HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 16 TEMMUZ 2025, ÇARŞAMBA

Çiçek: “Ranta Devam, Hukuka İnat!”

Avukat Erol Çiçek: "Mahkeme kararlarına rağmen rant odaklı planlar hız kesmeden devam ediyor"
 
15.07.2025 10:23
Çiçek: “Ranta Devam, Hukuka İnat!”
Çiçek: “Ranta Devam, Hukuka İnat!”
Bursa'da tarım alanlarını sanayiye açma girişimleri bir kez daha yargı duvarına çarptı. Alinur Aktaş döneminde hazırlanan ve mahkemelerce defalarca iptal edilen Orhangazi ilçesi Cihanköy ve Muradiye Mahallelerini kapsayan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı, yeniden hukuka aykırı bulundu ve mahkeme tarafından bir kez daha iptal edildi. Üstelik bu planlar sadece bir değil, daha önce de üç kez benzer şekillerde hazırlanıp yargıdan dönmüşken, mahkeme kararlarını dikkate almadan yeniden kabul edilmeleri hukuk devletine karşı açık bir meydan okuma olarak değerlendiriliyor.

YILLARDIR SÜREN RANT OYUNU MAHKEMELERE TAKILIYOR AMA ISRAR BİTMİYOR


Avukat Erol Çiçek'e göre bu bölgede yıllardır süren bir rant düzeni söz konusu. Dava konusu olan araziler daha önce çeşitli planlarla sanayi alanı, lojistik tesis alanı ve son olarak konut dışı kentsel çalışma alanı (KDKÇA) gibi tanımlamalarla imara açılmak istenmişti. Bu planların tamamı yargıdan dönmesine rağmen, ısrarlı bir biçimde yeniden gündeme getirilmekte. 24 Haziran 2025 tarihinde toplanan Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi, daha önceki ve son mahkeme kararlarını hiçe sayarak 1/5000 ölçekli nazım imar planını kabul etti. Bu kararın hemen ardından, 3 Temmuz 2025'te Orhangazi Belediye Meclisi de 1/1000 ölçekli uygulama imar planını onayladı. Bu kadar hızlı ve hazırlıksız şekilde planların geçirilmiş olması, hukuki değil siyasi ve ekonomik motivasyonların etkili olduğunu ortaya koyuyor.

TARIM ALANLARI ÖNCE SATIN ALINIYOR, SONRA SİYASİ GÜÇLE SANAYİYE AÇILIYOR


Bölgede oynanan senaryonun artık sır olmaktan çıktığını vurgulayan Çiçek, bu tür imar planlarının ardında açık bir rant düzeni olduğunu söylüyor. Önce bir grup kişi tarım niteliğindeki arazileri topluyor, ardından belediye meclisleri üzerinde siyasi baskı kurularak bu alanların kullanım amacı değiştiriliyor. Bu şekilde tarım alanları, bir gecede sanayi bölgesine dönüşüyor ve mülk sahipleri servet kazanıyor. Erol Çiçek, "Daha önce AKP döneminde yürütülen bu tür operasyonlara şimdi CHP'li belediye meclislerinin alet edilmesi kabul edilemez. Mahkeme kararlarının açık ihlali söz konusudur" diyerek tepkisini dile getiriyor.

KARAR HENÜZ ULAŞMADAN YENİ PLANLAR HAZIRLANDI, MECLİS ÜYELERİ NE GÖRDÜ DE EL KALDIRDI?


Daha da çarpıcı olan ise, iptal kararının 30 Haziran 2025 tarihinde taraflara e-tebligat sistemi üzerinden ulaştığı gerçeği. Bu tarihte aynı bilginin Bursa Büyükşehir ve Orhangazi Belediyeleri tarafından da öğrenildiği biliniyor. Ancak iki gün gibi kısa bir sürede, hem 1/5000 ölçekli nazım imar planı hem de 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hazırlanarak kabul edildi. Çiçek, "Mahkeme kararının gerekçesini okumadan plan hazırlamak nasıl mümkün olabilir? Bu bir plan değil, siyasi emirle hazırlanmış bir formalitedir. Belediye meclis üyeleri neye oy verdiklerini dahi bilmiyorlar" diyerek sürecin absürtlüğüne dikkat çekti.

