“Kıbrıs’a Umutla Gittik, Tarihe Tanıklık Ettik”

19.09.2025 00:21

Orhangazi'nin değerli evlatlarından, 1949 doğumlu Kıbrıs Gazisi Recep Koca, aradan geçen yarım asra rağmen o günleri dün gibi hatırlıyor. Kayseri Hava İndirme Tugayı'nda paraşütçü olarak görev yapan Koca, "Barış için gidiyoruz" diyerek yola çıkmalarını, gizli hazırlıkları, atlayışı ve savaşın başlangıcını anlattı.

Orhangazi'den Dört Paraşütçü

Recep Koca, o dönem Orhangazi'den dört paraşütçü askerden biri olduklarını hatırlatıyor:

"Bizden bir dönem önce gelen Ramadan Yıldız vardı. Rahmetli Cumhur Tozan ve Hüseyin Öcal da bizimleydi. Ben de onların arasına katıldım. Hepimiz aynı kaderi paylaşmaya hazırlanıyorduk. O günlerde gençtik, savaşın ne demek olduğunu bilmiyorduk."

19 Temmuz Gecesi Çalan Alarm

1974 yılının 19 Temmuz akşamını anlatırken sesi hâlâ titriyor:

"Kayseri Zincidere'de bir alarm çaldı. Bir telaş başladı ama kimseye açık bir şey söylenmedi. Herkesin üzerine yeni elbiseler, ayakkabılar, çantalar dağıtıldı. Ardından Tugay Komutanımız Sabri Evren konuşma yaptı. Komutanımız çok değerli bir insandı, kısa süre önce vefat ettiğini öğrendim, rahmetle anıyorum. Bize dönüp, 'Kıbrıs'a barış için gidiyoruz, savaş için değil. Ateş açmanız istenmedikçe asla ateş etmeyeceksiniz' dedi. Bu sözler bize cesaret verdi. O an savaş kelimesi bile aklımızdan geçmedi. Kıbrıs'ı göreceğiz diye sevinmeye başlamıştık."

Kayseri'nin İçinden Sessiz Geçiş

Gece yarısı verilen kalk emriyle konvoy yola çıkıyor.

"Tugayımız Revo kamyonlarla dolmuştu. Hatta sivil araçlar da devreye girdi. Kayseri içinden geçerken yaşlı amcalar sabah namazına camiye gidiyorlardı. Bizim ne için yola çıktığımızı kimse bilmiyordu. Büyük bir gizlilik içinde hareket ettik."

Erkilet Havaalanındaki Korku Dolu Anlar

Koca, havaalanına vardıklarında duydukları gürültüyü unutamıyor:

"Havaalanına geldiğimizde kulaklarımızı delen bir uğultu ile karşılaştık. Onlarca uçak aynı anda çalışıyordu. O ses bizi ürküttü. Artık işin ciddi olduğunu anlamıştık. Arkadaşımız Ramadan Yıldız'ın uçağı bizden 10–15 dakika önce kalktı. Sonra sıra bize geldi. Ben üçüncü uçakta, 12. sıradaydım."

Paraşütle Ateşin İçine İniş

Recep Koca, hayatının dönüm noktası olan atlayışı şöyle anlatıyor:

"Atlayış bölgesine geldiğimizde sirenler çalmaya başladı. Herkes ayağa kalktı. Atlayış için hazırlandık. Tam o sırada motor sesi birden kesildi gibi geldi. Kapıdan kendimizi boşluğa bıraktık. Paraşütle indiğim yer boğaz bölgesinin güneyinde bir köyün ekin tarlalarıydı. Ama tarlalar yanıyordu. Hava kavurucu sıcaktı. Paraşütümü toplayamadım, ateşe kapıldı ve yandı. Çaresizce bir kayanın arkasına sığındım. Saatime baktığımda sabah 6.10'du. İşte o dakika Kıbrıs'a ayak bastım."

Barış Umuduyla Başlayan Yolculuk, Savaşla Devam Etti

O anın, Koca'nın hayatında silinmez izler bıraktığını söylemek mümkün:

"Biz barış için gidiyoruz diye yola çıktık. Ama Kıbrıs'a indiğimiz anda savaşla yüz yüze geldik. Korku, heyecan, sevinç, hepsi iç içeydi. Bir yanda komutanımızın sözleri kulaklarımızda, diğer yanda yanmakta olan ekin tarlaları gözlerimizin önündeydi. O saatten sonra artık her şey değişmişti."

Unutulmayan Hatıralar

Recep Koca, yıllar geçmesine rağmen o anları hâlâ dün gibi hatırlıyor.

"Bizim neslimiz, Kıbrıs'a adım attığında bir milletin kaderini değiştiren bir harekâta imza attı. O günleri yaşamış olmak benim için hem gurur hem de ömür boyu taşıyacağım bir yük. Unutulacak gibi değil. O anıların izleri hâlâ kalbimde."

Tarihe Düşülen Not

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı, Türk milletinin yakın tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri oldu. Orhangazi'den çıkan genç bir paraşütçü, sabahın erken saatlerinde yanmakta olan ekin tarlalarına inişiyle tarihe tanıklık etti. Recep Koca'nın anlattıkları, sadece bir asker hatırası değil, aynı zamanda bu toprakların bağımsızlık ve barış için verdiği mücadelenin de canlı bir belgesi olarak nesilden nesile aktarılıyor.