HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 29 OCAK 2025, ÇARŞAMBA

Cem Vakfı Başkanı İmam Budak ile röportaj

Cem vakfı başkanı İmam Budak ve araştırmacı gazeteci Bülent Turantekin ile gazetemizin imtiyaz sahibi İrfan Aydın Cem Vakfı ve Alevi kültürü üzerine özel bir söyleşi yaptı. Bu özel söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz;
 
19.05.2015 00:00
Cem Vakfı Başkanı İmam Budak ile röportaj
Cem Vakfı Başkanı İmam Budak ile röportaj
Öncelikle İmam budak kimdi? Sorusuyla başlasak

İmam budak 1966 Erzincan doğumludur. Dünyaya gelen insanların her zaman bir amacı olmak zorundadır. Alevi inancını yaşıyor olmaktan onur duyuyoruz. Şükürler olsun ki Alevi bir Ailenin çocuğuyum. Biz hiçbir zaman kimseyi hakir görmedik. İnsanlar din ırk ve mezhep ayrılığı olmaksızın yaşamaya alışmak zorundalar ve alışıyorlar. Bugün Cemevi'ne gelenlerin çoğu Sünni vatandaşımızdır. Geliyorlar sohbet ediyoruz muhabbet ediyoruz. Bursa Uludağ üniversitesinden arayıp Bursa bölgesinde kaç tane Alevi olduğu soruldu. Yaptığımız araştırmalara göre Bursa'mızda 350 bin küsur Alevi vatandaşımızın olduğunu tespit ettik. Anadolu'nun kültürü saz olduğu gibi alevinin kültürü de sazdır. Anadolu dediğinde Alevi olarak yansımasın. Hepsi vardır. Birçok Sünni vatandaşımız Aleviliği bizden daha çok ileri götürmek istiyor. Anadolu'nun İslamlaşması ve Türkleşmesi Hacı Bektaşi Veli vesileyle olmuştur. Türkmen nüfus zaten Alevidir. Birçok gazeteci ve arkadaşımızla konuşurken şahit olduğumda şudur. Bilmeden düşman olunmuş. Bildikten sonrada ısınıp hata yaptıklarını anlamışlardır. Alevi kesim mümindir. Müslümanlıkla mümin olmak arasındaki fark çoktur. Bir araştırıp bakınız. 

Duygusal yönünüz nasıldır?

Şair olan insan zaten duygusaldır. İmam Budak bir karar alırken herkesin görüşlerini alır. Ortak akılda buluşur. 7den 70e herkesin fikrine saygı duyar ve kararında bunları öne koyar.

Sosyal konularda işlerde ise her toplantıya katılmaya çalıştığınızı görüyoruz.

Bizim toplumuzda bize karşı olan insanlar var. Çeşitli görüşlerle bize karşı olan insanlar. Biri diyor sen sağcısın solcusun AKP'lisin MHP'lisin. Biz her partiye her görüşe eşitiz. Yeri gelir bir gün biriyle göğüs göğse bir yola geliriz. Yeri gelir diğeriyle.

Kısa sürede Orhangazi'ye cem evinin yapılmasına öncülük ettiniz. Bu süreç nasıl oldu.

Orhangazi'ye baktığınızda 5000in üzerinde alevi var zaten. Orhangazi eski Bektaşi yeridir. Bu bir gerçek. Zaten gerek vardı. Sadece ben öncülük etmiş oldum.

Hocam siz her fırsatta Balkan kültürünü görüp yaşayan yansıtan insansınız. Bu olayları nasıl değerlendiriyorsunuz.

Bülent Turantekin;

İnanç insan hayatında önemli bir yer tutar. Ama siz inancı ters yönden algılamaya kalkarsanız o zaman insanları bölen bir şey olur inanç. Önemli olan teslim olduğun bir yeri özümseyerek kullanmaktır. Farklı konularda da özümsemek vardır. Ve bunları birbirine karıştırmamak lazımdır. İşin kötüsü biz el âlemle değil kendi kendimizle savaşıyoruz. İnsanlar birbirlerini severlerse pek çok şeyi hallederler. Ben tasavvufu severim. Tasavvuf insanları sevdirir. Allah'ı sevdirir. Bir şair ise söyle der hatta. Bende yaşar iki cihan. Ben cihana sığmasam. Yani buradaki iman sevgisini anlıyor musunuz? Ama bunu söyleyen adam imansız yani inanmıyor.

Cem vakfının faaliyetlerini nasıl görüyorsunuz?

Turantekin; Cem vakfı çok insancıl yönden giriyor işe yani insanları sevgiyle bir araya toplamaya çalışıyor bana göre.

Yeni dönem faaliyetlerinden biraz söz eder misiniz.?