MAHKEMENİN GEREKÇESİ NET: BU ALAN SANAYİYE AÇILAMAZ


Mahkeme kararında yer alan gerekçeler ise, planların neden hukuksuz olduğunu net şekilde ortaya koyuyor. Öncelikle, dava konusu bölge 1/100.000 ölçekli Bursa 2020 yılı Çevre Düzeni Planı'nda "tarımsal niteliği korunacak alan" olarak tanımlanıyor. Bu plan halen yürürlükte. Dolayısıyla, bu alanın sanayi kullanımına açılması bu üst ölçekli planın hükümlerine aykırı. Ayrıca söz konusu alanın aynı zamanda "su koruma havzası" içinde yer aldığı belirtiliyor. Bu da, çevreye zarar verecek her türlü yapılaşmanın kesin olarak yasak olduğu anlamına geliyor. Mahkeme, planların sadece çevre düzeni planına değil, planlama hukukunun bütününe aykırı olduğunu vurguluyor.

BOZBEY'E AÇIK ELEŞTİRİ: BELEDİYEYE HAKİM OLAMAMIŞ YA DA AKP'NİN YOLUNDAN GİDİYOR


Avukat Erol Çiçek, özellikle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'i açıkça eleştirerek, "Anladığım kadarıyla sayın Bozbey ya belediyeye hakim olamamış, ya da AKP döneminde başlatılan rant projelerinin devam ettirilmesinde bir sakınca görmüyor. Her iki ihtimal de ürkütücü" ifadelerini kullandı. Bozbey'in siyasi kimliğiyle çelişen bu uygulamaların, kamu vicdanında kabul görmediği ve toplumun hukuka olan inancını zedelediği ifade ediliyor.

MAHKEME KARARLARINI YOK SAYAN HER MECLİS ÜYESİ SUÇ İŞLİYOR


Anayasa'nın açık hükümlerine atıf yapan Çiçek, mahkeme kararlarını dikkate almadan imar planı hazırlayan ve onaylayan belediye meclis üyelerinin ağır bir suç işlediğini vurguluyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesi, devletin bir "hukuk devleti" olduğunu belirtirken, 11. maddesi anayasa hükümlerinin tüm organları bağlayıcı olduğunu açıkça söyler. En kritik madde ise 138. maddedir: Bu maddeye göre yasama, yürütme ve idare organları mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu kararları değiştiremez ve uygulamayı geciktiremez. Erol Çiçek, "Bu gerçeğe rağmen planı oylayan meclis üyeleri açıkça suç işliyor. Biz de bu nedenle, ilgili meclis üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

"BURSA HALKININ GELECEĞİ BİR AVUÇ RANTÇIYA TESLİM EDİLEMEZ"


Son olarak sürecin sadece hukuki değil, aynı zamanda ahlaki bir mesele olduğunu hatırlatan Av. Erol Çiçek, "Bursa 2020 yılı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı yürürlükte kaldığı sürece, bu planlara aykırı şekilde alınacak her karar hukuka aykırı olacaktır. Bu nedenle planları onaylayanlar yalnızca vicdan değil, hukuk önünde de hesap verecektir. Bu bir tarım meselesi değil, bu Bursa halkının geleceğini bir avuç çıkarcıya satma girişimidir" ifadelerini kullandı.

HABER: MUHARREM DEĞİRMEN – ÖZEL HABER 3. GÖZ GAZETESİ

KAYNAK: AVUKAT EROL ÇİÇEK'İN AÇIKLAMALARI VE YARGI KARARLARI

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
logo

   E-posta: bilgi(@)ucuncugozgazetesi.com
Tüm hakları Üçüncü Göz Gazetesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.