir.

Doğu Türkistan meselesi, uluslararası alanda zaman zaman gündeme gelse de, Çin'in ekonomik ve siyasi gücü nedeniyle birçok ülke bu konuda sessiz kalmaktadır. Ancak Uygur diasporası, insan hakları örgütleri ve bazı devletler, Doğu Türkistan'daki baskıları gündeme getirmeye devam ediyor.

Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri ve diğer Türk halkları uzun süredir Çin yönetiminin baskıcı politikaları altında zor koşullarda yaşamaktadır. Son yıllarda bölgedeki insan hakları ihlalleri uluslararası kamuoyunun gündemine daha sık gelmeye başladı. İşte Doğu Türkistan'da yaşanan başlıca sıkıntılar:

1. Zorunlu Kamplar ve Asimilasyon Politikaları

Çin yönetimi, yüz binlerce hatta milyonlarca Uygur Türkünü "yeniden eğitim kampları" adı altında toplama kamplarına göndermektedir.

Bu kamplarda zorunlu beyin yıkama, Çince eğitim, Komünist Parti propagandası ve ağır fiziksel işkenceler uygulanmaktadır.

Kamplardan çıkanlar, sistematik işkence, cinsel saldırı ve zorla çalıştırma gibi insan hakları ihlallerine maruz kaldıklarını anlatmaktadır.

2. Kültürel ve Dini Baskılar

Uygur Türkçesi yasaklanıyor, okullarda sadece Çince eğitim veriliyor.

Camiler yıkılıyor veya kapatılıyor, ibadet edenler cezalandırılıyor.

Ramazan ayında oruç tutmak, namaz kılmak ve başörtüsü takmak yasaklanıyor.

Geleneksel Uygur kıyafetleri ve isimleri bile yasaklanabiliyor.

3. Zorla Çalıştırma ve Ekonomik Baskı

Uygur Türkleri fabrikalarda zorla çalıştırılıyor, bu ürünler küresel pazara sürülüyor.

Çin yönetimi, bölgeye Han Çinlilerini yerleştirerek Uygurların ekonomik gücünü kırmaya çalışıyor.

Uygur çiftçilerin topraklarına el konuluyor ve Han Çinlilerine dağıtılıyor.

4. Ailelerin Bölünmesi ve Çocukların Alıkonulması

Uygur ebeveynler toplama kamplarına alınırken, çocukları Çin devlet yurtlarına yerleştiriliyor ve Çin kültürüne zorla adapte ediliyor.

Birçok Uygur, yurt dışında yaşayan akrabalarıyla iletişim kuramıyor. Çin yönetimi, yurt dışıyla bağlantıyı "şüpheli" ilan ederek insanları casuslukla suçlayabiliyor.

5. Demografik Değişim ve Soykırım İddiaları

Han Çinlilerinin bölgeye zorla yerleştirilmesi, Uygurların nüfus içindeki oranını düşürüyor.

Kadınlar zorla kısırlaştırılıyor, doğum oranları ciddi şekilde azalıyor.

Çin yönetimi, Uygurları zorla Çin kültürüne entegre ederek bir milletin kimliğini yok etmeye çalışıyor.

6. Uluslararası Tepkiler ve Çin'in İnkar Politikası

ABD ve bazı Batılı ülkeler, Doğu Türkistan'da yaşananları "soykırım" olarak tanımlıyor.

Çin ise bu iddiaları reddediyor ve "terörle mücadele" bahanesiyle baskıları sürdürüyor.

Müslüman ülkelerin çoğu, Çin'le olan ekonomik ilişkileri nedeniyle sessiz kalıyor.

Doğu Türkistan'daki bu insan hakları ihlalleri, Uygur halkının kültürel, dini ve etnik kimliğini koruma mücadelesini daha da zorlaştırıyor. Ancak diasporadaki Uygurlar ve insan hakları örgütleri, yaşanan zulmü dünyaya duyurmak için mücadele etmeye devam ediyor.

Muharrem Değirmen Özel Haber 3. Göz HRA

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.