Saz kursu, gitar kursu, matematik kursları. Yani çoğu akla gelen kurs. Bir toplumun gelişmesindeki en önemli şey zaten ilim irfandır. Okumaktır. Biz de istiyoruz ki bizim toplum kendini geliştirirken içinde bulunduğumuz diğer toplumu da geliştirmek. Ancak bunu yaparsak bir başarıya ulaşırız. Birbirimize saygı duyar sahip çıkarız. Bugün 19 Mayıs olmasına rağmen meydan yerinde bir 19 Mayıs havası yoktu. Bir kalabalık veya pek dikkat çeken bir şey olmadı. Aksine olması gerekirdi. Çelenk bırakan çelenklerini bıraktı konuşmasını yapan yaptı. He daha iyi olabilirdi. Bu vurguları iyi anlatabilmek içinde bu ülkenin nasıl bu hale geldiği nasıl kurulduğu da bilgiyle eğitimle olur. Ama insanlar öyle bir hale gelmiştir ki bakın parçalanıyoruz eriyoruz ya. Aksine birbirimize tutunmamız lazım. Tek yürek olmamız lazım. Ve de ben şu sivil toplum örgütlerini kınıyorum. Bugünkü gösteride meydanda kimse yoktu. Üzücü bir olay bu. Toplumun değerlerini oluşturan bunlardır. Ama bu hareketlerin olmaması gerekir. Bülent Turantekin; Memleketin başında milli değerleri önemsemeyen belirtmeyen bir iktidar var. Eskiden öyle değildi. Biz on onbeş sene önce gençlik haftaları yapıyorduk. Günlerce sürüyordu. Konserler tiyatrolar vardı. Festival gibiydi. Hani kaldı mı kalmadı. Neden kalmadı. Demek ki bir aldırış etmeme var bi boş verme var. Bunu geri döndürmek halkın elindedir.

İmam Budak; Bakın ben deminde dedim. Ama dile getirmek bile istemiyorum bu konuyu. Sivil toplum örgütlerinin başında bulunan insanlar kendilerini eğitmek zorundalar. Kendilerini eğitemeyen eğitmeyen insanlar çevresini eğitemez. Bulunduğu kesimi eğitemez. Kendini eğitmeyen insan bir topluma faydalı olamaz. Eğiten insan toplumuna ülkesine bulunduğu gruba fayda sağlar. He yapılmamasının sebebi şu da olabilir. Çok ciddi maddiyat sıkıntısı var. Bir gösteri maliyeti iki üç bin lira en az. Ama bizim böyle bi gelirimiz yok. Sahip çıkanımız destekleyenimiz pek olmayınca bir şeylerde yapılmıyor. Bir de bizi parçalamaya çalışan insanlar var. Bölmeye çalışanlar. Olalım bölünelim ne olacak. 70 parça olalım. O zaman bizim verdiğimiz kurtuluş savaşının ve herhangi bir savaşın ne anlamı ne önemi kalır. Bugün yanı başımızda olan ülkelere neler olduğunu biliyoruz. Kardeşlerimiz Müslümanlar ölüyor. Sömürgeci devletler yapıyor. Bizim gücümüz var ya. Her şeyimiz var. Biz zamanında diğer ülkelere ihraç ediyorduk bütün malları. Niye kalmadı bunlar neden uzaklaştık. Biz neden bölünüyoruz. Bir olalım birlik olalım bizim gücümüz var bunlara. Çok uluslu bir yapıdayız. Sunisi Alevi'si Bektaşi'si. Ehlibeyt kültüründen ayrıldık. Bunların sebebi bu tür şeyler den uzaklaşmak. Dağılmanın parçalanmanın sebebi Ehl i Beyt kültüründen uzaklaşmaktan dolayıdır.

3. Göz Gazetesinin yayın politikasını nasıl buluyorsunuz?

Budak: birlikte olduğunuz olgularla hareket ederseniz ya taraf ya da bertaraf olursunuz. Sizin gazetenizi de takip ediyorum. Gerek gittiğim yerlerde görüyorum okuyorum özellikle. Ve Ehlibeyte Alevi inancına olan bakış açınızı da gerçekten tebrik ediyorum. Bilinçli olarak bir gazete alıp da o gazeteyi okumak yetiyor bize. Gittiğimiz toplumlardakileri de okuyunca geriye pek bir eksiklik kalmıyor. Ve 3. Göz gazetesi gördüğümüz kadarıyla alevi inancını çok iyi ifade eden bakış açısıyla olsun çok iyi organize olan bir gazetedir. Birlikte bulunduğumuz toplumlarda zaten dile getiriyoruz. Bu olguyu diğer gazetelerde de yayınlamak istiyorum. İsterim ki bizi diğer gazetelerde ifade etsin. Ama olan olay sadece isim vermeyeyim 2 gazete yayınlıyor bizi. Ben hepsine gönderiyorum çeşitli haberleri yapılanları bizim haberlerimizi. Ama 2 gazetenin haricinde çıkaran yok. Gençlerimize bir şeyler bırakalım. Ülkemiz bulunduğumuz şeyler bizim değil geleceğimiz olan gençlerimizindir. Kemiklerimizi sızlatmayacak şeyler bırakılması gerek. 3. Göz HRA

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.